12.Bölüm

55 6 1
                                    

Kendi için hep bir son düşünmüştü Deniz, yaşlanmadan önce öleceğini biliyordu. Eh aşağı yukarıda böyle bir ölümü öngörmüştü. Kafasına geçirilen çuval da canını sıkmıştı. Araba ilerlerken Ahmet'in yanında oturduğunu biliyordu.Bir an acaba Demir'i hastaneye götürdüler mi diye düşündü. Her şeyi öğrenince endişelenicekti. Sıkıntıyla nefes verdi. O sırada da araba durmuştu.İki adam onu dışarıya çıkarıp karanlık olduğunu tahmin ettiği bir odaya götürdü.Arabadan çıkarken yağmur yağdığını fark etti.Şansıma da hava yağmurlu dedikten sonra kafasındaki çuvalı çıkardılar.Tahmin ettiği gibi karanlık bir odadaydı. Sadece deri bir koltuk vardı. Deniz bu koltuğun ne işe yaradığını çok iyi biliyordu. İçinden siktir çektikten sonra onu koltuğa bağladılar.Bu sırada Demir'i de hastaneye getirmişlerdi.Demir'i getiren koruma Semih'i aramıştı.Semih de yolda Deniz'i aramış ulaşamayınca mesaj atıp hastaneye geçmişti.
Selma Hanım,Semih,Ahu ve Arda hastaneye geldiler.Beklemeye başlarlar.Doktor çıkar hayati bir tehlikesinin olmadığını biraz dinlenmesi gerektiğini söyler gider.Normal odaya alınınca hepsi içeri girer.Selma Hanım Demir'in yanına gider,oturur.Demir yavaş yavaş uyanmaya başlar.Başında ağlayan annesini görünce gülümser.
Demir:İyiyim anne iyiyim ağlama.
Selma:Seni gördüm ya hele şükür.
Semih:Abi çok korktuk ya ne oldu nasıl oldu bir anlat şu meseleyi.
Ahu:Geçmiş olsun abi.
Demir:Anlatırım anlatırım da...Deniz nerde?
Arda:Ha yengem en son bizim evdeydi ama biz çıkarken yoktu.
Ahu:Ben bir daha arayayım.
Selma Hanım sessiz kalırken Ahu Deniz'i aramak için çıkar.
Semih:Ee anlat ne oldu?
Demir:Ya oğlum gelirken iki araç kesti önümü ne olduğunu anlamadan aldılar işte.Birkaç soru sordular saçma sapan.
Semih:Bu istihbaratın operasyonuyla ilgili bir şeyler mi?
Demir:Galiba...Deniz gelse soracaktım ona da.
Arda:İyi de seni neden bıraktılar amca.Yani iyi ki bıraktılar tabi de neden yani?
Demir:Bilmiyorum ki.
Ahu tekrardan içeriye girer.
Ahu:Deniz'i arıyorum ama hat düşmüyor. Telefonu kapatmış.
Demir yattığı yerden doğrulur.
Demir:Size bir şey söylemeden mi çıktı?
Ahu:Söylemedi abi.
Selma:Aslında...Deniz gitti.
Demir:Ne demek gitti?Nereye gitti?Nasıl gitti?
Selma:Seni bıraksınlar diye kendi gitti. Anlaşma yapmışlar o seni alan adamla, öyle dedi bana.
Semih:Ne?Bana bir şey söylemedi?
Demir:Ahu hemen telefondan sinyal falan bir şey bul.Beni getiren adamdan da deponun adresini öğrenin.
Demir yataktan kalkmaya çalışırken Selma ve Semih onu durdurmaya çalışır.
Semih:Abi bir dakika dur konuşalım önce.
Demir:YA NE KONUŞALIM NASIL İZİN VERİRSİN GİTMESİNE ANNE!
Selma:Tek şansım bu dedi,benim yüzümden oldu dedi ben bir şey diyemedim.
Demir:İyi yaptın çok iyi yaptın.Beni kurtardığını düşünerek tüm hayatımı tehlikeye attın çok iyi oldu...Yav Semih bırak sende bir şeyim yok.
Arda:Yardım edelim amca bari dur.
Demir:Hallederim ben tamam hepiniz dışarı çıkın.
Herkes dışarı çıkar,Selma Hanım gitmeden Deniz'in ona verdiği kolyeyi alır.Demir'e verir. En son olarak kendi de çıkar.Demir kolyeyi alır avucunda sıkar.Üstünü giyinir o sırada Asım Bey içeri girer.
Asım:Geçmiş olsun.
Demir:Sağ olun,kusura bakmayın çıkmam lazım.
Asım:Merak etme biz arıyoruz Firuze'yi.
Demir tam kapıdan çıkacakken geri döner.
Demir:Ne?
Asım:Otur Demir otur.
Demir:Siz?-
Asım:Evet ben teşkilatın başkanıyım.Size söylememesini istedim.
Demir:Onu bulmam lazım.
Asım:Uğraşıyoruz ama seninde sakin olman lazım.Gerçi sakin olucağa benzemiyorsun da....
Bildiğin her şeyi anlatman lazım.
Demir:Ahmet diye bir adam vardı. Bana Cevdet'in mallarını sordu. Bilmediğimi söyledim.Telefonda da Cengiz diye biriyle konuştu.
Asım:Bu Cengiz denilen adam bizim aradığımız örgütün başı Ahmet de örgütteki üyelere bilgi sağlayan biri buna çöp Ahmet de derler. Gerekirse çöp karıştırır ama her şeyi bulur.
Deniz'den öğrenmek istediği şeyler var demek ki.
Demir:Ne yapıcaz?Vakit geçiyor.
Asım:Sakin olucaz,Deniz dayanıklıdır,kolay kolay konuşmaz hatta hiç konuşmaz.Bu söylediklerin işimize yarar.Bir şey bulursak biz sana haber veririz.
Demir:Olmaz bende sizinle gelicem.
Asım:Seni oraya alamam.
Demir:Her şekilde gelirim Asım Bey.
Asım:Of iyi peki gözümün önünde durman daha doğru.Ne yapacağın belli değil.
Demir:Hadi o zaman.
Demir ve Asım giderken diğerleri eve geçer.
Bu sırada Ahmet ve Deniz baş başadır. Sandalyeye bağlıdır.Elinde şırıngayla yaklaşır
Ahmet:Eveeet,öt bakalım sarı şeytan bir sonraki operasyon koordinatları ne? Ne zaman yapılacak?Nasıl yapılacak?
Deniz:Oldu başka bir şey ister misin? Çay?Kahve?Gerçi ellerim bağlı ama.
Ahmet:Çözeriz konuşursan?
Deniz:Aynen bende malım zaten.
Ahmet:Yok canım biliyorum ne kadar akıllı... güzel bir kadın olduğunu.
Ahmet yaklaşır eliyle Deniz'in çenesini kendine doğru çeker.Deniz adama tükürür.Yüzündeki tükürüğü silerken Ahmet birden kadına tokat atar.
Ahmet:Amaa çok ayıp bak beni kötü şeyler yapmaya itiyorsun Deniz.
Deniz:Allah belasını versin şerefsiz hain.
Ahmet:Aaa cık cık cık çok ayıp.
Elindeki şırıngayı Deniz'in koluna batırır. Deniz'in sıvının vücuduna girişiyle canı acır. Gözlerini sımsıkı kapatır.
Deniz:Ne yaparsan yap tek kelime bile alamayacaksın benden.
Ahmet:Bakalım görücez...
Ahmet odadan çıktı.Deniz tekrardan tek başına kaldı.Birazdan tekrar geleceklerdi.İlacın dozunu arttıracaklardı.Sonra yavaş yavaş başı dönecek sersemleyecek kalp ritmi hızlanacaktı. Neyse ki bunu bildiğinden gelmeden önce içtiği hap bunun etkilerini hafifletecekti. İlk işkencesi değildi Deniz'in.Daha önce ölüp ölmemesi umrumda olmazdı.Ama bu sefer yaşamak istiyordu.Demir için.Yarım saat sonra tekrar geldiklerinde Deniz yine konuşmadı. Bu sefer verdikleri dozu iki katına çıkardılar. İlaç yavaş yavaş kanına karışırken kadının zihni sersemlemişti.İğne izleriyle moraran koluna baktı.Kafasını geriye yaslayıp başka şeyler düşündü.

PerestişHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin