"Bence gereğinden fazla takıyorsun her şeyi kafana."
Önüme konan anason çayından ağzımı yakan kocaman bir yudum aldım. Doruk yan bahçede yüksek sesle halamla sohbet eden babamın varlığını abarttığımı söylerken ben aşırı piştiği için taş kesen kurabiyeleri dişlemeye çalışıyordum.
"Resmen yanmış."
"Kimin yüzünden acaba?"
Ne mızmızlanmalarım yüzünden küle dönen emeği nede yediğim şeyin mideme dokunabilecek olduğu gerçeğini düşünecek haldeydim. Aklım fikrim sabah uyandığımda yanımda göremediğim Bera'nın kayıplara karışmış olabileceği düşüncesinde odaklıydı.
"Aramayı bırak şu çocuğu?"
Doruk Bera'nın muhtemelen antreman yaptığını bu yüzden bana cevap veremediğini söylerken ben çoktan tırnaklarımı kemirmeye başlamıştım.
Son ilişkim cevap verilmeyen telefonlar sonrası çığ gibi büyüyen bir sorunla son bulduğundan belli başlı şeylere karşı tik sahibi olmuştum.
"Cansel..."Elimde ki telefonu hızla çekip masada benden olabildiğince uzak bir köşeye koydu.
Öldürücü bakışlarım ona odaklı mızmızlanmaya devam ederken olabildiğince alttan alıyor beni sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Anlamıyorsun..." İç çekişim o kadar sesliydi ki . İçinde bılunduğum durumun sadece bana kaotik gelmesi sinir bozucuydu.
"Başka birşey var değil mi?"
Tek kaşı havaya kalktı. Beni süzdü. Dudaklarını kemirmeyi bıraktığında çoktan esas sorunun ne olduğunu anlamıştı. "Kendi aşk hayatından çok halanın aşk hayatının ortaya dökülmesinden korkuyorsun. "
Büzdüğüm dudaklarım acıklı mimiklerle başımı salladım.
"Baban öğrenirse kıyamet kopabilir diye düşünüyorsun."
Doruk biraz daha durum değerlendirmesi yaparda dizlerimi dövmeye ağıt yakmaya başlayabilirdim.
"İyi de bunun Bera'yı arayıp durmanla ne alakası var?"Çayını yudumladı. Şu dakikalarda söylenen yalanları korumak için halamla iş birliği yapmamı bekliyor olmalıydı.
Oysa ben burada oturmuş iki lafımdan biri Bera olucak şekilde söyleniyordum.
"Bera'nın öğrenmesinden babanın öğrenmesinden korktuğundan daha çok korkuyorsun."
Mimiklerim doğru bildiğini ele vermiş olucak ki ellerini sevinçle birbirine çarptı. Tahminleri ile sürekli on ikiden vuruşu onu oldukça gaza getirmiş olmalıydı. "İyi de neden?"
Doruk yeni bir oyuna hazırlanır gibi nedenimi ararken ben başımı masaya indirdim. Eylemi biraz kontrolsüz yapmış bildiğiniz ahşap zemine kafa atmıştım.
"Azcık dikkat..."
Acıyan alnım gözlerimi yaşatırken "Bahçemde ölürsen bir tane öğrencim kalmaz. "diyen Doruk buz getirmeye gitti.
Başımı yana çevirip uçsuz bucaksız gibi görünen maviliğe baktım. Gemiler şehrin kaosunda hareket edip insanları hayatlarına yetiştirmeye çalışırken ben Bera'nın gece bana söylediği şeyleri düşünüyordum.
Babamın söylediği çoğu şeyde haklı olduğunu söyleyen Bera babası hayatımızdan çıktığı için şanslı olduğumuzu söylerken ,ben sadece dudaklarımı mühürlemekle yetinmiş ,tek kelime dahi edememiştim...
![](https://img.wattpad.com/cover/290529687-288-k250338.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Çeşmesi (Tamamlandı)
Humorİnsanlar ikiye ayrılır. Tatlı tesadüflerin mükemmel aşkı önünüze sunabileceğine inanan romantikler ve gerçekte ruh eşi diye bir şey olmadığına inanan mantıkçılar... Cansel dışarıdan bakıldığında evcilleştirilmesi mümkün olmayan vahşi bir kedi olabil...