12.BÖLÜM

5.6K 324 39
                                    

Uyuduğum yerde telefonun sinir bozucu sesiyle uyandım

Benim uykumu kim bölmeye cesaret eder anlamıyorum, bilmiyorlarmı ben uykumu alamadığımda sinirli orman kaçkını gibi oluyorum.

Sinirle telefonu elime aldığımda numaranın bende kayıtlı olmadığını gördüm ve refleks olarak açtım.

"Alo" diye başlarken karşıdan bir ses geldi "pardon rahatsız etmiyorum değil mi ben emir" dediğinde içimden küfür etsemde dışarıya vurmanın lüzumu olmadığından suskun kaldım "yok ya rahatsız etmiyorsun altı üstü beni kış uykumdna uyandırdın" dedim uykumun bölünmesine karşılık verdiği bir hırçınlıkla.

Ben neden uyandığımda diğerleri gibi olamıyorum anlamıyorum ki? İnsanlar uyanınca güzel tatlı ve şirin olurlar o haline kitaptaki kişiler ona aşık olurlar birde bana bakın uyandığımda insan içine çıkılıcak gibi değilim deprem olsa muhtemelen mutfağa buzdolabının yanına koşar orda ölmeyi beklerim malum ölücem zaten bari yemek yiyeyim.

"Turkuaz ordamısın" diye ses duyunca yine kendi alemime akıp dış dünyayı unuttuğumu farkettim, neden hep böyle oluyo ya

"Evet pardon dalmışım tekrardan" dedim mahçup bir sesle, durun bir saniye ben demin mahçupmu dedim , ben bu kelimeyi ne ara öğrendim?

"Evet farkettim ilk olmadığından alıştım merak etme" dediğinde gülümsedim bahse varım oda gülümsüyo şuan telefonun ucunda

"Neyse ya önemli birşey mi oldu neden aradın?" Dediğimde cidden ben bunu neden daha önce sormadım diye düşündüm, şu günlerde fazla boş şeyleri düşünmekten heralde

"Sesini duymak istedim tabi birde okuldan çıkarken gördüm seni ağlıyordun merak ettim" dedi ve sustu bende düşündüm tabi o sıra

Ben bugün ağladığımın farkında bile değildim.

"Merak etme birşeyim yok" bunu onu değilde kendimi buna inandırmak için söylermiş gibiydim ne tuhaf

"Birşey sorabilirmiyim?" Dedi ama sesi sanki hayır dememden korkuyo gibiydi, ben neden hayır diyeyim ki işsizim tabiki sorucak vakit geçiyo en azından diye düşünürken bunu dışardan da dile getirmeye karar verdim "tabi sorabilirsin" dedim hemen

"Bugün benimle dışarıya çıkarmısın?" İlk bir düşündüm sonra aklıma babam geldi sonra ares geldi sonra birde bu akşam buluşmam gereken kağan piçi geldi ve milyonlarca neden vardı çıkamama sebep olarak 'off' ladım derince ama emir üstüne alınmıştı galiba, "buluşmak veya konuşmak istemiyorsan söyleyebilirsin" dediğinde neden hep böyle kibar kişilikler değilde Ares gibi ukala züppelerin beni bulduğunu düşündüm bir an.

"Hayır senle alakası yok sadece bugün çıkamayacağım için offladım" dedim "benim kapatmam lazım turkuaz üzgünüm ablam içerden iki saattir bağırıyo onu bırakmam lazım da" dediğinde kafamı oynattım sanki bunu görcekmiş gibi.

Genel huyumdur telefonda konuşurken kapatırken bile el sallarım bazenleri üşendiğimden kafamı oynatırım falan ama karşıdaki bunu bilmez çünkü telefondayımdır bazenleri ben bile kendime şaşıyorum, üşengeçlik hakkında kitap yazıcam ilerde ama ben onada üşenirim

"Tabi görüşürüz o zaman" dedim ve direk telefonu kapattım şuanda hiç görüşürüz sonra,bay bay, kendine iyi bak diye telefon kapatma sözcüklerini sıralayacak halde değildim veya odun da olabilirim.

Telefonuma baktığımda ne bir mesaj nede bir arama gördüm, lanet olsun bu yanlızlık lanet olsun bu sevgisizlik , Allah'ım tövbe lütfen çarpma beni zaten çarpılmışım yeterince.

Saat 9 olduğundan babamın yanına indim ve yanına oturdum, salonda ben ve babam hariç birde Ares vardı, sanki ben gece gece evden firar edicekmişim gibi niye burdaysa anlamıyorum, sanki evden kaçıcam.

MAFYA KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin