Kınadan sonra Esraların konağa gelmiştik ben o kadar yorulmuştum ki Esra'nın annesinin 'bizde kal' teklifini kabul etmiştim.
Esra bana sarı civcivli pijamalarını vermesiyle giyip makyajımı çıkarmıştım. Yatağa baktığımda kardeşim uyumuştu bile fakat benim başım çatlıyordu. Bugün yaşanan olaylar iyice germişti beni. Herkesin uyuduğundan emin oldugum için mutfağa inip kendime kahve yaptım ve küçük bahçe kapısından bahçeye çıktım. Pufların üstüne oturdum ve kahvemi içmeye başladım.
Kulağıma gelen sesle irkildim.
"Bugün çok güzeldin."
Arkamı döndüğümde Azat'ı görmüştüm. Dudaklarındaki gülümsemeyle bana bakıyordu.
"Teşekkür ederim." kısa bir sessizlikten sonra sordum." Neden bu saatte burdasın?"
"Ahmet'le içmeye gideceğiz onu almaya gelmiştim seni görünce geleyim dedim." kafa salladım.
Azat'ın gülümsemesiyle nedenini sormuştum.
"Bugün annemle olan samimiyetiniz geldi aklıma. Onu ilk defa biriyle bu kadar yakın gördüm." demesiyle bende gülümsedim.
"Çok asil bir kadın annen hem ağır böyle çekinilecek biri hemde sohbeti çok hoş, sevdim." dedim.
"O da seni sevmiş eve giderken abimin arabayla gittik yengemle annem seni anlata anlata bitiremedi." şaşırdım.
"Gerçekten mi, ne anlattılar?" merak etmiştim.
"Efşanın kardeşiyle bir sorun yaşamışsın sanırım yengem görmüş kızın yaptıklarını saydırdı durdu annemde 'Bi şu kızlara bak bir de Dila kızıma bak ne kadar nazik aynı ben' dedi" Azatın söylediğiyle tebessüm ettim.
"Seni ve Esra'yı yarın konağa çağırdılar akşam yemeğine" dedi tekrar konuşarak.
" Memnuniyetle geliriz Aysun ablayı da Rojda Hanımı da çok sevdim ben hem Mina da orda olacak" dememle Azat aklına bir şey gelmiş gibi dibime girdi.
"Sen bugün Minanın yanında neden öyle davrandın bana?" diye sordu.
Ne söyleyecektim ben şimdi bu adama. Açıkca konuşmaya karar verdim.
"Sen odada öyle güzelim falan deyince ben şey sandım şey..."
"Söyle Dilam ne sandın?"
Dilam mı dedi o? Eriyorum.
"Ben sevgilinle konuşuyorsun sanmıştım." dememle kahkaha attı suçlu bir çocuk gibi kafamı eğdim ona bakmak istemiyordum.
"Dila bana bak" demesiyle bakışlarımı kaçırdım.
Azat bir elini belime bir elini çeneme koydu ve kafamı kaldırdı.
"Bir daha bana sormadan kafanda kurma güzelim tamam mı?"
kafa sallamamla çenemdeki elini yüzüme sardı ve yüzlerimizi yakınlaştırdı.
"Merak etme daha biri yok hayatımda" dedi ve kulağıma eğilip "yakında olacak ama" kulağımın önüne çok hafif bir öpücük bırakıp geri çekildi.
Ben söylediklerinin şokunu yaşarken "Pijama yakışmış küçük kız çocuklarına benzemişsin." dedi ve gitti.
Ateş basmasıyla odaya çıktım ve uyumaya çalıştım ama yok uyku tutmuyordu daha sonra Azat'a mesaj attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞANIN KADINI
Novela Juvenil'AĞANIN KADINI' isimli tek kitaptır. Telif hakkı sudecorns hesabına aittir. -Keşke dedim o an keşke benim gibi İstanbullu olsaydı belki o da beni isterdi. Korkuyorum, ben ki bütün Mardinin derdine çare bulan Azat Haktanoğlu bir kıza tekrar aşık ol...
