1.Bölüm

335 13 29
                                    

"Aslında geri dönmeyecektim.Beni aradığında hayır demeliydim belki de...Diyemedim.Hangi kız çocuğu babasına hayır diyebilirdi?Gerçi babalığı da tartışılır,babam mıydı sanki benim? Sahi hiç babası hayattayken babasız kalır mı insan?"

—————————————————

Vural ailesi için klasik bir sabah değildi bugün...Daha dün ticaret masalarında kurucu üye olan ve vefat etmiş abilerinin yakın arkadaşı olan Cevdet Ertürk'ün ticaretini devredip bu işlerden tamamen çekileceğini öğrenmişlerdi.Bunu söylerken sadece Deniz de benim kadar ticaretinize fayda sağlayacaktır demişti.İyi ama kimdi bu Deniz?Demir,Semih ve Ahu sabaha kadar kafa patlatsalar da masanın yeni üyesi Deniz'in kim olabileceğine dair bir fikir çıkaramamışlardı.

Sabah olduğunda o büyük aile sofrası kurulmuş Demir en başa Semih de tam karşısına oturmuştu.Anneleri Selma Hanım ise Demir'in sağ tarafına,gelinleri (Melih'in biricik eşi) Ahu ise eşinin sağına oturmuştu.Yeni evlenen bu çift her bakımdan uyum içerisinde olarak başta bu evliliğe karşı çıkan Demir'i bile şaşırmıştı. Ardından ailenin geri kalanı da sofrada yerini almıştı.

Dün gece aldıkları bu haber bir bomba etkisi yarattığından kimse bu konuda konuşmamıştı. Kahvaltı sessizce bitince Demir,Semih ve Ahu Arda'yı da alıp ofislerine doğru gitmişlerdi.

Sonunda ofise girip Demir'in odasına çıkarlarken Demir ofisin içindeki heyecanlı koşuşturmaları görünce Ahu'ya döndü,

Demir:N'oluyo Ahu bu hazırlıklar ne?
Ahu:Akşamki toplantı için abi,bazı şeyleri değiştirmek istedim.Bir de güvenliği arttırmak lazım diye düşündüm ne olur ne olmaz.
Semih: İyi düşünmüşsün hayatım

bu sırada Demir söylenerek odasına girdi.
-Deniz...Deniz Bey görelim bakalım kimmiş çok merak ediyorum...Ahu dünden beri uğraşıyorsun çıkmadı mı bir şey?
Ahu:Cevdet Bey'in kontakta olduğu tüm Denizlere baktım,ama bizim aradığımız gibi birini bulamadım.
Semih:Belki de yanlış yere bakıyoruz?
Ahu:Sen bak o zaman Semih...
-Ahu şimdi ben onu mu dedim sana.
Demir:Tamam tamam hadi odanızda dövüşün rahat bırakın beni.

Ahu tam çıkarken arkasını döner
-Bu arada Selma annem köyden Halime'yi çağırmış abi...haberin olsun diye...
Semih kahkaha atmaya başlar.
Demir:Ne Halimesi ya bu kadın beni evlendirmeden rahat etmeyecek of anne of GÜLME LAN SENDE

Demir'in Semih'e fırlattığı dolma kalemden sonra çift dışarı çıkar,
-Gel gel Halime sende gel Deniz de gelsin sende gel...hepiniz gelin

Ahu ve Semih Ahu'nun odasına geçerler.Ahu masasına oturur,bir servet değerinde olan bilgisayarını açar ve yine bir haber göremez. Oflayarak geri kapatır.
Semih:Canın mı sıkıldı?
Ahu:Hiç normal değil,bir şeyi yanlış biliyoruz çünkü hiçbir iz bulamamam imkansız eğer böyle biri varsa mutlaka bulurdum.Belki bir şeyleri eksik biliyoruzdur.

Semih:Cevdet Bey yanlış bir isim mi söyledi diyosun yani?
Ahu:Bilmiyorum ama kafamda oturmayan bazı şeyler var Semih.

Karısının fikirlerine her zaman güvenen Semih oturuşunu dikleştirir ve Ahu'yu izler.
Semih:Ne gibi?
Ahu:Cevdet Bey gibi varlıklı ve namlı bir adamın birdenbire işleri bizim bile duymadığımız birine devretmesi normal değil.

Semih:Yorulmuştur belki ? Yaşı malum sonuçta rahmetli abimden yaşça büyüktü.
Ahu:Sanmıyorum,napıcak emekli oldum diyip sahil kasabasına mı yerleşicek?Bence bilmemizi istemediği bir şey var,ama ne?

Akşam olunca masanın diğer iki üyesi Asım Karamanoğlu ve Özgür Yıldırım ofise gelir. Sonra gelenlerlede üyeler tamamlanınca Semih ve Demir de onlarla birlikte toplantının olacağı salona geçerler.

Özgür:Demir Bey,görüyoruz ki güvenlik konusunda bazı değişikler olmuş.Anlamadım gelen düşman mı?Sonuçta ticaret yapacağız.

Asım:Özgür,sen ne anlarsın ticaretten müttefiklerin ne derse onu yapmıyor musun?
Semih:Beyler...sakin biz sadece önlem aldık sonuçta kim gelecek bilmiyoruz,tedbirli olmakta fayda var.

Demir:Saat kaç oldu nerde bu Deniz denen adam, hayır telefonu da yok ki arasak sorsak.

Ardından Arda kapıya vurur ve içeri girer yüzü bembeyazdır.
Demir:Noldu oğlum sana ?
Arda:Amca beklediğimiz kişi geldi.
Semih:E tamam oğlum alsana içeriye...

Arda çekilir ve kapıdan sarışın yeşil gözlü üstünde kısa beyaz bir elbise olan bir kadın girer ve boş olan sandalyeye oturur.
-İyi akşamlar beyler,

Masadaki herkes dumur olurken Demir sadece tam karşısına oturan kadına bakıyordur.O sırada biri lafa girer.
Asım:Siz?Cevdet Bey'in bahsettiği Deniz... Hanımsınız galiba?Yanlış anlamayın biz biraz hazırlıksız yakalandık.

Deniz:Doğrudur Asım Bey,ben Deniz...Deniz Ertürk. Cevdet Bey'in kızıyım...
Semih:Kızı mı?Cevdet Bey'in bir kızı olduğunu bilmiyorduk.Kendisi abimin en yakın dostuyken hemde.
Deniz:Evet biliyorum,abiniz Mehmet Bey'in ölümü içinde çok üzgünüm,başınız sağ olsun...ikinizinde

Deniz önce Semih'e sonra tam karşısında geldiğinden beri onu izleyen Demir'e bakar ve kafasını hafifçe öne eğer.
Özgür:Demir bir şey demeyecek misin?Masada bir kadının oturması konusunda?

Deniz:Kadın olmam konusunda bir sorun mu yaşıyorsunuz Özgür Bey?Yoksa Amerikalı dostlarınızın bu hususta bir endişeleri mi var.
diyerek imalı bir şekilde sırıttı Deniz,Asım Bey gülerken.

En sonunda Demir sessizliğini bozdu
-Tamam mı?Bitti mi?İşimize dönebilir miyiz?
dedikten sonra herkes sustu.
-Evet tamda bunun için burdayız zaten...
Semih:Bildiğiniz üzere önceki işimizde sınır güvenliğinde kaynaklanan bir hata sebebiyle zarar ettik,tırlar örgütler tarafından yağmalandı.

Deniz:hıhı hata...
Demir:Bir şey mi dediniz?
Deniz:Eminim diyorum hatadır.

Asım:Yalnız o işin güvenliği bendeydi hanımefendi, yaptığınız imâ hoş değil.Ben yıllardır ticaret yaparım başıma ilk defa böyle bir hadise geldi.
Deniz:Bu gidişle son da olmayacak...
Demir:Hayırdır?Dağdan gelip bağdakine hesap mı soruyorsunuz?

Semih abisine uyarıcı gözlerle bakar.
Semih:Abi..
Deniz:Neden?Bana hesap mı veriyorsunuz su an...ya da hesap verme gereği mi duydunuz?
Demir:Ben kimseye hesap vermem önce onu bir geçiceksin...Sevkiyatın güvenliği konusuna gelirsekte madem çok bilgilisin bir sonraki sevkiyatın güvenliğine kendin bakarsın.

Deniz:Tamamdır kabul.Bu ve bundan sonraki her işin sevkiyatını seve seve yaparım...Demir Bey. Nasıl olsa artık uzun süre birlikteyiz... Aramızdan biri ölmediği sürece.

Demir Deniz'in ona attığı bakışı iliklerine kadar hissetmişti ve aslında kapıdan ilk girdiği anda o kadında bir şeyler olduğunu anlamıştı. Ama lafı daha fazla uzatmadı.Semih de gerginliği dağıtmak adına konuyu değiştirdi. Yaklaşık yarım saat sonra toplantı bitince üyeler teker teker çıkış yaptı.

Salonun dışında merakla bekleyen Ahu ve Arda Semih ve Demir'le birlikte kapıya yöneldi,bu sırada Deniz kapının önünde arabasının gelmesini bekliyordu.Gelen dörtlü Deniz'in yanından geçerken bir ses işittiler.

Deniz:Ahu...değil mi yanlış hatırlamıyorum?
Ahu önce Semih'e sonra ismiyle ona seslenen kadına bakmıştı.
Ahu:Evet Ahu...

Deniz yüzünde gülümsemeyle yavaşça Ahu'ya doğru yaklaştı,
-Adım Denise...s ile sanıyorum ki bu yüzden beni bulamadınız.Ha belki eve gidince araştırırsınız diye söylüyorum.

diyerek Ahu'nun arkasında kalan Demir'e bir daha baktı.Sonra iyi geceler dedikten sonra gelen arabasına bindi.
Semih:Şimdi aydınlandım işte.
Demir:Bu kadına dair bulabildiğin ne varsa hepsini istiyorum hem de en kısa zamanda.

Ahu:Tabi abi eve gidince araştırırım.
Semih:Abi sen gelmiyor musun?
Demir:Yok siz eve geçin ben biraz geç gelicem.
Semih:İyi peki...hadi Ahu.

Semih,Ahu ve Arda arabalarına binip gittikten sonra Demir de kendi arabasına binip oradan uzaklaştı.Aklına takılan ve sinirlerini alt üst eden kadını düşünmemeye çalıştı ama yarım saat sonra tekrar buluşacaklarından habersizdi.

PerestişHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin