32.Bölüm Lal

592 51 3
                                    

Her insanın hayatında istemsizce lal olduğu söylemeyi arzuladığı kelimeleri bir türlü dile getiremediği anlar olmuştur.

Loş ışıkla aydınlanan odamın orta yerinde yatağın üzerinde titrek bir şekilde oturuyordum. Yanıma oturmuş babam Bera ile magazine yansıyan resimlerim hakkında konuşurken ben bedenen orada olsamda ruhen ulaşılamaz durumdaydım.

Kucağımda üzerine oturmamak için elime aldığım birkaç adet kıyafet can çekişirken bizi dinleyen Bera için endişelenemeyecek kadar ürkektim.

"Ben hiçbirşey için seni suçlamıyorum. "

Mimiklerimi yanlış anlayan babam saçlarımı okşarken kurtarıcım yine halamın söylediği yalanlar olmuştu. Babama göre gerçekler biricik kızının çocukluk arkadaşları ile yeniden görüşmeye başlamasından her şeyin işgüzar magazibciler tarafından yalan yanlış aktarılmasından ibaretti.

Babam zeki bir adamdı. Kurulan birkaç söze dudaklardan dökülen kelimelere öyle kolay inanması mümkün değildi. Bir bakışı ile ruhunu çözebileceği kızını çaktırmadan sorguya çekmek istiyor,duyduklarını doğrulamam istiyordu.

Herkesle yeniden görüşmemi onayladığını söyleyen dudakları Bera'dan uzak durmamı söylediğinde gözlerim dolabın kapısına kaydı. Ardına kadar örtülü ahşap zeminin içinde durduğunu bildiğim kişinin bizi dinlemek zorunda kalması ,hakkında söylenen şeyleri duyması zoruma gidiyordu. Ama aklıma yapacak birşey gelmiyordu.

Bera'yı kurmak için kurduğum kelimeler babamın sen eskiden böyle değildin demesi ile yarım kalmıştı. Babam geçen beş yılda Bera'nın vefasızlığını dile getirdiğimde çıtın çıkmaz aksine onay verirdin diye kirli çamaşırlarımı yere dökerken dolabın kapısı yavaşça aralandı.

İçeriden bana bakan kişi onca yıl Belgin dahil herkese benim hakkımda güzel şeyler söylerken benim onu babamla çekiştirip durduğumu öğreniyordu.

"O aileye güven olmaz. "Ellerim babamın avcunda kayboldu. Saçımı okşayan babam halamın boşanma davası sürecini hatırlamış Bera'nın babasına sövmeye başlamıştı.

Babamın yüzünde gördüğüm öfke yakıcı duruyordu. Biricik kız kardeşinin hala aşk acısı çektiğini düşündüğünden kendi dahil herkesi suçluyordu.

Babam geçmişte yaşanan olayları yaad edip birkaç küçük lanet okudu. Ne olursa olsun Bera'dan uzak durmamı söylerken yine her zamanki gibi otoriter ama içten duruyordu.

"Biz Ankara'ya taşındık,halan o adamı hayatından çıkarttı. " Onaylar gibi başını salladı. "Şimdi herşeyi başa sarıp kötü şansı kucaklamanın anlamı yok."

Babam İstanbul'da sayısız yeni dost yapabileceğimi nüfusun şehre sıymayacak kadar kalabalık olduğunu söylerken sürekli bahsi geçen kişinin gerçekte benim için ne anlam ifade ettiğinden bir haberdi.

Konuşmamızın gidişatı aralık kapının kapanmasına neden olurken brnim aklımda tek bir sorun vardı. Ne babamın nede Bera'nın bilmediği gerçek göğüs kafesimi kamyon çarpmış gibi sıkıştırıyordu.

İlk aşkına geri dönen halam yakalanmamak için yalanına yalan katarken ortada patlamaya hazır kocaman bir bomba vardı. Herkes anı yaşarken aklı balik her şeyin farkında olan tek kişi bendim ve yaklaşan fırtınanın oluşturduğu uğultu tüylerimi diken diken ediyordu...

####

"Burası mı?"

Arabadan aşağıya indim. Kısa süre önce Eymen ile görüştüğüm minik sıcak kafeye babamı getirmiştim. Baba kız vakit geçirme kararı almıştık ama aklım geride bıraktığım kişideydi.

Aşk Çeşmesi (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin