16 - muggle oyuncağı

666 76 369
                                        


28 Mart 1973

İkinci senemizde neredeyse bitmek üzere zaman çok çabuk geçiyor. Yakında üçüncü sınıf için seçmeli derslerimizi seçeceğiz. Hâlâ bu konu hakkında ufak tefek kararsızlıklarım olsa da aklımda netleştirmeye çalışıyorum. Bunun için görüşmelerimiz oluyor ama ben ilerde ne yapmak isteğimden emin olamadığım için bunu da bilmiyorum. Yani aslında zenginim gerek yok ama bilmiyorum bir şeyler ters gidebilir hem kendim olarak anılmak istiyorum kimseye ihtiyacım olmadığını kanıtlamalıyım. Ayrıca dışarıda bir savaşta var yani Lord yükseliyor, ona katılacağım zaten belirlenmiş bir şey sanırım. Gerçi emin de değilim belki beni bu işe layık bile görmez.

Regulus'la da geçen zaman boyunca iyice yakın arkadaş olduk özellikle ben. Şu anlık planlarımıza göre yazın ailemizle konuşup birbirimizi ziyaret edeceğiz hem bu sayede şu senenin başında konuştuğumuz ev cinlerimizle tanışma mevzusu da gerçekleşmiş olacak hem de birbirimizi daha çok görme fırsatımız olacak belki ailesi izin verirse kalabilir sonuçta Rabastan'ın arkadaşları bizde kalabiliyor neden Regulus kalmasın.

Geçen Noel'de Narcissa ve Malfoy nişanı gerçekleşti tabi hepimiz oradaydık. O yüzden neyse ki evde fazla bir problem yaşamadım. Birde problem yaşayacak bir olayda yaşamaya dikkat ettim ama annemi bilirim, elbette hâlâ bana karşı dinmeyen şüpheleri vardır.

Ve Noel'de bir şey daha gerçekleşti. Yani söylemek tuhaf yaşanması da garip sanırım. Evan'la aramızda bir ökse otu vardı ve öylece oluverdi. İkimizde daha önce öpüşmemiştik ve biz her şeyle dalga geçeriz bunu da mecburiyetten yaptı. Aksi taktirde ökse otunun sarmaşıkları büyüyüp sizi boğma olasılığı varmış bizde kendimizi riske atmadık. Hem aramızda garip bir durum yok hâlâ aynıyız, yakın arkadaşlar.

Hatta fazla komik, en azından ilk öpücük işi ortadan çıkmış oldu. Freya gibi için böyle şeyler çok masalsı ve heyecanlı olabilir ama benim o kadar umrumda değil bu yüzden Evan olmasında sıkıntı yok. Tabi yine de garip imalarla karşılaşmamak için kimseye söylemedik -ben Lily'e anlattım ama onun kimseye bahsetmeyeceğini biliyorum- çünkü biz aramızın nasıl olduğunu biliyoruz ama insanlar bilmiyor bunu garip karşılarlar. Evan için problem olmaz ama benim için olur. Birinin kulağına gider sonra ailemin ve her şey korkutucu bir hal alır.

Şu at adamın söylediği şeylerde bir süre kafama takıldı kendimce araştırmaya çalıştım. Bilinmezlikten nefret ederim ve o saçma sözlerin altında belki bir anlam yatabiliyor olma düşüncesiyle bu işe giriştim. Hatta daha sonra Lily ve Regulus bana yardımcı oldu. Lily zaten olabildiği her konuda yardımcı olur Regulus'ta garip ama öyle birde kehanetlere karşı ayrı bir ilgisi var bunu kullanmasam olmazdı. O yüzden bizde beraber araştırdık. Tabi ayrı ayrı Regulus'un Lily'le aynı masada oturmak isteyeceğini bile sanmam.

"Düşen aya aldanmayın gün gelecek, yeniden yükselecek." Bunu araştırdık önce sembollerin anlamlarını bulmak için kütüphaneden kitaplar aldık. Düşen ay uğursuz ve şeytaniliğin sembolüymüş yani şu an kötü günlerdeyiz ama yükselecek derken yükselen aydan bahsediyor anlaşılan. Yükselen ay ışığını büyüyüp yeniden doğması demek, eğer gerçekten anlamlıysa ve bizim bulduğumuz gibiyse bu kötü günlerin geçeceği anlamına geliyor.

Belki önümüzdeki savaştan bahsediyordur. Her şey bittiğinde büyücülük dünyasının hakimi olmak demek Karanlık Lord'un isteklerine göre tamda. İşte sorun burada başlıyor kime göre kötü ve iyi günler. Çünkü bu savaş durumu hepimize göre kötü. Aslında bilmiyorum bu işleri yani zaten büyücüler olarak ayrıcalıklıyız diğerleriyle de yaşayabiliriz sanırım, şu an olduğu gibi. Neyse belki de saçmaladığı bir şey üzerine bu kadar kafa yordum bilmiyorum.

𝑨𝒏𝒈𝒆𝒍𝒖𝒔 𝑪𝒖𝒔𝒕𝒐𝒔「ˢⁱʳⁱᵘˢ ᵇˡᵃᶜᵏ」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin