𝑨𝒏𝒈𝒆𝒍𝒖𝒔 𝑪𝒖𝒔𝒕𝒐𝒔「ˢⁱʳⁱᵘˢ ᵇˡᵃᶜᵏ」

13 - adamotu

4 Aralık 1972

Havalar iyice serinledi ve soğuktan nefret eden biri olarak yataktan çıkmak benim için iyice zorlaşıyor. Sanki normal zamanlarda yataktan çıkmam çok kolay bir işmiş gibi. Üstüne üstlük salgın var ve bizim melez hastalandı -onun için endileşelendiğimden değil aynı odadayken bana da hastalık bulaşmıştır diye endişelendim.-

Philips'in hâlâ bizim binadan arkadaşı yok Hufflepufflılarla -ya ikizi ya da Wilson denen salak bir çocukla- takılıyor arada bir ikizini görüyorum. Hatta geçenlerde bana selam verme cesaretinde bulundu. Sonra Regulus'la birbirimize bakıp anlık bir şok yaşadık ve gülmemesi için onu tehdit etmem gerekti. İyi ki yanımızda Evan yoktu, onun dalga geçmeleri çok daha beter. En azından -sanırım- Regulus ayıp olacağını düşünüyor gerçi iyice yakın oldukça o da ayıp falan takmamaya başladı.

Biri neden durduk yere bana selam verir ki? Hiç mi hakkımda dedikodular duymadı. Genelde yakın arkadaşlarım hariç koridorda bana selam veren görmüyorum bazı safkan ailelerin çocukları hariç bir Lestrange olmamdan dolayı olsa gerek, selamlaşma zahmetinde bulunuyorlar.

Geçen üç aylık sürede Regulus iyice bizden biri gibi oldu. Bir iki günde bile kendimize benzetmiştik zaten ama şimdi daha da gelişti. -hiç ceza almamış olması Evan'ı biraz rahatsız etti.- Onu yalnız bırakmamak için elimizden geleni yaptık, o yalnız kalmayı dert edecek birine benzemiyor ama arkadaşlar iyidir hem hepimiz bu durumdan memnunuz. Hatta yapışık ikiz gibiyiz diyebilirim kendi sınıf arkadaşlarından çok bizimle -genelde benimle- takılıyor. Anlayamadığım bir şekilde ona karşı sanırım şefkat gösteriyorum, neden bunu yaptığım hakkında bir fikrim yok tamamen içgüdüsel.

Black okulun başlarında Regulus'la ilgilenmeyi kesmedi onu kendi arkadaşlarıyla tanıştırdı yanında olmaya çalıştı. Bunlar olurken bende onu yalnız bırakmadım tabi. Abi kardeş yalnız kalsalar bırakırdım ama Black'in yanında arkadaşları varken Regulus'u onun yanında tek bırakmaya gerek duymadım. Son zamanlarda Regulus bizle daha yakın oldukça aralarında gözle görülebilir çatlamalar oldu.

Her ne kadar Regulus dile getirmese bile Black'i o Gryffindor arkadaşlarından kıskandığının farkındayım ama söylersem asla kabul etmez o yüzden onun yanında olup bende kendimce Black'in, Regulus'u kıskanmasını sağlıyorum. Bakışlarından anladığım kadarıyla işe yarıyor. Sanırım Regulus'u ailesi kötü anılan insanlarla görmek -yani bizimle görmek- onu rahatsız ediyor ama kimin umurunda anca bize bakmakla kalabilir zaten.

Aralarında ki soğukluk hep Black'in hatası devamlı saçma bir şeyler söylüyor ve kavga ediyorlar onlar kavga edince bende olaya girip kavga ediyorum. Hatta haftaya Black'le cezaya kalacağız yine ve yine bir çifte ceza. Normal bir şekilde tartışıyorduk sonra olay çığrından çıktı elime asamı aldım ve bum bir anda düello yapmaya başlamışız. Sonra bizi Gryffindor'un öğrenci başkanı gördü -ailemizden atılmış olan kuzenimiz Lucas Avery- Bizi ayırıp Mcgonagall'ın odasına götürdü ve ceza olarak Hagrid'in kulübesine yardıma gidecekmişiz.

Aslında pekte normal bir olay değildi, sebepleri derin bir kavgaydı. Black gerçekten hak etmişti. Regulus bu sene quidditch takımına girmek istiyordu bundan bahsetti ve ben biliyorsam Black'te kardeşinin quidditche olan ilgisini biliyordur. Bunu bilmesine rağmen arkadaşı Potter'ın takıma girişini yüksek bir coşkuyla kutladı. Regulus'un önünde Potter'a kardeşim diye hitap etti.

Regulus'un kalbinin kırılış anını hissedebiliyor olsaydık tüm Hogwarts başımıza yıkılırdı. O kadar berbattı. Aslında yüzünden hiçbir şey belli olmuyordu ama onun belli etmiyor olması kırılmadığı anlamına gelmiyor. Bunu bende hep yaptığım için biliyorum onun ki sadece bir maske. Her neyse bende arkadaşımı öyle görmek yerine bir şey yapma gereği duydum. Almaktan gurur duyduğum bir ceza oldu açıkçası. Hatta keşke Avery gelip bizi ayırmasaydı da verebileceğim kadar hasar verseydim.