Aradan yaklaşık 7 hafta geçmişti,Deniz 3,5 aylık hamileydi.İkiz olduğu için karnı belirginleşmişti.Demir ilk aylar onu yalnız bırakmamak için genelde evde duruyordu ama artık yavaş yavaş işine dönmüştü.Deniz de yapacak bir işi olmadığından bu süre boyunca piyano çalmaya ve resim yapmaya tekrardan başlamıştı.Ara sıra Demir'i ofisinde ziyaret ederken,Ahu'yla da klasikleştirdikleri buluşmaları oluyordu.Sabah uyandığında Demir'i yanında göremedi,saate baktığında ise neredeyse öğlen olduğunu görünce çoktan gitmiştir diye düşündü.Yatakta doğrulurken komodindeki kırmızı gülü ve küçük notu gördü
"Gözlerinin içine bakıp güzel bir sabah geçirmeyi çok isterdim ama o kadar güzel uyuyordun ki kıyamadım.O yüzden henüz benim için gün aymadı.Belki gün içinde ziyaretime gelirsin?"
Notu okuyunca yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi kadının.Güle uzandı, kokladı ve diğer günler bıraktığı güllerin olduğu vazoya koydu.Bazen çok uyuyordu Deniz.Demir de o uyanmadan gittiği her gün için kırmızı bir gül bırakıyordu.Deniz üstünü değiştirip elini yüzünü yıkadı aynada artık göze gelen karnına baktı.Hala garip geliyordu. İnanılmaz bir süreçmiş gerçekten hamilelik diye düşünerek mutfağa indi.Aysel ablanın bugün izin günü olduğu için onun hazılayıp dolaba koyduğu yiyeceklerden rastgele çıkarıp canı hangisini çekiyorsa onu yedi.Son birkaç gündür Demir'in canı bir şeylere sıkkındı...Yani o bir şey dememişti ama kadın hissetmişti. İşle ilgili olduğunu varsaydı çünkü araları artık hiç olmadığı kadar iyiydi.İlişkileri bir temele oturmuştu.Bugün gerçekten yanına uğrasa iyi olur diye düşündü.Derken mutfağı toparlarken telefonu çaldı.Arayan Ahu'ydu.Deniz telefonu açıp hoparlöre aldı.Bu sırada da aynanın karşısına geçip makyaj yapmaya başlıyordu.
Deniz:Ahucum günaydın.
Ahu:Gün mü aydın?Tünaydın artık.
Deniz:Doğru diyorsun ben yeni uyandığım için...Anca gün aydı.
Ahu:(güler)İyi iyi dinlen bol bol...Ne diycem ben biraz alışverişe çıkıcam da sen de gelsene müsaitsen?
Deniz:Aslında olur hatta çok iyi olur.İşimiz bitince ben de seninle ofise gelirim hem.
Ahu:Süper o zaman görüşürüz ben sana birazdan konum atarım.
Deniz:Tamamdır ben de hazırlanıp çıkıyorum.
Deniz makyajını yaptıktan sonra dolabına yönelmişti.Altına siyah bir tayt üstüne de yumuşak beyaz bir kazak geçirmişti.Uzun sarı saçlarını da tepeden at kuyruğu yaptıktan sonra altın minik küpelerini takıp kabanını giyip çantasıyla dışarı çıkmıştı.Arabaya binince Ahu'nun söylediği yere doğru sürmeye başladı.
Ahu da ofisten çıkıp yola koyulmuştu. Ahu'nun gittiğini gören Demir odasında otururken Semih'i çağırmalarını ister.İki dakika sonra Semih gelir.Kapıyı tıklar.
Semih:Abi?Beni çağırmışsın?
Demir:Gel aslanım gel.
Semih içerim girer oturur.Abisine merakla bakar.
Semih:Ne oldu abi?Kötü bir şey mi oldu?
Demir:Yok yani evet...Deniz biliyorsun çalışmıyor artık.
Semih:Evet..biliyorum.
Demir:O şerefsizi de öldüremedik.
Semih:Ahmet'i mi diyorsun.
Demir:Evet...
Semih:Abi ne kıvranıyorsun belli ki bir derdin var açıkça söylesene.
Demir:Deniz hastanedeyken bana teşkilattan biri ulaştı.
Semih:Kim?
Demir:Amiri yani yukarıdan biri işte.
Semih:Sana neden ulaşmış?
Demir:Ahmet'i birlikte bulalım diye.
Semih:Abi şu an 2 ay öncesinden falan bahsediyorsun değil mi ben yanlış anlamıyorum?
Demir:Evet.
Semih:Deniz'in bundan haberi var mı?
Demir:Hayır.Yok ve olmayacakta.
Semih:Neden?
Demir:Kaçtığını düşünüyorlar çünkü.
Semih:E o zaman yapılacak bir şey de yok.Sen bu yüzden mi kaç zamandır bozuksun?
Demir:Yapılacak bir şey yok ne demek Semih? Benim sevdiğim kadını çocuklarımın annesini o hale sokan adamı sağ bırakır mıyım sanıyorsun?
Semih:Abi bak bu işler bilmediğimiz işler. Biz anlamayız bu kadar derinini,bizim işimiz ticaret.Gerisi devletin işi.Ben de isterim o şerefsiz cezasını çeksin...Ama artık dur.
Demir:İyi tamam yanımda olmayacaksan odana geri dönebilirsin.Başka diyeceğim yok.
Semih:Hıı seni bu kafayla tek başına bırakırım abi aynen...Tamam ne yapacaksak yapalım. Ama söylüyorum bak Deniz'den saklama ya da saklarken dikkat et.Onu kandırmak annemi kandırmaya benzemez yani.
Demir:Tamam tamam sen de Ahu'ya söyleme, onlar birbirinden bir şey saklayamıyor biliyorsun.
Semih:Hadi bakalım gazamız mübarek olsun...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Perestiş
Action"Aslında aklında böyle bir şey yoktu,böyle bir şeyi tahmin de edemezdi zaten.Daha fazla kırılacağını düşünemezdi, hem de aynı kişi tarafından... Bir daha kimseye güvenemem sanıyordu. Ta ki o aileyle yolu kesişene kadar."