Deniz biraz daha sakinleşince Demir nefes almak için bahçeye çıkar.Ellerini ensesinde birleştirir ve çaresizce ne yapacağını düşünür. Hiç düşünmedikleri bir şeydi bebek...Deniz de zor zamanlar geçiyordu.Önemli olan onun iyi olmasıydı.Ama Demir istiyordu bu bebeği. Baba olmak daha önce aklından geçmezken Deniz ile beraber bir aile kurma düşüncesi onu mutlu etmişti.Gerçi az önce yaşananlardan sonra bu bayağı zor görünüyordu.Cebindeki sigara paketinden bir dal sigara aldı.Diğer cebindeki çakmakla da sigarayı yaktı ve içine çekti. Yaklaşık yarım saat orda oturduktan sonra arabasına gitti,dikiz aynasından Deniz'in kolyesini aldı.Bu sırada Asım hastaneye geldi. Demir ile konuşmak isteyince kantine oturdular.
Asım:Ahmet kaçtı...yakalayamadık.
Demir:Nasıl kaçtı?Kaç kişi bir adamı yakalayamamış mı?
Asım:Gizli bir geçit varmış oradan kaçmış.
Demir:Deniz artık çalışamaz...En azından bir süre.
Asım:Neden?
Demir:Hamileymiş.
Asım:İşkenceden sonra da yaşıyormuymuş bebek?
Demir:Evet...Kendi bunu kabullenemese de evet
Asım:Annesi gibi güçlü o zaman desene. Hayırlı olsun.Böyle şeyleri zamana bırakmak lazım. Zamanla her şey düzelir.
Demir:Sağ olun...Tam da bu konuyu konuşmak istiyordum. Ben Ahmet'i öldürücem.Sizden önce bulursam yani.Haberiniz olsun.
Asım:Ahmet'i birlikte bulalım.Bizim işimiz bitsin sonra cezaevine giderken Ahmet kaçmış olsun.
Asım Demir'e bakarak göz kırpar.Demir gülümser ve adamın elini sıkar.
Demir:Öyle olsun başkanım.Sizden bir isteğim daha olacak.
Asım:Dinliyorum...
Demir:Deniz'e çalışamayacağını söyler misiniz? Şu an ben söylersem kabul etmez ama siz söylerseniz daha az tepki verir.
Asım:Tabi zaten bu durumda çalışamaz. Müsaitse bir görmek isterim.
Demir:Buyrun gidelim uyanmıştır şimdiye.
Demir ve Asım gittiklerinde Deniz'i normal odaya almışlardır.Asım geldiğinde Deniz doğrulmaya kalkar.Asım ona eliyle durmasını söyler.
Asım:Yat Deniz yat.Rahatsız olma.
Deniz zaten kalkamamıştır bile.Demir Deniz'in yanındaki sandalyeye otururken Asım ayakta kalmayı tercih etmiştir.
Asım:Geçmiş olsun...Ahmet'i bulduk demeyi çok isterdim ama elimizden kaçırdık.
Deniz:Anlamadım Asım Bey?
Demir:Biliyorum kim olduğunu.
Deniz:Ne?Nasıl?Benim başımın etini yediniz beni açık etme diye.
Asım:Aklı başında bir adam olmadığını anlayınca mecbur kaldım...Bu arada sen de uzun bir süre izinlisin.
Deniz:Ben iyiyim...Birkaç güne gelirim.
Asım:Seni hamileyken riske atamam.Cani miyiz biz?
Deniz Demir'e bakarken,Asım araya girer.
Asım:Ben kendim öğrendim adamı yiyecekmiş gibi bakma.Riskli bir durumdasın evine git yat dinlen ne gerekiyorsa onu yap.
Deniz:Ama-
Asım:Bu bir rica değil emirdir...Anlaşıldı mı?
Deniz:Anlaşıldı.
Asım:Tekrardan geçmiş olsun.Ben müsade isteyeyim,hasta ziyareti kısa olur.
Deniz:Kız nerde?Ailesine söylediniz mi?
Asım:Ne kızı?
Deniz:Ormanlık alanda,ben kaçmaya çalışırken bir kız çocuğu vardı.Ben sanıp onu vurdular.
Asım:Her yeri taradık ama öyle bir şeye rastlamadık.
Deniz:Nasıl ya?Ordaydı,gördüm ben.Çocuğu orada öylece bıraktınız mı?!
Demir:Deniz sakin...
Asım:Biz bir ceset bulmadık civarda.Tekrar baktırırım istersen.
Deniz:Hah istersen istemezsem o küçük kız çocuğunun hiçbir değeri yok yani o ormanlık alanda çürüsün gitsin.
Asım:Ben artık gideyim.Geçmiş olsun.
Adam Demir'e döndükten sonra gider.Deniz sürekli yükseliyor.Çok fazla konuşmuyordu. Demir bir şeyler sorup söylemek istesede çekiniyordu.Hasta bakıcının getirdiği yemeklerden bir kaşık bile almadı. Demir ısrarla uğraşıyordu.
Demir:Deniz bir kaşık bari al bak bir şekilde beslenmen lazım.
Deniz:İstemiyorum dedim.Hiçbir şeyi istemiyorum.
Demir:Peki...peki.
Deniz:Ne zaman eve gidicez?
Demir:Doktorunla konuşmadım henüz. Birazdan gelir galiba.
Derken doktoru gelir,bundan sonra kadın doğum doktoru ile konuşacaklarından Doktor Gizem gelir.Gülümseyerek içeriye giren kadın önce Deniz'e sonra Demir'e selam verir.
-Geçmiş olsun.
Deniz:Sağ olun.
-Ben Gizem,Demir Bey'le tanışmıştık. Bundan sonra beraber hareket edicez önümüzdeki dokuz ay boyunca.Size de bilgi vermeye geldim eminim merak ettiğiniz şeyler vardır.
Deniz:Dokuz ay?Bebeğin yaşayacağından emin misiniz ki?
-İsteğimiz o yönde,ona zarar gelmesini istemiyorsunuzdur diye düşünüyorum.
Deniz:Biz bir bebek düşünmüyorduk.Planımız da bu değildi.
-Anlıyorum ama bu onun varlığını hiçe sayabileceğimiz anlamına gelmiyor. Önümüzdeki ilk birkaç hafta çok dikkatli olmanız lazım.Hatta ben yatak istirahati öneriyorum.Henüz çok küçük olduğundan üç günde bir kontrole gelip kan vermeniz lazım. Size pek fazla ağrı kesici veremediğimiz için beslenmenize de dikkat etmeniz gerek.
Deniz derin bir nefes alır.
Deniz:Peki ne zaman taburcu olurum?
-Yarın sabah kan tahlili alınacak ondan sonra çıkabilirsiniz.Tabi sonuçlara göre...Şimdi size birkaç soru sormam gerekiyor.
Doktor cebindeki kalemi alır ve önündeki kağıda göz gezdirir.Deniz'e birkaç soru sorduktan sonra ekler.
-Sizin bana sormak istediğiniz bir soru var mı?
Demir:Bebeği gitmeden görebilir miyiz?
-Eğer isterseniz ultrasondan bakarız.
Deniz:Gerek yok...yani zaten yorgunum. Peki eğer bebek yaşamazsa?O zaman ne olacak?
-Eğer kanamanız gelirse derhal hastaneye gelmeniz lazım.Ciddi bir şeyse bebeği almamız gerekiyor aksi halde sizi zehirler.
Demir:Ki öyle bir şey olmayacak,ikiniz de iyi olacaksınız zaten.
-Elbette,temennimiz o...Tekrardan geçmiş olsun.
Doktor gittikten sonra Demir Deniz'e doğru döner.
Demir:Deniz biraz konuşalım mı bu bebek konusunu?
Deniz:Üşüyorum.Klimanın derecesini arttırır mısın?
Demir:Tabi
Demir klimanın derecesini artırdıktan sonra tekrar Deniz'e döner.
Demir:Artık konuşabilir miyiz?
Deniz:Demir çok yorgunum.Başka zaman.
Demir:Peki tamam ona da tamam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Perestiş
Action"Aslında aklında böyle bir şey yoktu,böyle bir şeyi tahmin de edemezdi zaten.Daha fazla kırılacağını düşünemezdi, hem de aynı kişi tarafından... Bir daha kimseye güvenemem sanıyordu. Ta ki o aileyle yolu kesişene kadar."