Eve girdiğimde Anıl ve Ares karşılıklı oturuyordu durun bir dakika Anıl ve Aresmi!?
Bu ikisi kavgalı değilmiydi? Bende ben farketmeden yanlış bir paralel evrene geçtim mesela bu ikisinin arkadaş olduğu bir evrene, evet bence bu olabilir.
"Siz ikiniz konuşuyorsunuz" dedim şaşkınlıkla tabi ikiside beni görünce ayağa kalktı ve üstüme gelmeye başladılar.
Durun Bismillah yeni geldim ne hararetleniyorsunuz, Aceba çaktırmadan odamamı geçseydim ama o zamanda meraktan çatlardım ki ben.
"Turkuaz sen Kağanla mı görüşüyorsun" diye Anıl söze başladığında bende Ares'e dönerek "neden söylüyorsun " diye stem ettim "sevgilin bilmeliydi" dedi ve bir adet piç smile yaptı.
"Biz sevgili değiliz" dediğimizde Anıl'la aynı anda konuşmuştuk tabi buna karşı Ares'in de kaşları hayret etmiş gibi havaya kalkmıştı.
"Kağan'la konuşmayı bırakıcaksın" dediğinde Ares bu sırada lafa Anıl girmişti "onla bir daha görmiycem seni" demişti Anıl'da.
"Bakın ikinizde anlamıyorsunuz veya anlamak istemiyorsunuz ben kavga falan istemiyorum Ares'e vururken bırakması için herşeyi yapıcağımı söylemiştim ve takılmaya mecburum" dedim tabi o sırada Anıl şaşkın bir şekilde Ares'e dönerek konuşmaya başladı "seni dövebildi mi?" dediğinde hemen lafa girdim "ilk Ares onu dövdü tabi sonra arkasından saldırınca oda yere düştü" dediğimde biran neden savunma yaptığımı düşündüm.
Sahi ben neden savunma yapıyordum ki?
"Benim neden yeni haberim oluyo bunlardan" dedi Anıl haklı olarak "kavga istemediğim için olabilir mi?" alaylı bir şekilde söylemiştim bunu.
"Sen hiçbirşeye mecbur değilsin bunu bil" dedi Ares sinirli bir şekilde "evet mecburum ve ben kavga olsun veya babamın birşey öğrenmesini istemiyorum tamam mı?"
Kavga olmasına takılı biriydim ve kavgadan nefret ederdim hele de benim yüzümdense belki babam mafya olduğu için bu kadar nefret ediyorum bilmiyorum ama olmasını istemezdim hiçbir şekilde.
"O çocukla görüşmeni istemiyorum" dedi Ares sinirli bir şekilde "senin isteyip istememeni umursamıyorum ben ne istersem yaparım " dedim ve merdivenlerden odama çıkıp kapıyı anında kilitledim çünkü arkamdan iki kızgın boğa peşimden geliyordu.
İlk ses veren Anıl'dı "Turkuaz çocuk kötü biri senin takılıp takılmamana birşey diyemem ama bende istemiyorum ve şimdikte gidiyorum" dedi ve ayak sesleri geldi.
Galiba deminki cümlemi Anıl kendi üstünede almıştı ve buruk bir şekilde gitmişti, oysa ki ben ona dememmiştim ki.
Kendimi kötü hissederken Ares'ten ses çıkmadığını farkettim heralde gelmemişti.
Telefonuma mesaj geldi, titreşimle biranda korksamda geri kendime gelmiştim.
"Turkuaz aç şu kapıyı" diye ses duyduğumda mesaj sesini duyanın tek ben olmadığımı farkettim. "Sadece konuşucam aç şu kapıyı" dedi ve bende saflıkmıdır biranlık dürtümüdür bilmem açtım kapıyı.
İçeri bir hışımla girdi ve kapıyı kapattı sertçe.
Tamam azıcık ürkmüş olabilirim ama babam kıroca eti senin falan demeseydi bu kadar ürkmezdim heralde.
Kapıyı kilitlediğinde hemen ona doğru yürüdüm "napıyorsun sen ya" diye bağırdığımda sinirle bana döndü ve üzerime yürüdü.
Neden bana bu kadar kızıyolar ki ben sadece Ares'in dövülmesini engellemek istemiştim oysa ki.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA KIZI
Roman pour AdolescentsHani derler ya mafya kızı olmak kolay herşey elinin altında diye düşünülür, ben herşeyi çözdüm ve şu karara vardım mafya kızı olmak hiç ama hiç kolay değil ve yalanlara inanmamak gerek çünkü mafyanın kızıysanız iki cümlenin içinde bir yalan vardır...