Taehyung ile yaşadığım şeyin üstünden bir gün geçmişti. En son ona bir kere daha dokunmam için yalvarıyordu. Bende istediğini vermiştim ona. Hemen sonra toparlanıp eve girmiştim zaten.Bugün çarşambaydı ve yine dersimiz vardı. Bu sefer sadece ders çalışacaktık, başka bir şey yaşamamalıydık. Daha doğru düzgün tanımıyorduk birbirimizi.
Bunları kafamdan attım ve hazırlanıp evden çıktım. Yaklaşık 10 dakikada orada olmuştum. İlk gün yaptığım gibi annesiyle selamlaştım ama garip hissetmiştim çünkü internete girmesine bile izin vermediği oğluna dokunmuştum. Pişman olmalı mıydım? Bilmiyordum.
Yukarı çıktım ve kapıyı tıklayıp içeri girdim. Yine yatağında oturmuş parmaklarıyla oynuyordu. Ama bu sefer kafasını kaldırıp benimle konuşmadı. Yanlış bir şey mi yapmıştım, bilmiyordum. "Naber Taehyung?"
"İyi hyung sen nasılsın?" Konuşurken kafası eğikti, hâlâ bakmıyordu bana.Yatakta karşısına oturdum. Onu izlemeye başladım. "Bakmasana hyung." Mızmızlanarak söylemesi beni güldürmüştü. "Neden bakmayayım?" "Utanıyom ben git başımdan."
Kahkaha atmamak için kendimi zor tutuyordum. "Neden utanıyorsun bakalım?" "Çünkü sen beni çıplak gördün.""Daha fazlası için yalvarırken utanmıyordun ama." "YA HYUNG UTANDIRMA BENI!" Çok tatlıydı. Elimle çenesinden tutup kafasını kaldırdım. Bana bakınca bu sefer hemen gözlerini kapattı. Cidden utandığı belliydi ve bu benim o kadar çok hoşuma gitmişti ki onu daha da utandırmak istemiştim.
Hazır gözleri kapalıyken dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum. Birden gözlerini kocaman açtı "HYUNG HAYATIMDA İLK KEZ ÖPÜŞTÜM!!!" İyi de bu öpüşmek sayılmazdı ki. Çok heyecanlı görünüyordu mutluluğunu bozmak istemedim. Bir şey demedim.
"Hyung bugün de ders çalışmayalım olur mu?" "Hayır Taehyung yeterince dersten kaytırdık. Olmaz." Ders çalışmamız gerektiğini söylüyordum ama Taehyung zaten hayatı boyunca sürekli çalışmıştı. Belki de ben gelince rahatlamıştı. Doğrusu bence de çalışmaya biraz ara verip kendine zaman ayırmalıydı.
"Tamam hadi bugün de çalışmayalım ama sonraki dersimizde çalışacağız." "Tamam hyungggg." Taehyung bugün yine şort giymişti ama bu seferki daha da kısaydı. Ders de çalışmayacağımıza göre dikkatimin sürekli oraya kayacağını biliyordum. Bence ikimiz için de en iyisi Taehyung'un üstünü değiştirmesiydi.
"Taehyung üstünü değiştirmeye ne dersin?" Heyecanlı gözleriyle bana baktı. "Neden hyung yoksa yine ayıp şeyler mi yapacağız?"
Bu çocuk ciddi olamazdı. Eğer birden annemlerin yanında da böyle şeyler söylerse ne yapacaktım. "Hayır üşürsün diye dedim." "Hayır hyung üşümüyorum."
"Yoksa beni çıplak görmek mi istiyorsun Hyung?"
"Ayıp şeyler yapmak istiyorsan söyle Hyung."
"Benim çok hoşuma gitmişti Hyung.""Hayır Taehyung alakası yok." Daha fazla soru sormadan onu susturdum. "Ve her cümlende hyung demek zorunda değilsin."
"Ama hyung sana saygı duyuyorum o yüzden diyorum." Anladım onu susturmanın bir yolu yoktu."Hyung bana öpüşmeyi de öğretir misin?" "Ne?!" "Ben hayatımda hiç öpüşmedim hyung." Bu tarz isteklerde bulunarak beni tahrik ediyordu. Yine dizlerinin üstünde oturmuştu. Hareketlerine, görünüşüne, sesine, bulunduğu isteklere dayanamıyordum.
"Siktir." "Neden küfür ettin hyung?!" Çünkü sertleşmiştim ve en kötüsü de çok belli oluyordu.
"Taehyung bana bir iyilik yapmak ister misin?"
arkadaslar bılıyorum bu bolum de cok kısa oldu ama bugun bır bolum daha atmaya calısırım
ve sızce cok mu hızlı gıdıyoruz yanı bılemedım ya bu fıc ıstedıgım gıbı gıtmıyor
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teach me
Hayran KurguSıkı bir ailede büyüyen, derslerine her şeyden daha çok önem verilen lise öğrencisi Taehyung ve ona özel dersler veren Jungkook.