Yarım saatlik bir sürüşün ardından Demir en sevdiği ve sahibi olduğu gece klübüne gelmişti.
Bugün çok kalabalık değildi,sahneye yakın masalardan birine oturup tam kendine bir viski söyleyecekken bardaki sarışın kadını görüp ayaklandı ve yanına doğru gitti.Kadın siparişini yeni vermişti.
Demir:Hanımefendi ne içiyorsa bana da aynısından.
Deniz kafasını çevirip yanındaki bar sandalyesine oturan adama baktı.
Deniz:Beni mi takip ettin?
Demir:Asla.Sinirime dokunan insanları genelde uzağımda tutarım.Görünce bir selam vereyim dedim,insaniyet namına.
Deniz:Aldım selamı teşekkür ederim...Bir dahakine liste verirsin sinirlerine göre en yumuşak biçimde konuşurum.İnsaniyet namına...
Demir güler.Bu sırada barmen içkilerini önlerine koyar.
-Buyrun Demir Bey,başka bir isteğiniz var mı efendim?
Demir:Yok aslanım sağ ol.Hanımefendi misafirim haberiniz olsun.
-Tabiki.
Deniz şaşkınlıkla döner,
Deniz:Burası senin değil...
Demir:Benim.N'oldu yakıştıramadın mı?
Deniz:Çok güzel bir mekan,bu kadar zevkli bir adam olduğunu hiç düşünemezdim.Hırtsın ya biraz.Şaşırdım o yüzden.
Demir:Hırt?...hırt.Bu kanıya nasıl vardın acaba?Yarım saatlik bir sürede?
Deniz:İnsan sarrafıyımdır diyelim.Gerçi şaşırmamam lazım yalnız bir adamsın kapalı bir kutu gibisin...hayatında da kimse yok en mantıklısı böyle bir yere gelip kafa dağıtman.
Demir:Nerden biliyorsun hayatımda biri olmadığını?
Deniz:Sizin beni araştıramamanızın aksine ben sizi epeyce araştırdım...Oradan biliyorum.Ama beni yalanlamayarakta haksız olmadığımı kanıtlamış oldun.
Demir:Sen psikolog musun?Yoksa ruhsal sıkıntıların mı var?
Deniz sadece güler.
Deniz:Ben artık kalkayım.Zaten görüşürüz.
Demir:Bizimkiler sizi bıraksın gideceğiniz yere.
Deniz:Ben giderim kendi aracım var.
Demir:Tek gelmişsiniz yine de biri olsun yanınızda artık burda olduğunuza göre birilerinin sizi koruması lazım.
Deniz bacak bacak üstüne atar.Elbisesini hafifçe yukarı doğru çeker ve jartiyerindeki silah görünür.Demir oraya doğru bakar.
Deniz:Ben kendimi korurum Demir Bey.
dedikten sonra elbisesini düzeltir ve çantasından çıkardığı bir miktar parayı tezgahın üstüne koyar ardından da gider.
Demir kadının gidişini seyrettikten sonra bardağı kafasına diker ve kendine bir viski söyler.
Semih ve Ahu çalışma odasına geçip Deniz'i araştırmaya başlarlar.
Semih:Valla yine haklı çıktın, gerçekten eksik bir şey biliyormuşuz. Meğerse kadının adını yanlış aratmışız.
Ahu:Yani ama benim asıl merak ettiğim bu kadının bunca yıl hiç görünmeyip tam da şimdi gelmesi...Mutlaka bir sebebi olmalı...
Semih:Of o değilde benim uykum geldi.
Ahu:Ben biraz daha bakıcam sabaha abin bunları sorar çünkü.Sana iyi geceler sevgilim.
Semih:Emin misin gelmeyeceğine?
Ahu:Evet Semih sakın aklımı çelme.
Semih:Bak çokta geçe kalma ama?
Ahu:Tamam tamam git sen gelirim bende.
Ahu güler,Semih eğilip karısının saçlarından öper ve gider.Ahu da aklının bir türlü yatmadığı bu kadını araştırmaya devam eder.
Deniz arabasıyla kendi evine gelir.Normalde babasının evine gidecekti ama ona yorgun olduğunu yazıp yarın sabah konuşmalarının daha iyi olacağını söylemişti.Kafası kazan gibiydi.Çokta içmemişti aslında ama neden böyle olduğunu bilmiyordu.Uçak yolculuğundan diye düşündü. Odasına gitti saten geceliğini giyip üstüne sabahlığını da geçirdikten sonra makyajını silip çalışma odasına geçti ve masanın üstündeki dosyaları kurcalamaya devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Perestiş
Ação"Aslında aklında böyle bir şey yoktu,böyle bir şeyi tahmin de edemezdi zaten.Daha fazla kırılacağını düşünemezdi, hem de aynı kişi tarafından... Bir daha kimseye güvenemem sanıyordu. Ta ki o aileyle yolu kesişene kadar."
