Sabah olduğunda Vural Ailesinin evinde her zamanki pazar telaşı vardı.Bugün çiftliğe gidilecekti kahvaltı için.Herkes çiftliğe doğru yol almışken Demir ve Deniz, Deniz'in sabah bulantıları nedeniyle hala evden çıkamamıştı.Onlar önce hastaneye sonra kahvaltıya gidecekti.Deniz'in suratı bembeyaz olurken Demir onu bekliyordu.Banyodan sesler gelince Demir oraya doğru gitti.Klozete doğru eğilen Deniz'in yanına giderek eliyle saçlarını topladı. Bulantıları başlamıştı ama kesinlikle normal değildi çünkü kadın şimdiden iki kilo vermişti. Deniz'in elini yüzünü yıkadıktan sonra tekrar hazırlanması için bekledi Demir.
Demir:İstiyorsan çiftliğe gitmeyelim?Yani dinlen evde.
Deniz:Ayıp olur söz verdik o kadar hem daha iyiyim merak etme.
Demir:Normal mi bu kadar bulantı ya? Doktor olur demiş de bu kadar mı olur yani?
Deniz:Bilmiyorum ki gidince sorarız. Zaten çıkalım şimdi.
Demir:Daha sağlık raporu alıcaz gitmişken onu da halledelim bari.
Deniz:Niye alıyoruz sağlık raporu?
Demir:Evlencez ya Deniz benimle gönül mü eğlendiriyorsun sen?
Deniz:Of doğru tamam ya bende kafa mı kaldı hamilelik insanı salaklaştırıyor galiba...Bunu da sorucam mutlaka.
Demir güler.
Demir:İyisin iyisin maşallah gayet zeka küpüsün merak etme.
Deniz:Geç geç sen dalganı...
Sonunda evden çıkabilince hastaneye doğru yol aldılar.Gider gitmez Deniz'den milyonuncu kez kan aldılar.Bıkmıştı bu durumdan.Sonuçlar çıkana kadar bekledikten sonra Doktorun odasına girdiler.
-Hoş geldiniz,buyrun.
Demir:Merhabalar.
Deniz:Merhabalar da bu kan alma işini her gelişimizde yapıcak mıyız?Bir gün düşüp bayılıcam ben yoksa.
-Bir süreliğine kan almayacağız artık merak ettiğim daha doğrusu şüphelendiğim bir şey vardı onun için istedim.
Demir:Kötü bir şey mi?
-Yok hayır değil...Siz nasılsınız biraz solgun gördüm sizi sanırım bulantılar başlamış.
Deniz:Evet başladı ve ben hayatıma bu kadar kustuğumu hatırlamıyorum.Yani iki kilo falan verdim şimdiden bu normal mi?Bebek için zararı olur mu?
-İlk aylarda olması normal kilo kaybının,tabi ki aşırı olmaması şartıyla.Ki zaten biz de kilomuzu kontrol etmeye çalışacağız bu süreçte yani aşırı kilo vermek kötü ama aşırı kilo almakta tehlikeli olur sizin için.
Demir:Yani daha önce verdiğiniz listeye dikkat ediyoruz zaten.Ama şu sıralar çok fazla yemek yiyemiyor.
-Bu durum önümüzdeki aylarda geçici olacaktır yani büyük ölçüde öyle oluyor...
Deniz:Siz bir şey söyleyecektiniz ama?
-İsterseniz onu ultrasonda söyleyeyim.Babamız kalp atışlarını duymamıştı sanırım hem bir daha dinleriz.
Demir:Çok sevinirim valla.
Deniz ultrason için koltuğa uzandığında doktor karnında bebeği aramaya başladı bir yandan da hiçbir şeyi anlamayıp ekrana bakan Demir ve Deniz merak içinde ne söyleyeceğini merak ediyordu.
-Evet şimdi geçen geldiğinizde küçük bir kanamanız olmuştu.Oradaki değerlerinizde bir hormon yüksek gelmişti.Ben de önce kullandığınız ilaçlar yüzünden olabilir diye düşünmüştüm.Ama ikinci seçenek aklıma gelmemişti.
Deniz:İkinci seçenek?
-Yani değerler normalde olması gerekenden yüksekti...Bakın şimdi şu yuvarlak minik nokta bebeğimiz.Gördünüz mü?
Demir:Çok küçük ya ben zor görüyorum.
-Evet 1 cm bile değil henüz biraz minicik henüz.
Doktor elindeki ultrason cihazını Deniz'in karnında oynatarak başka bir şey gösterir.
-Bu da ikinci kesemiz...İkizimiz yani.
Deniz:nE?
Demir:İkiz mi bir ikideki iki yani?
-Evet ikiz...
Deniz ve Demir bir birbirlerine bir ekrana bakarken Demir gülmeye başlar.
Demir:Yani iki birden iyidir heralde değil mi? Sağlıklılarsa hiç fark etmez bize.
-Sağlıklılar her şey iyi görünüyor.
Deniz donup kalırken biraz korkmuştur aslında ama Demir'in gülmesi onu biraz rahatlatır. Bunu fark eden Demir Deniz'in elini tutar.
Deniz:Tabi iyi olsunlar.Önceliğimiz sağlıklı olması-olmaları.Ama daha önce görmedik ikinci bebeği ?
-İkiz gebeliklerde bazen diğer kese kendini geç belli edebiliyor.Tekil gebeliklerden farkı var. Hatta fazla mide bulantısı yaşamanızın sebebi de bu olabilir.Şimdi bir de kalp atışlarına bakalım duyabilecek miyiz.
Sırasıyla iki bebeğin de kalp atışlarını dinlerler. Deniz buna ağlarken Demir de yanı başında sımsıkı ellerini tutuyordur.Doktorla biraz daha konuştuktan sonra çiftliğe gitmek için arabaya binerler.
Demir:İyi misin?
Deniz:İyiyim...Ama şoktayım.
Demir:Ben de...ama iyiyiz iyisiniz bir sorun yok değil mi?
Deniz:Ay Demir iyiyim dedim ya!...Özür dilerim biraz-
Demir:Korktun biliyorum ben de öyle ama bu durumu iki katı yorgunluk iki katı kakalı bez iki katı ağlama olarak düşünme.İki katı mutluluk iki katı sevgi olarak düşün.Kardeş çok güzel bir şey Deniz,hiçbir zaman yalnız olmayacak çocuklarımız.Biz onlara her şeyi çok güzel öğreticez.
Deniz:Çok şanslı olucaklar çünkü mükemmel bir babaları olucak.
Demir:Yani bilemiyorum-
Deniz:Zerre şüphem yok.
Demir:Biz üçümüz daha şanslıyız,sen hayatımızda olduğun için.
Deniz gülümserken Demir onun elini alıp öper çiftliğe geldiklerinde arabayı park edip herkesin olduğu sofraya doğru giderler.
Deniz:Kusura bakmayın geciktik biraz.
Ahu:Yok canım siz kusura bakmayın siz gelene kadar Arda biraz masayı yedi ama.
Arda:Aşk olsun ama yengem.Lokmalarımı mı sayıyorsun yani.
Semih:Bu arada hayırlı olsun...yüzükler?
Demir:Ha evet,evleniyoruz.
Arda:Heheeh ben biliyodum.
Selma:İyi etmişsiniz hayırlı olsun.
Ahu:Sen nerden biliyorsun Arda?
Deniz:Yardım etti bana yüzükler konusunda.
Semih:Nasıl sana yardım etti?
Ahu:Sen mi teklif-HAYIR
Demir:Çok ısrar etti ille de evlen benimle diye kıramadım.
Deniz:Allah Allah bak sen?
Ahu:Ben hala şoktayım Deniz sen böyle bir şeyi gerçekten yaptın mı?Bu benim bildiğim Deniz değil çünkü.
Deniz:Ben de çok sorguladım bu ben ben değilim diye ama işte insan zamanla değişebiliyormuş.
Arda:Ee ne zaman düğün?
Demir:Düğün yok,nikah yapıcaz sadece.
Selma:Ne demek yok?Bunun nişanı var kınası var bohçası çeyizi düğünü kız alması var. Adet bunlar gelenek.
Deniz:Kına mı?Kına yapan kaldı mı ya?
Semih:Sorma Deniz sorma biz üç kere yaptık düğünü.Bir bizim memlekette bir Ahu'nun memlekette bir de İstanbul'da.
Ahu:Sekiz kilo vermiştim o sıralar,üç kere daralttırdım gelinliği.
Demir:Yok biz yapamayız düğün falan Deniz yorulamaz.Ki zaten çok gereksiz yani.
Deniz:Cidden hiç gerek yok biz kendi aramızda hallederiz.
Selma:İyi o zaman en azından kız isteyelim. Bir adet yerini bulsun.
Deniz:Yani kimden isteyeceksiniz? Annem babam yok zaten biliyorsunuz.
Selma:Kızım annen baban yoksa biz burda eşek başımıyız.Hepimiz bir aileyiz artık.Sen de ailedensin.Ahu'dan isteriz seni.
Ahu:Valla olur.Ama ben öyle kolay kolay kız vermem baştan söyleyeyim.
Arda:Ben de kız tarafına geçeyim malum yardım lazım olacak.
Demir:Şart mı anne bu yani sende.
Selma:Anne olarak bir isteğim de yerini bulsun oğlumun düğününü göremeyeceksem bari bu olsun.
Deniz:Yanii ben hiç anlamam bu işlerden ama sizi kırmayalım.
Demir:Ya Deniz Allah aşkına ne gerek var?
Selma:Bak kız hiç laf ediyor mu? Anca annene laf söyle.Biz bu akşam geliriz kızımızı istemeye.
Arda:Valla öyle babaanne ne varsa gelinlerde var...Cık cık cık.
Demir:Arda seni döverim oğlum.Valla bak elimde kalırsın.
Arda:Yalnız Ahu yenge bizim böyle asabi sinirli bir adama kız vermemiz mümkün değil.
Ahu:Yani bana da biraz ters geldi.
Onlar bir taraf olurken Semih de abisinin yanına geçer.
Semih:Merak etme abi vermezlerse kaçırırız.
Arda:Aynen amca iki kişi bir olup istihbarat çalışanını kaçırırsınız.Valla Mit'i salarım üstünüze.
Deniz:Aslındaa ben kendi rızamla da kaçabilirim.
Ahu:Deniz kız evi naz evidir.Sana laf düşmez büyükler konuşuyor.
Deniz:Büyükler mi-
Semih:Bir dakika ya kızın bizim oğlanda gönlü var 18 yaşını da geçmiş size ne oluyor acaba?
Onlar aralarında tartışmaya başlarken Deniz yanında oturan Demir'e fısıldar.
Deniz:Demir ne oluyor?
Demir:Ne bileyim ki insan doğduğu evi seçemiyor işte idare et.
Masadaki tartışma hararetlenirken Demir sussunlar diye verecekleri haberi pat diye söyledi.
Demir:Bizim ikizimiz olacak!
Arda:Neeeğy!
Semih:Şaka mı?İki bebek yani?
Ahu:Bir anda iki bebek?
Arda:Birden bir fazla olan iki?
Selma:Salak salak konuşmayın ya iki tane torun işte ne güzel Allah sağlıkla kavuştursun.
Selma kalkıp Deniz'e sarılır,Deniz şaşırmasına rağmen o da geri sarılır.
Selma:İyisin değil mi sen?
Deniz:İyiyim iyiyim teşekkür ederim.
Semih:Hayırlı olsun...İki tane yeğen geliyor yani vay be.
Arda:Ben şimdi ne oluyorum?
Demir:Hala oluyorsun Arda...Deniz sen buna çok bakma valla çocuklar buna benzer falan.
Semih:Hatta sizi ayrı şehirlerde tutmak lazım.
Deniz:Ay çok uğraşıyorsunuz bu çocukla ya mis gibi vallahi bir tek hatasını görmedim...valla ayıp ediyorsunuz beyler.
Arda:Yengem aslan yengem.
Demir:Yürü lan yılışık.
Ahu:Eee ne yapalım Deniz biz kahvaltıdan sonra kalkalım sizin eve gidip hazırlık yapmak lazım akşama.
Deniz:Kalkalım madem...Ne yapacaz ki ben bilmem böyle şeyleri.
Ahu:O iş bende merak etme giderken Aysel ablayı da ararız hallederiz her şeyi.Arda sen bizimle gel seni bir yerlere yollayacağım.
Arda:E o zaman ben bugün sizin emrinize amadeyim yengelerim.
Demir:İyi o zaman gidin siz gidin...Arda dikkatli sür arabayı yavaş yavaş git,tümseklere dikkat et.
Arda:Tamam amca.
Semih:E biz de akşam geliriz o zaman.
Deniz:Görüşürüz o zaman...akşama.
Deniz Demir'i yanağından öptükten sonra hep birlikte kalkıp kendi evlerine geçerler.Ahu Arda'ya tonla sipariş verirken hemencecik mutfaktaki masaya geçer.Aysel Hanım da o sırada eve gelmiştir.
Ahu:Şimdi Aysel Abla zeytinyağlılar hamur işleri tatlılar seçili,Arda'ya da taze çekilmiş kahve aldırıyorum.Bir eksik var mı?
Aysel:Eksik yok her şeyi hazırladım birazdan da yaprak sarmasına başlayacağım önceden hazır olsun o.
Ahu:Keşke bir organizasyon şirketi tutsaydık. Vakit olmadı ki hiç.
Deniz:Hanımlar abarttığınızı düşünmekteyim.z
Ahu:Deniz hadi sen hazılan biz hallederiz.
Deniz:İyi tamam kovun beni...De ne giycem?
Ahu:Hanım hanımcık bir şey giy.Sonuçta istemeye geliyorlar.
Deniz:Hahahaha hanım hanımcık mı?Ben?
Aysel o sırada pasta börek işlerine girmişken elinde poşetlerle Arda gelir.
Aysel:Hoş geldin Ardam.
Arda:Hoş bulduk Aysel ablacım...ee hanımlar ne yaptınız?
Deniz:Hanım hanımcık olucakmışım onu konuşuyoruz.
Arda kahkaha atmaya başlayınca herkes ona bakar.
Arda:Sen?Hanım hanımcık?
Deniz:Olurum.Olamaz mıyım?Görün bak nasıl oluyorum bekleyin.
Deniz üstünü giymeye giderken diğerleri mutfakta hazırlıklara devam eder.Bu sırada Demir ve Semih ofislerinde ortaklarıyla bir toplantı yapmıştır.Misafirleri gidince Semih abisinin odasında kalır.
Semih:Eeee damat bey?Var mı heyecan?
Demir:Yo niye?
Semih:E kız istiycez ya abi.
Demir:İki çocuğumun annesini evet...Gerçekten Arda vermez diye çok heyecan yaptım şu an...Annemin gereksiz işleri ya.
Semih:Aman sende kadın haklı olarak düğününü görmek istedi,sizde yapmayacağız dediniz bari bunu yapın.
Demir:E oğlum yapıyoruz zaten.Yapmamak mümkün mü.
Semih:Naptın sen çiçek çikolata hallettin mi?
Demir:Hallettim geçerken alırız.
Semih:İyi bari onu unutmamışsın...
Demir:Niye unutayım Semih unutturduğun mu var yarım saattir...Aradın mı hiç ne yapmışlar?
Semih:Hazırlıkları bitirmek üzereyiz dedi Ahu.Biz de çıkarız şimdi annemi Ceyda Ablayı alırız geçeriz sizin eve.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Perestiş
Acción"Aslında aklında böyle bir şey yoktu,böyle bir şeyi tahmin de edemezdi zaten.Daha fazla kırılacağını düşünemezdi, hem de aynı kişi tarafından... Bir daha kimseye güvenemem sanıyordu. Ta ki o aileyle yolu kesişene kadar."