Akşam olduğunda Ahu eve gelir.Akşam yemeğine yetişemediği için Semih'in onu soru yağmuruna tutacağını biliyordur.Derin bir nefes alıp eve girince herkesin kendi odasına çekildiğini fark eder ve yukarı odasına doğru çıkar.Kapıyı açtığında yatakta kitap okuyarak onu bekleyen Semih'i görür,
Semih:Oo hoş geldiniz Ahu Hanım,gözlerimiz yollarda kalmıştı.Ahu:Selamm,biri bir şey dedi mi?
Semih:Hayır ben bir arkadaşıyla dedim...Ama nerde olduğunu bilmeden tabi.
Ahu:Doğru söylemişsin sevgilim,bizim kızlarla biraz kafa dağıttık.Dedikten sonra Semih'in yanına yatıp adamın göğsüne doğru sokulur,Semih elindeki kitabı kapatıp komodine koyar ve Ahu'nun yatması için kollarını açar.
Semih:Tamam canım...sen öyle diyorsan.
Ahu:Ne o bana güvenmiyor musun ?Ahu kafasını adamın göğsünden hafifçe kaldırıp sorgulayıcı gözlerle ona bakar.Semih elini Ahu'nun yüzüne koyup okşar.
Semih:Güveniyorum.O yüzden daha da soru sormuyorum farkındaysan,bilmem gereken bir şey olursa sen bana söylersin zaten.Sadece iyi olduğunu bileyim yeter.Ahu:İyiyim,senin yanında çok daha iyiyim. Teşekkür ederim.
Ahu kocasının gözlerinin içine bakarken Semih yüzünü hafif eğerek Ahu'nun yüzüne yaklaştırır. Ahu gülümseyerek dudaklarını onun dudaklarına götürür.Daha sabah birbirlerini görmemişçesine büyük bir özlemle öpüşürler.Semih önce kendi tarafındaki gece lambasını kapatır,daha sonrada Ahu'nun olduğu taraftaki gece lambasını söndürürken bir yandan da karısının boynuna öpücükler kondurur.Ahu Semih'in tişörtünün ucundan tutup çıkarır,ardından kendi üstündekini çıkarıp fırlatır...Sabah olduğunda tüm aile tam kadro bir şekilde çiftlikteki evlerine giderler.Çoğu hafta sonu olduğu gibi çiftlikteki çalışanlar bahçeye uzun ve eksiksiz bir sofra hazırlamıştır.Selma Hanım ve Ceyda eksik gedik var mı diye kontrol ederken önce Özgür Bey sonra da Asım Bey gelirler.
Asım Bey yaşına hürmeten Selma Hanım'a sonra Demir ve Semih'e selam verir. Misafirlerini karşılayan abi kardeş onlarla sofraya otururlar.
Asım:Ne iyi oluyor şöyle kahvaltılar,hava da güzel sofra da sofradaki insanlarda...Yalnız bir sen güzel değilsin Özgür.Özgür:Asım Bey bugün gene çok komik maşallah yaşınıza rağmen sahip olduğunuz bu hayat enerjisine hayranım.
Selma:Ne varmış yaşında?Yaşlı insanlar ölsün mü istiyorsun Özgür Bey?
Özgür:Estağfirullah efendim ben onu-Ahu:Ee misafirlerimiz de geldi galiba
dedikten sonra herkes arkalı önlü araçlarla gelen Cevdet Bey ve Deniz'e doğru kafasını çevirir.Daha önce adını duyup kendisini görmeyen hanımlar Deniz'e merakla bakarken Özgür'ün hayran bakışları Demir'in canını sıkmıştı nedense.Cevdet Bey'in gelişiyle herkes ayağa kalkıp tek tek selam verdi.Sonra da Deniz'le tanıştılar. Selma Hanım Deniz'e elini öpmesi için uzatırken Deniz bunu anlamayıp elini sıktı. Annesinin buna tepkisini gören Demir ise bıyık altından gülmüştü.
Semih:Hoş geldiniz,hepiniz...
Cevdet:Hoş bulduk Semih,sanıyorum ki hepiniz kızımla tanıştınız.
Asım:Daha çok şaşırdık diyelim...Cevdet
Cevdet:Farkındayım,öyle olması gerekti diyelim,bundan sonra hep berabersiniz.İyi işleriniz olsun.Selma:Kızının olduğu hadi bu adamlar bilmiyorda biz neden bilmiyoruz Cevdet?Gizli saklımız mı vardı?
Cevdet:Şahsi algılamayın Selma Hanım kimse bilmiyordu Deniz'in varlığını...Biz biraz ayrı kaldık.
Deniz:Evet,babam beni en değerli varlığıymışım gibi herkesten sakında adeta (!)Ceyda:Peki anneniz,o nerde?
Deniz:Annem vefat etti,kanserden.
Ceyda:Başınız sağ olsun...
Deniz sadece kafasını sallar ve başka bir şey demez.Zaten zorla getirildiği için konuşmayı pekte istemez.Kahvaltıya başlanınca Cevdet Bey ceketini çıkarıp sandalyesine asar,Ahu ve Deniz göz göze gelirler Deniz çaktırmadan babasının ceketinin cebinden telefonunu alıp çantasına atar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Perestiş
Acción"Aslında aklında böyle bir şey yoktu,böyle bir şeyi tahmin de edemezdi zaten.Daha fazla kırılacağını düşünemezdi, hem de aynı kişi tarafından... Bir daha kimseye güvenemem sanıyordu. Ta ki o aileyle yolu kesişene kadar."