"Şimdiden sonra ne olacak dersiniz." Derginim magazin haberlerine konu olan skandalı manşetlere kadar taşınmıştı.
Herkes ülkenin en büyük kadın dergilerinden birinin sözde iş adamı Akhan'ın elinde olduğunu konuşuyordu. Okuyucular bunca zamandır harcadıkları paranın nereye gittiğini sorgularken feministler piyasadaki erkek egemenliğini tartışmaya başlamıştı.
"Bilmiyorum..." Merve hanıma ulaşamayan Mukaddes hanım çoktan pes etmiş duruyordu. Buz dağı gibi artan haberler yığını bütün eğlence sektörünü sarsmış herkes çözüm aramaya yüzleri olsun diye üst rütbelere gölge kadın çalışanlar yerleştirmeye başlamıştı.
"Durumun kadar kötü olduğunun farkında değildim. Boykota devam edecek gibi duruyorlar."
İlk iş denemem büyük bir çoğunluğu kadın çalışanlardan oluşan Savage dergisinde olduğundan söktörde oluşan erkek yönetici /hissedar sorununun farkında değildim.
"Seda söylemişti ama..."Aklıma gelen isim filtresiz ağzımdan çıkmıştı. İlk zamanlarda Seda'yı düşündüğümde asılan yüzüm şimdi zerre mimiğe sahip değildi.
Büyük şehirlerde yaşamak büyük problemlere sahip olmak demekti. Bir ayda dört hafta bir haftada yedi gün olduğu gibi yetişkin hayatlarda da say say bitmeyecek sayısız sorun oluyordu.
Birine üzülürken diğeri kapınızı çaldığından elinizdeki sorunu rafa kaldırmanız gerekliydi. Böyle böyle bir müddet sonra kilitlenip kaldırıldığı yerde toz tutan probleminiz değerini yitiriyor,hep kapınızda bekleyen daha zor geliyordu...
"Bırakalım da bunu..." Laptobu kapatan Mukaddes hanım tüm dikkatini bana vermişti ." Kapıda ki ... "Eliyle camdan dışarıyı Bera'nın beklediği yeri gösterdi. "...onu ne yapacağız?"
Bilmiyorum der gibi başımı salladım. Bera'yı gitmeye ikna edememek bir yana hala dünden beri düşündüğüm tek şey silecekte bulduğu çiçekti.
"İzmir'li..." Kulağıma ulaşan ses tonu aşırı şevkat doluydu. "Bera'nın antreman yapması gerek haksız mıyım?"
"Akşamları ben uyudukdan sonra,babam eve gelince antremana gidiyor."
Bu yüzden şuan dışarıda iki büklüm direksiyon başında uyuyan kişi için kötü hissediyordum.
"Ankara'ya küçük bir ziyaret yapmayı düşünmelisin..."
Belgin ile konuştuğunu söyleyen Mukaddes hanım şuan en büyük endişesinin ben olduğunu söyledi. Babamın ayarladığı birkaç kişi ile saklanan Belgin güvendeydi ama ona ulaşamayan Akhan'ın kontrolden çıkması an meselesi olabilirdi..."Senin için bu kadar endişelenirken Bera'nın olimpiyatlara bile gidebileceğini sanmıyorum."
Unuttuğum o detay bana hatırlatılırken gözlerim şaşkın şaşkın açılmıştı. Birkaç hafta içinde ülkeyi terketmesi gereken Bera beni bakkala bile göndermiyor her anımda yanımda duruyordu.
"Belkide haklısınız..."Sırtımı arkama yaslayıp gözlerimi tavana diktim...
İstanbul'a geri dönemeyeceğim korkusu bir yana, ciddi ciddi eve gitme seçeneğini düşünmeye başlamıştım...
#####
"İzmir'li..."Ellerimde sayısız kağıt vardı ama bir türlü zihnimi çalışma moduna almam mümkün olmuyordu.
"Bugünde mi erken paydos etsek..."
"Olmaz Mukaddes Hanım..."Yanaklarıma hafif birkaç tokat imdirip kendime gelmeye çalıştım. Yetiştirmemiz gereken sayısız şeyi gözden geçiriyor her bir ayrıntıyı hatırlamaya çalışıyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Çeşmesi (Tamamlandı)
Humorİnsanlar ikiye ayrılır. Tatlı tesadüflerin mükemmel aşkı önünüze sunabileceğine inanan romantikler ve gerçekte ruh eşi diye bir şey olmadığına inanan mantıkçılar... Cansel dışarıdan bakıldığında evcilleştirilmesi mümkün olmayan vahşi bir kedi olabil...