Gece çalan telefonla Esrayla izlediğimiz filmden kalktık. Ben televizyonun sesini kısarken o da telefonunu cevapladı.
-Anne bana abimin evleneceğini 1 haftadan önceden haber vermek neyin nesi Allah aşkına?-...
-Peki tamam.
-...
-Evet anne Dila da yanımda selamı var, tamam anne söylerim.
-...
-Görüşürüz.
Ne olduğunu sorduğumda abisinin nihayet evleneceğini ve Mardine gitmesi gerektiğini söylediğinde pek takılmadım.
"Ve Dilacım annem seni de davet etti. Ne yap et ikna et dedi."
"Ve sende asla olmayacağını falan söyledin değil mi?"
"Hayır ikna edeceğimi söyledim canım."
"Ya inanamıyorum Esra sana ben Mardine falan gitmem kaç yıl oldu oraya gitmeyeli."
"Dilacım gelmek zorundasın. "
"Zorunda falan değilim nasıl ikna edeceksin beni?" dedim gözlerimi kısarak.
"Hani bilardo da seni yenmiştim ve istediğim bir şeyi yapacaktın ya..." sözünü kestim.
"Saçmalıyosun benden bunu isteyemezsin."
...Ertesi güne bavullarımızı hazırlamış Mardine yola çıkacaktık. İnanamıyordum kendime. Esra benim
bu hayattaki tek varlığımdı, birde dedem vardı tabii ama şimdi onu hiç karıştırmayayım.Sabaha karşı 7.40 da uçağa binmiştik.Esra bütün yol uyumuştu bense sözleşme okuyordum. Dedemin büyük bir gemi zinciri vardı ve kendine ortak bulmuştu, karşı taraf sözleşme hazırlatmıştı bende bu sözleşmeyi okuyup değerlendiriyordum.
/9.40 Sabah/
Ben hala daha sözleşmeyle ilgilenirken anons sesiyle irkildim. Esra uyanmış üstüne ayılmış sandviç yiyordu hiç farketmemiştim. Bir işle uğraşırken tüm dikkatimi ona veriyor, çevremde olan bitenden habersiz dalıp gidiyordum.
"UÇAĞIMIZ HAVAALANINA İNMİŞ BULUNMAKTADIR, LÜTFEN YAVAŞ HAREKETLERLE TOPARLANIP ÇIKIŞ YAPALIM."
Anons yapıldıktan sonra çantamı aldım ve uçaktan indim. Gözlüklerimi takmış Esra'yı beklerken uçağın yanına doğru gelen siyah arabaları farkettim. İhtişamlı arabadan inen adamın bakışlarıyla dikkatimi uçağa doğrulttum. Fazlasıyla karizmatikti bi an için boş bulunup uzun uzun ona baktım. Gözlerim kesiştiğinde sağ dudağı kıvrıldı ve bakışlarını yanıma çevirdi. Bende Esraya döndüm.
Esra çantasına eşyalarını koymaya çalışırken ikazımla bana döndü. "Dikkat et düşeceksin!"
"Dila senin bana çantana koy diye verdiğin kolyeyi bulamıyorum."
"Sakin ol senden önemli değil."
"Ama çok pahalıydı."
Belinden hafif ittirerek "Yenisini alırız, uzatmasan mı?"
Ona kızmamıştım zaten yenisini alabilecek gücüm vardı bunun için arkadaşımla aramı bozmama deymezdi. "Gel bi sarılayım sonra da bavulları alalım" dedim ki Esra'nın telefonu çaldı.
"Efendim anne."
"..."
"Anne daha önce söyledim Dila otelde kalmak istiyor ayrıca neden bana sormadan birini gönderiyorsun?"
"..."
"Buraya kadar gelmiş ben şimdi arar bulurum."
"..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞANIN KADINI
Novela Juvenil'AĞANIN KADINI' isimli tek kitaptır. Telif hakkı sudecorns hesabına aittir. -Keşke dedim o an keşke benim gibi İstanbullu olsaydı belki o da beni isterdi. Korkuyorum, ben ki bütün Mardinin derdine çare bulan Azat Haktanoğlu bir kıza tekrar aşık ol...