İsterseniz başka bir şarkıyla dinleyin ben bu şarkıyla bağdaştırdım ^.^iyi okumalar..
"Hadi cevabını bekliyorum" dediğinde hâlâ cavabımı bekliyordu, açık olayım bende aslında ne diyeceğimi bilmiyorum.
Şöyle bir düşününce altı üstü bir iki okulda takılırız olay biter diye düşündüm çünkü bu olaylar babamın kulağına giderse belkide ömür boyu evden çıkamam onun yerine bu daha iyi hem Ares'de boşu boşuna dayak yemez bende vizdan azabı çekmem.
"Tamam" dediğimde bana piç smile yaptı pislik. "O kadar güzel kız varken neden benim gibi biriyle çıkmak istiyorsun ki git başkalarıyla uğraş" dediğimde ayağa kalkma çabasına girmiştim.
"Sende fena sayılmazsın" dedi ve bana göz kırptı.
Bana.
Salak bana.
Sürekli düşen bana.Tamam sakinim. Çocuk yakışıklı falan ama kendini kötü çocuk ilan edenlerden sürekli tehdit edenlerden nefret ediyorum bu yüzden kendimi kaptırmam eminim.
Herşeyi geçtimde ben Anıl'a ne diyeceğim onu bilmiyorum ya.
"Aetık açta çıkayım nasıl olsa öyle sorularımı cevaplamıyorsun bile " dedim ve gözlerimi devirdim.
Kağan'da kapıyı açtı ve ben tam çıkıcakken kolumu tuttu, tutmasıyla gözüm oraya kaymıştı ve geri yüzüne baktım. "Benim dediklerime harfiyen uyacaksın yoksa senin için kötü olur bugün seni çıkışta ben bırakıcam " dedi ve gitti, insan bir çıkışta programın varmı diye sorar demi hödük? ama yoook olmaz tüm hastalıklı insanlar turkuazı bulmak zorunda.
Sınıfa doğru çıktığımda koluma bakmaya başladım, azıcık morarmıştı umarım morluğu büyümez.
Sınıfa çıkarken Derin ve Doruk'la karşılaştım ve beni ortalarına aldılar ve hemen soru yağmuruna tuttular.
Durun Bismillah daha yeni geldim.
Tabi bunu içimden söylesemde ilk Derin'e döndüm ve konuşmaya başladım "Anıl birşey anladımı?" Diye sordum nasıl olsa benim sorularım erken biticekti ilk söz hakkı benim olmalıydı.
"2-3 kere seni aordu ama geçiştirdim merak etme" dediğinde, derin bir nefes verdim Rahatlamıştım.
Sınıfa girdiğimde sıramda bir çikolata bulmamla gülümsemem bir olmuştu yanında da not vardı ve hemen notu alıp okumaya başladım.
Sen birşeyler çeviriyorsun cadı anlamadım değil ama elbet kokusu çıkar ;) girdiğin ders coğrafyaymış pek aran olmadığını bildiğimden mutlu gir diye çikolata aldım tenefüste görüşürüz :P
Özel derslerde coğrafyayı anlamamışımdır bir türlü, nerden aklına geldi bilmiyorum ama unutmamış, gerçekten düşünceli biri ve beni mutlu etmesini biliyor.
Yüzümdeki kocaman gülümsemeyle çikolatayı yemeye başladım ve Derin ve Doruk'ta gelip sıraya oturdular.
Sordukları soruları geçiştirip derse girmiştim her ne kadar girmek istemesem bile.
Ders'te sıkılmanın evrelerini yaşamıştım resmen ve tenefüs için dakika saymaya başlamıştım.
Ders bittiğinde Derin'i alıp lavaboya götürdüm ve kapatıcı almasını rica ettim.
Derin kapatıcıyı almak için lavaboda sınıfa giderken ben saçımı düzeltmeye başlamıştım, hayvan nasıl dağıttıysa düzelmiyordu bile.
Bir grup kız lavaboya girdiğinde bana kötü kötü baktılar, hayır yani okula daha yeni başladım ilk günlerden ne yapmış olabilirim ki?
"Ooo kağan'ın yeni sürtüğüde burdaymış" dedi sarışın olan "okula yeni geldi ama hemen kapan'ı elde ettiğine göre sürtüğün iyisi olmalı" dediğinde sinirlenmemeye çalışıyordum ama olmuyordu.
"Sizde okulun dedikoducuları olmalısınız hmm" dedim ve düşünür gibi yaptım "ama pardon ya siz bilgileri yanlış öğrendiğinize göre kağan'ın peşinde olan sürtüklersinizdir" dedim "evet evet kesin osunuz baksanıza benim sürtük olmadığımı bile bilmiyorsunuz yazık keşke kendinize bakıp sürtüklüğü görseymişsiniz" dediğimde sarışın üstüme doğru yürümeye başladı o sırada esmer olan o kızı tuttu.
"Kendine düşman kazanmayı iyi biliyorsun" dediğinde kız "Kimseden korkum olmadığındna yorum yapamıycam" dedim ve aynaya dönüp saçımı düzeltme işine geri döndüm.
Şuan ne kadar aldırmıyormuş gibi yapsamda bana sürtük demeleri canımı acıtmıştı hemde tanımadığım kişiler böyle demişti, beni tanımadan yorum yapıyorlardı bu haksızlıktı.
Kağan yüzünden sürtük denmek istemiyordum ve ona bunu bugün söyliycektim, en azından kilitli olmadığım ve kaçıcak yerimin olduğunda söyliycektim.
Plan 1: kağan'a onla olmayacağını söyle ve eve kaç.
Plan 2: Ares'le birlikte okula gel ve Kağan'a gözükme.
Plan 3: kağan'a gözükme.Kızlar lavaboyu boşalttığında sonunda içeriye Derin girebilmişti.
"Gelmeseydin Derin" dediğimde "ya kapatıcıyı bulamadım üzgünümm" diye kendini acındırdığında hemen affetmiştim, hiç dayanamazdım hemen affederdim.
"Ee yüzünde sivilce göremiyorum Turkuaz nereye sürücen" dediğinde kolumu gösterdim.
"Oha bana bunu Kağan yaptı deme" dediğinde "yalan söylemiş olurum" dedim ve dudağımı sallandırdım, şuan tatlı olmam gerekirken orman kaçkınları gibi durduğuma eminim yani, normal kızlar güzel olurken neden ben böyle duruyorum.
Where is the adalet??
"Bunu Anıl'a söyle yada babana bilmiyorum ama Doruk'a söyleyelim kesin" dediğinde " hayır olmaz şimdik gider kendi başına bişey yapar Derin kesinlikle olmaz lütfen birşey deme kimseye" dedim.
Ben koluma kapatıcı sürerken Derin "off tamam söylemiycem" dediğinde ellerimi hemen çırptım tabi kapatıcıyı elimde unuttuğumdan yere düşmüştü.
"En azından kırılmamıştı ve kapalıydı" dedim masum olmaya çalışarak. "Sakarlıkta dünya markasısın biliyorsun demi" dediğinde başımı oynattım ve yere düşen kapatıcıyı aldım.
Sınıfa girip başımı koyup uyumaya başladım ama herzamanki gibi kibar uyandırılmamıştım.
Neden sürekli sarsılarak uyandırlıyorum ki anlamıyorum?
Üzgünüm biraz geç geldi ama bölüm hakkındaki yorumlarınızı merak ediyorum lütfen benle paylaşın ^^ tüm okuyucularımı çok seviyorum ve okuduğunuz için teşekkür ederim.
Not: yazım hataları en kısa sürede düzeltilicektir şimdiden özür diliyorum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA KIZI
Teen FictionHani derler ya mafya kızı olmak kolay herşey elinin altında diye düşünülür, ben herşeyi çözdüm ve şu karara vardım mafya kızı olmak hiç ama hiç kolay değil ve yalanlara inanmamak gerek çünkü mafyanın kızıysanız iki cümlenin içinde bir yalan vardır...