BÖLÜM 28: Mırıltı ve Liste

435 48 23
                                    

Zenan'dan;

" Zenan, sen de gel benimle. Bak annemlerle tanışırsın. Mükemmel olur. "

Dağdan indiğimizden beri Kenan beni ailesiyle görüştürmek için ikna etmeye çalışıyordu ama ben çok utanıyordum.

" Ya beni sevmezlerse? "

Çatalı önümdeki yemeğe batırıp bir kısmını ısırdım. 

" Saçmalama! Ailem gayet sıcakkanlıdır. Babam biraz sert mizaçlı ama misafir sever. "

Gülerek elimi tuttu, derin bir nefes aldım. Tepkisi içime biraz su serpmişti.

" Küçük kardeşim özellikle seni çok sevecek. Bayılır o prens gibi gözüken heriflere. "

Saçlarımı bir elimle arkaya itip gülümsedim.

" Ama sen yine de benim prensim ol tamam mı? Çatalla oyarım yoksa seni."

Elindeki çatalı kaldırıp bana doğru salladı. Kısılan ela gözlerini yüzüme dikti. Korkutucu göründüğünü sandığı için onu bozmadım. Ama aşırı tatlıydı.

" Beni küçük kardeşinden kıskandığını yok sayarsak evet. Sonuna kadar prensin olurum. "

Kenan, kocaman gülümseyip arkasına yaslandı. Birleştirdiği ellerimizi bir o yana bir bu yana salladı.

" Sen de beni kedimden kıskanıyorsun. Ödeştik bence. "

Kedi lafı geçince istemsiz kaşlarım çatıldı. Beni görünce inadıma sırnaşıyordu Kenan'a.

" Bir kere bu sayılmaz. Sana bir şeyler hissetmeye başladığım da, inadına sana sırnaşıyordu. Sen yapamazsın der gibi. Ondan çok sinir oluyordum o kıl kuyruğa. "

Elime hafifçe vurdu. Kedisine laf da etmemi hiç sevmezdi.

" Benim canım kedime kıl kuyruk deme. Ayrıca seni ısırırım. "

Eğilip parmağımı hafifçe ısırdı. Etrafa bakıp aniden çenesini kavrayıp kendime doğru çekince gözlerini büyüttü.

Heyecanlanmış olacak ki - asla heyecanını kabul etmezdi - eli yanındaki bardağa çarpıp masaya düştü.

" Hah bir yükselelim dedik ortalığın anasını siktik. Afferim bize afferim bize. "

Kenan, söylene söylene masayı peçeteyle sildi.

Çenesini tuttuğum elimle yanağını sıktım. Islak peçeteyi elime sürünce yüzümü buruşturdum. Hissiyatı iğrençti.

Birbirimizle birkaç dakika daha uğraştıktan sonra mekan sahibi kovmasın diye kalktık.

Sokakta yürürken Kenan, bir çalgıcıyı dinlemekte ısrar etti. Hem dinleyip hem dans ettik.

İnternetten İzmir'e dönmek için bilet aldık sonrasında.  Aslında ben bir hafta daha Yunanistan'da kalmayı istiyordum ama kıramadım Kenan'ı.

Birkaç saat daha gezdikten sonra yürüyerek havaalanına gittik. Kenan, ne kadar dile getirmesede Yunanistan'ı sevdiğini az çok anlayabiliyordum.

" Seninle yolculukta dinlemek için liste yapmıştım. Kısmete bak."

Kulaklığın birini bana uzatıp bir şarkı açtı, hemen yanına oturup şarkıyı dinlemeye başladım.

Kenan, kısık sesle şarkıyı mırıldanmaya başladığında huzurla gözlerimi kapattım.

Bir insanın sesi nasıl bu kadar huzurlu olabilirdi ki?

" Büyü yapıyorsun sen bana ha. "

Gülünce sesi biraz boğuklaştı ama mırıldanmaya devam etti.

Gülüşü şarkıyla buluşunca daha da sevdim müziği.

Dakikalar sonra uçak gelecekti ama ben sadece burada Kenan ile kalmak, sonsuza kadar mırıldanışını dinlemek istiyordum.

" Nasıl büyü yapıyormuşum sana? " Şarkı söylemeyi kesip ilgiyle bana dönünce isteksiz bir şekilde gözlerimi açtım.

" Bilmem, zamanı durdurup ömrüm boyunca burada kalmak istiyorum. Yaşanır mı? "

Gülümsedi, gamzesi çıktı hemen yanaklarında. Eğilip ikisini de öptüm.

Geri çekildiğim zaman iki yanağının da al al olduğunu gördüm.

" Yaşarız yaşarız. Daha güzelleri de olur. "

Elimi sıkıca tutup kalktı, ardından ben de kalktım. Uçak gelmişti işte.

" Hatırlat da Kenan, seninle uzun otobüs yolculuklarına çıkalım. Sonra sen yine bana şarkılar söyle. Tatlı sesin uykumu getirsin ama daha fazlasını duymak için savaşa gireyim kendimle. "

Bir şey demedi, dudağında tatlı bir tebessüm oluştu sadece.

Bana sunduğu tebessümü bile tüm romantik sözlerden daha güzeldi.

| BÖLÜM SONU |

' Zenan gibi birini bulana kadar evlenmeyeceğim sanırım.


NİCE GREEK (boyxboy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin