Sabah olduğunda kadın huzurla uyandı. Daha henüz gözleri bile açamadan göğsünde uyuduğu adamın onu izlediğini hissetmişti.
Deniz:Günaydın.
Demir:Günaydın.
Deniz kafasını hafifçe kaldırıp Demir'in dudaklarına baktı.Usulca yaklaşıp öptü.
Deniz:Gitmem lazım...
Demir:Deniz saat daha sabahın yedisi.
Deniz:Evet sevgilim ama sizi buradan kurtarmam lazım.Dün gece bir operasyon olacaktı.Adamı bulduk mu bulmadık mı onu öğrenmem lazım.
Demir:Sonra buradan çıkabilir miyiz yani?
Deniz:Büyük ihtimalle evet...Ha bu arada buradan çıkmak derken?Neden bu kadar acelecisin onu anlayamadım?
Demir:E birlikte yaşamaya başlayacağız ya
Deniz:Hmm öyle mi?
Demir:Evet?
Deniz:Ben en son benden alınan anahtarları hatırlıyorum başka da bir şey hatırlamıyorum.
Demir:Ha sen beni hala süründüreceksin yani tamam anladım.
Deniz yatakta doğrulur Demir'den ayrılıp elini çenesine koyarak yaslanır.
Deniz:Evet?Ne oldu Demir Bey?Beğenemediniz mi?Hayır beğenmiyorsan-
Demir Deniz'in sözü bitmeden onu belinden tutup kendine çeker.Deniz'in boynunu koklar.
Demir:Beğeniyorum,çok beğeniyorum. Hatta bayılıyorum.Var mı buna da diyecek bir şeyin?
Deniz eliyle Demir'in perçemiyle oynar.
Deniz:Var...
Demir meraklı gözlerle kollarının sarmaladığı kadına bakar.
Deniz:Özledim seni...
Demir:Beni çıldırtmak için yapıyorsun değil mi?Tebrikler başardın da.Ama elimden kurtulamayacaksın onu söyleyeyim.
Dedikten sonra kadının dudaklarına yapışır. Uzunca bir süre öpüştükten sonra adamın eli kadının pantolonuna doğru giderken Deniz kendini geriye çeker.
Deniz:Çok üzgünüm ama gerçekten gitmeliyim.
Demir:Yargılanacaksın...gerçekten yargılanacaksın Deniz Ertürk.
Deniz:Akşam belki kendi evimize geçeriz? Akşamı bekleyemez misin?
Demir:Bekleyelim bakalım...Sanki başka çaremiz mi var.Deniz gülerek kalkar.Lavaboda elini yüzünü yıkar.Demir de kalkıp üzerini değiştirince birlikte aşağıya inerler.Ailenin diğer üyeleri çoktan uyanmış kahvaltı başına geçmeye hazırlanıyorlardı.Semih gelen ikilinin yüzünün güldüğünü görünce imalı imalı sırıttı.
Semih:Günaydın...Geç kaldınız.
Demir:Günaydın...Diğer cümlene cevap bile verme tenezzülünde bulunmuyorum.
Deniz:Günaydın herkese...
Ahu:Günaydın...Otursana Deniz.
Deniz:Yok teşekkür ederim ben kalmayayım. Zaten işim var,size afiyet olsun.
Selma:Olmaz öyle aç açına gitmek,otur ha şöyle bir iki lokma ye.
Demir:Gel otur şöyle,az yemek yiyorsun zaten. 10-15 dakika geç gitsen bir şey olmaz heralde.
Deniz:İyi..peki madem.
Demir oturduğu sandalyenin yanındaki sandalyeyi Deniz'in oturması için çeker.Deniz oturur.Çaylar da gelince kahvaltıya başlarlar.Ahu:Bu arada iyi ki doğdun Deniz.
Deniz Ahu'ya bakarak gülümser.Kimse hatırlamazdı bugünü çünkü.
Deniz:Teşekkür ederim canım.
Semih:Doğum günün kutlu olsun.
Deniz:Sağ ol.
Arda:Var mı bir planınız?
Deniz:Ben doğum günü pek kutlamam.Zaten iş var,geç çıkarım bugün.
Demir doğum günü konusunda hiçbir şey söylemezken konuyu değiştirir.
Demir:Aradıkları adamı bulmuşlar biz de eve gidebiliriz bugün.
Selma:Gerçekten mi?
Deniz:Yani bu iş aceleye gelmez.Bizimkiler sabaha kadar sorguya almıştır adamı ama dediğim gibi emin olmamız lazım sizin güvenliğinizden.
Arda:Bunu söyleyeceğimi hiç düşünmezdim ama evimi özledim.
Demir:Ha ev demişken anne Aysel ablayı bizim eve alalım.Ev işleri için,zaten bizim evin çok işi olmaz iki kişiyiz.
Ahu:İki kişiyiz derken?Siz ikiniz beraber yaşamaya mı karar verdiniz?
Deniz:Öyle oldu...
Selma:Tamam yollarım Aysel'i.
Deniz:Aysel kim?
Semih:Bizim taaa çocukluktan bakıcımız o büyüttü bizi diyebiliriz.İkinci annemiz gibidir.
Demir:O yüzden senin de tanışmanı istiyorum.
Arda:Konudan bağımsız benim iş yattı mı ya? Maaş falan onlar da mı yalan?
Deniz:Değil...Cevdet benim babam olmasa da o öyle bildiği için ve benden başka hayatta bir akrabası olmadığı için tüm mal varlığı bana kaldı.Görev bitene kadar da devam ettiricem o işi mecburen.Maaş alacaksın yani.Semih:Deniz sonra ne yapacaksın?Yani sonuçta devlette çalışıyorsun.Görev bitince tüm bu parayı işi nasıl döndüreceksin?
Deniz:Demir'e devredeceğim hepsini.
Demir dahil masadaki herkes bir anlığına donup kalır.Çünkü bu mesele daha önce aralarında konuşulmamıştır.
Arda:Tüm hepsini yani koskoca bir servetten bahsediyoruz.
Deniz:Evet?
Demir:Deniz bahsettiğin paranın miktarından haberin var değil mi?
Deniz:Eveet.Yani benim öyle bir paraya ihtiyacım yok.Ticaret yapmakta benim uzmanlık alanım değil.Güvendiğim birinde durması daha mantıklı olur diye düşündüm.
Demir:Neyse sonra konuşalım biz bunu seninle
Yemek yendikten sonra Deniz kendi tabağını mutfağa götürmek için kalkar,Demir de kendi tabağını alıp peşinden gider.Deniz elindekileri tezgaha bıraktıktan sonra sitemle gelen adama doğru döner.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Perestiş
Acción"Aslında aklında böyle bir şey yoktu,böyle bir şeyi tahmin de edemezdi zaten.Daha fazla kırılacağını düşünemezdi, hem de aynı kişi tarafından... Bir daha kimseye güvenemem sanıyordu. Ta ki o aileyle yolu kesişene kadar."