Güne geç uyanan Dila hemen pantolon tişört kombiniyle kuaföre doğru yol aldı.
Saçlarına yapılan bakımlar ve perçem kesilmesiyle nihayet saçı yapılmaya başlamıştı.
Yaklaşık 3.5 saattir kuaförde, sadece bir kahveyle idare ediyordu. Aşırı sıcak hava yüzünden başı dönüyordu.Sonunda saçlarının bitmesiyle tam kuaförden çıkıyordu ki başı dönmüş, gözü kararmıştı. Tam yere düşecekken biri onu tutmuştu fakat kimin tuttuğunu bile göremiyordu.
Adam kıza şaşkınlıkla bakarken hemen kucaklayıp en yakın hastaneye götürdü.
Normalde ayıltmaya çalışabilirdi ama adam korkmuştu ve neden olduğunu bilmiyordu.^^^
Deniz sabahın erken saatlerinde uyanmış havuzunda yüzüyordu, kahvaltısını yaptıktan sonra işe gitmemeye karar verecek yeğenini aradı. Bir süre böyle vakit geçirdikten sonra Dilayı aramayı ve davete birlikte gitmeyi teklif etmeye karar verdi.İlk aramasıyla açan olmamıştı ikinci kez aradığında ise gelen erkek sesiyle apar topar koşmaya başladı.
^^^
Dilanin uyanmasını beklerken çalan telefonu açan adam durumu telefondaki kişiye bildirmiş ve gittikleri hastaneyi söyleyip kapatmıştı.Azat Deniz hastaneye geldiğinde Dilanin odasını öğrenmişti.
Gördüğü yüzle sinirleri gerilemişti.
Bu yıllar önce büyük bir arbede yaşadığı Kerim Altınok'tu."Senin ne işin var lan burda?" diyen Denizin sesi koridoru inletiyordu.
"Sana olayı telefonda anlatmıştım tabii sen olduğunu bilsem açmazdım bile"
Kapıdaki gürültülere uyanan Dila serumuyla beraber kapıyı açtı.
"Deniz Bey ne işiniz var sizin burda?" dediğinde Azat Kerimin yanında bozulmuştu.
"Bana soracağına şu yabancıya sorsana kimsin, neden burdasın diye?" dedi Azat saçmalayarak.
"Ben burda senden başka yabancı göremiyorum. Burdan defolup git bir daha da benim içinde olduğum işlere burnunu sokma." demişti.
Kerim hayranlıkla Dilaya bakıyordu. İçeri giren Dilayla Kerim de girmişti Deniz girmeye yeltendiğindeyse
"Kızı duydun bence git burdan Azat"
dedi Kerim.Kerim ve Dila tanışmışlardı, Dilanin serumu bittiğinde birlikte çıkış yaptılar.
"Tekrar kuaföre gitmem gerek sanırım şu saçlarıma bak" diyen Dilayla Kerim lafa atladı.
"Bende annemi bırakmaya gelmiştim kuaföre istersen beraber gidelim hem bende onu almış olurum."
"Yani aslında gerek ..."
"Bence ısrar etmemelisin malum hava sıcak sen daha 1 saat önce bayıldın. "
"peki tamam çok teşekkür ederim."
Birlikte kuaföre dönmüşlerdi ve Dila Kerimin annesiyle tanışmıştı çok tatlı bir kadındı. Anneliğini sonuna kadar oğluna hissettiriyordu, Dila öğrendiği kadarıyla kadının bir kızı daha varmış hemde Dila yaşlarında.
Dilanın numarasını alan kadın daha sonra kahve içmek istediğini söylemişti.
Bu fikri onaylayan Dila saçının yapımının bitmesiyle arabasına doğru yol aldı.
Saçı yapılırken Kerim ve annesi gitmişlerdi bile.Dila eve geldiğinde mükemmel ötesi uzun elbisesini giyerek makyaj masasına oturdu.
Üstüne sadece bir şal alan Dila hazırdı.
Saat neredeyse 7 olacaktı ve Dila her zamanki gibi geç kalmıştı.
Süslendi ve özendi kendine çünkü o yarışmayı kazanacağına emindi.Davet yerine ulaştığımda arabamdan inerek valeye teslim ettim, içeri girdiğimde yoğun bir karamel kokusu karşılamıştı beni.
Bu Azatın kokusuydu.
Mete Bey ve Asunun yanına ilerlediğimde beni ilk farkeden Asu olmuş, bana sıkıca sarılmıştı.
"Hoşgeldin canım" dedi.
"Hoşbuldum" diyerek herkese selam verdim.
Bir süre sonra sahnede Deniz belirmişti. Yanında çakma sarışın bir kadın vardı.
"Sizler bu geceye hoşgeldiniz. Bu davetin yapılış amacı çalışacağımız firmayı herkese duyurmaktır. Çalışacağımız firmayı seçmek bizim için oldukça zor olsa da birinde karar kıldık. Yolumuza Mete Ergenç'in firmasıyla devam etmeye karar verdik."
Kopan alkışla Mete konuşma yapmak için sahneye çıktı ve Denizle tokalaştı.
Yüzümdeki gülümsemeyle sahnedeki Mete Beyin konuşmasını bekliyordum."Bu yarış da galip geleceğimize oldukça inançlıydım çünkü bu işte yalnız değildim. Gecesini gündüzüne katıp çalışan bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Fakat bu gece ayrı bir teşekkürüm var. Sevgili çalışanım Dila
Yavuz bütün hassasiyetiyle çok özenli bir iş çıkarmıştır kendisine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum." alkışlarla sahneden inen Mete Bey bana sarılmış ve kulağıma teşekkürlerini söylemişti.Bakışlarım Denize döndüğünde oldukça sinirli olduğunu görmüştüm. Yanımıza doğru gelmesiyle bi korkmadım değildi.
Gelen Denizle Asu boynuma sarılmış
"Helal olsun yengem benim" demişti.Deniz bunu duyar duymaz bana ve Meteye bakmıştı.
"Tebrik ederim Dila Hanım " diyerek Hanımı bastırmıştı.
Benim cevabımı dinlemeden yerine yani sarı saçlı kadının yanına geçmişti.
Kafam karışmıştı hem beni aldatmış hem de tavırlı mıydı?VOTE ATMAYI UNUTMAYIN
ı love you💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞANIN KADINI
Fiksi Remaja'AĞANIN KADINI' isimli tek kitaptır. Telif hakkı sudecorns hesabına aittir. -Keşke dedim o an keşke benim gibi İstanbullu olsaydı belki o da beni isterdi. Korkuyorum, ben ki bütün Mardinin derdine çare bulan Azat Haktanoğlu bir kıza tekrar aşık ol...