Aşk Çeşmesi (Tamamlandı)

43. Bölüm Maskara

Teşekkürler."Yata binmem için elini uzatan Bera bana tatlı tatlı gülümserken ben  tam olarak ne yaşadığımızı anlamaya çalışıyordum.

Boğazın ışıkları dans ede dursun ayağımda gece için özel giydiğim Mukaddes Hanım'dan emanet topuklularım vardı.

"Dikkat!"
Ayaklarıma büyük gelen ayakkabılar sağa sola yalpalarken gözlerim parıl parıl parlayan ahşap zemine kaydı.

Topuklularım ile zemine ufacık bir darbe vermem halinde iki yıllık birikmişim kanatlanıp uçabilir,benden bizden geriye çulsuz bir Cansel Bera kalabilirdi.

"Bu kadarına gerek var mıydı?"

Mumlar ile süslenmiş gül yaprakları saçılı zemin buram buram çaba kokan yemek masası...

"Beğenmedin mi?"

"Olur mu öyle şey."Sandalyemi çeken Bera otırmama yardımcı olurken kim onun için harcanan bu kadar çabadan rahatsız olabilir diye düşünmeden edemedim.

"Sadece..."

Kapıdan özel araba ile alınmış buraya kadar Cindrella muamelesi görerek gelmiştim. İçinde bulunduğum ortam o kadar özenle hazırlanmıştı ki içimfe bir yerlerde tuhaf bir kırpıntı hissetmeden edemedim.

"Özel birşey mi kutluyoruz?"

"Yıı dönümümüz."

Ya Bera sevgili oluşumuzun ikinci yılını ilkine göre oldukça ekstra kutlamak istemişti yada...

Gemi harekete geçti. Boğazın sanat eserini andıran görseli muhteşem bir film sahnesi gibi gözümde değişe dursun yemekler yenmeye sohbet edilmeye başlamıştı.

Bu an bu dakikanın bir teklife açılabileceğini düşünen yanım  susmuş dikkatimi önümde gülümseyen yüzden başka kimse çekmez olmuştu.

"Yakında barışırlar." Cem amca ve halamın kavga ettiğini öğrenen Bera tedirginliğini dile getirirken ona morel vermeye çalıştım. "Tatile nereye gideceklerine karar verememişler malum."

Halam yüzmek için sıcak bölgelere Phuket yada Bali'ye gitmek isterken Cem amca kayak yapmak istemişti. Sonuç ikilinin kavga etmesi ile sonuçlanmış küsüşmüşlerdi.

"Onlarda böyle..." 

Halam ve babasını olduğu gibi kabullenen Bera konuyu değiştirdi.

O gecenin esas kahramanı biziz derken önümüze konan minik pastalar içimdeki şüpheyi yeniden canlandırmıştı.

Ne olursa olsun pastamı yemem için ısrar eden Bera'ya gülümseyip çatalımı pastaya sapladım. Bir iki derken bir süredir almayı beklediğim yüzüğün burada saklı olmadığını anlamıştım.

"Taze dağ çileği. Doruk bu gece için özel olarak getirtti."

"Öyle mi?"

Pastayı özel yapan şeyi öğrenmiş farkında olmadan dudaklarımo büzmüştüm. Kendimi teklif gelecek mi gelmeyecek miye o kadar kaptırmıştım ki anın tadını analamaz hale gelmiştim.

"Bu ayda birinciliği biz aldık."

Geçen iki yıl içersinde Holding'in başına geçen Seda ile aramızda adil bir yarışma başlamıştı. Her ay ya o yada benim çabalarım toplum tarafından takdir ediliyortu Satışlarda birincilik sanki paslaştığımız bir valeybol topuna dönmüş herkes bu sefer hanginiz birinci diye espiri yapar hale gelmişti.

"Senle gurur duyuyorum."Hayatına bambaşka bir tön vermeye karar veren Bera bu sıralar Doruk ile birlikte daha büyük bir okul açma planları yapıyordu. Büyük bir yüzme salonu antreman alanı olan ,gençlerim hem milli olmaya hazırlanacağı hemde sporu sağlıklı olmak  için hobi yapabileceği bir yer...