Deniz uyandığında saat sabahın yedisiydi. Göğsünde uyuduğu adama baktı.Hala uyuyordu.Sakallarını sevdi.Ardından da yataktan kalktı.Duşa girdi,üstünü giydi ve aşağıya indi.Mutfağa girince her gün içtiği kahvesini içmek için kahve makinesini çalıştırdı.Kahve hazır olduktan sonra bir yudum aldı.Kapıdan anahtar sesi duyunca kafasını mutfağın kapısından dışarıya çıkardı. Orta yaşını biraz geçmiş ellilerinde olduğunu düşündüğü kadını gördü.Ona doğru gitti.
Deniz:Merhaba.
Aysel:Merhaba,geç mi geldim ben?
Deniz:Yok ben erken kalkarım zaten.Aysel Hanım değil mi?Demir geleceğinizden bahsetmişti.
Aysel:Doğrudur.Sizde Deniz Hanım olmalısınız adınızı çok duydum.
Deniz:Doğrudur.Buyrun geçin ayakta kalmayın.
İkisi mutfağa doğru geçerler.Deniz tezgahın sandalyesini oturur.
Deniz:Umarım hakkımda iyi şeyler duymuşsunuzdur?
Aysel:Kötü şeyler duysaydım bile sizi tanımadan peşin hükümlü olmazdım...Ama güzel olduğunuzu duymuştum.Az bile duymuşum.
Deniz:Teşekkür ederim...Siz kaç yıldır bu aileyle çalışıyorsunuz?
Aysel bu sırada kahvaltı hazırlamak için işe koyulmuştur.Bir yandan da Deniz'le sohbet ediyordur.
Aysel:Baya oldu,ben ilk geldiğimde Demir daha ilkokula gidiyordu.
Deniz:Nasıl bir çocuktu Demir?
Aysel:Demir...çok değişik bir çocuktu.Çok konuşmazdı kendi halindeydi hep.Hiç çocuk gibi değildi yani futbol oynardı ama öyle yaşıtlarıyla da çok konuşmazdı.Oyununu oynar gelirdi.Ben hep babasından sonra işlerin ona kalacağını bildiğinden böyle diye düşünürdüm.
Deniz:Sizden bahsedince bir ayrı mutlu oluyor ama belli ki hayatına dokunmuşsunuz.
Aysel:Anneleri Selma Hanım,duygularını pek gösteren bir kadın değil.Benim aksime yani. Semih de Demir de çok özel çocuklardı. Kendi çocuklarımdan ayırt etmem.Ama aramızda kalsın Demir'in yeri bende ayrıdır.
Deniz:Yani biraz zor bir kadın beni de zor kabullendi bence.Demir her ne kadar aksini söylesede.
Aysel:Oğlum gibi gördüğüm Demir de olsa erkek erkektir bazı şeyleri bizim gördüğümüz gibi göremiyorlar.
Deniz güler ve ayağa kalkar,kadına yardım etmeye başlar.
Aysel:Ben yapardım siz rahatsız olmayın.
Deniz:Siz kelimesini atabiliriz ben çok hoşlanmam resmiyetten.
Aysel:Sen de Aysel Abla dersen anlaşırız.
Deniz:Tamamdır anlaştık o zaman.
Onlar kahvaltı hazırlarken Demir uyanır,elini yüzünü yıkadıktan sonra üstünü değiştirip aşağıya iner.Sesler duyunca mutfağa doğru gider.
Demir:Hanımlar...Günaydın.
Aysel:Yani biz öğlen edicektik oğlum saat kaç oldu?Çocukken de aynı böyleydi o yataktan kaldırıpta okula göndermek ölüm gibiydi.
Deniz:Aysel abla biliyor musun şimdi de öyle. Yani uyandırmak için kırk takla atıyorum. Bıraksan kesintisiz 24 saat uyur.
Demir:Tamam bana da günaydın.
Deniz:Ayy pardon günaydın sevgilim.
Demir:Hıhı günaydın.
Deniz kahvaltılıkları koyduktan sonra oturur. Aysel Hanım da ortalığı toparlamaya salona gider.Demir de Deniz'in karşısına geçer.
Demir:Gayet iyi anlaşmışsınız bakıyorum.
Deniz:Çok tatlı bir kadın dediğin kadar varmış.
Demir:Ya öyledir,bizi hep o büyüttü.
Deniz:Anlattı bana birkaç şey.
Demir:Dedikodumu yaptınız yani?
Deniz:Yaaani,sen çıkacak mısın?
Demir:Birazdan çıkarım,noldu ki?
Deniz:Hiiç merak ettim.Geç mi gelirsin?
Demir:Bilmiyorum belli değil,ben sana haber veririm ama.Sen bugün evdesin galiba.
Deniz:Öyle görünüyor...Bu arada size saldıran adamı da konuşturduk.Cezasını çekecek.
Demir:Kimmiş neyin nesiymiş?
Deniz:Onu söyleyemem işte.
Demir:Bana da?
Deniz:Üzgünüm hayatım iş başka aşk başka.
Demir:İyi peki,ben de aşkımı evde bırakıp işime gideyim o zaman.
Demir ayağa kalkar giderken Deniz de onun peşinden kapıya kadar gider.Demir saatini takarken onu izler.Sonra Demir'in yakasını düzeltmek için ona yaklaşır.
Deniz:Dikkat et kendine.
Demir:Sen de.
Deniz:Ben evdeyim,dışarda olacak olan sensin.
Demir:Olsun sen yine de dikkat et,yaramazlık yapma...En azından ben gelene kadar.
Deniz kollarını Demir'in boynuna dolar,Demir de ellerini Deniz'in beline sarar.
Deniz:Sen gelene kadar uslu durucam söz. Ama sen geldikten sonra napıcaz orasını anlamadım
Demir:Orasını da gelince konuşuruz.Ha ama illaki bir ipucu istersen...
Demir Deniz'e doğru hafif eğilip dudaklarına bir öpücük kondurur.Deniz de karşılık verir.
Deniz:Peki,anlaştık...Akşama görüşürüz o zaman.
Demir:Görüşürüz.
Demir evden çıkar,Deniz de Ahu gelene kadar atölyesine gider.Bir iki saat atölyede resim yaptıktan sonra Ahu'nun geldiğini görür.
Deniz:Aaa hoş geldin.
Ahu:Hoş buldum.Aysel abla burda olduğunu söyleyince buraya geldim.
Deniz:İyi yaptın geç otur.
Ahu oturduktan sonra Deniz de üstündeki boyayı temizleyip gelir.
Ahu:Ee nasıl gidiyor?Alıştın mı yeni evine?
Deniz:Çok güzel gidiyor.Sanki bir rüyada gibiyim, uyanıpta gerçek hayatıma kaldığım yerden devam edeceğim ve her şey bozulacak diye çok korkuyorum.
Ahu:Yani yaşadığımız hayat malum,hiçbir şey kalıcı değil maalesef.
Deniz:Öyle...sen nasıl oldun?Yani-
Ahu:Bebekten sonra mı?...Daha iyiyim,başta kabullenmesi zor oldu ama artık alıştım bu duruma.Alıştık yani Semih'in desteği bana çok yardımcı oldu.
Deniz:Çok iyi bir adam Semih yani meslek gereği biraz insan sarrafıyımdır.Seni çok seviyor gözlerinden belli.
Ahu:Öyle...Ama içimde hep bir burukluk var sanki Semih dünyanın en iyi babası olacakmışta ben buna engel olmuşum gibi hissediyorum.
Deniz:Ahu,Semih seninle çocuk yapmak için evlenmedi ki sonuçta.Seni sevdiği için hayatını seninle birleştirmek istediği için evlendi.
Ahu:Öyle ama karnımdaydı Deniz,kalbi atıyordu biz onun kalp atışlarını dinledik. O kadar güzel bir şeydi ki...Neyse,olacağı varmış.
Derken Deniz'in sehpanın üzerinde duran telefonu titrer,Semih arıyordur.
Deniz: Ah iyi insan lafının üstüne ararmış bak.
Telefonu açar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Perestiş
Aksi"Aslında aklında böyle bir şey yoktu,böyle bir şeyi tahmin de edemezdi zaten.Daha fazla kırılacağını düşünemezdi, hem de aynı kişi tarafından... Bir daha kimseye güvenemem sanıyordu. Ta ki o aileyle yolu kesişene kadar."