BÖLÜM 29: Aile Ziyareti

401 42 32
                                    

Kenan'dan;

" Sırnaşma sevgilime! Kenan, bu kılkuyruk arkadaşlarınla kalsın. " Zenan, kucağımdaki kediyi yere koyup başını dizlerime koydu. Nazike, yüksek sesle miyavlayıp tüylerini dikleştirdi. 

" Sen benim prensesime nasıl kılkuyruk dersin ya? Gel, prensesim. Bakma sen ona." Kollarımı kocaman açtım. Nazike, Zenan'ın üstünden sıçrayıp bana sokuldu.

" Yine kediye tercih edildim. Bu hayat adil değil. " Zenan, tavırlı bir şekilde kalkıp kenarda kendi kendine oynayan Çamurun yanına gitti. 

" Oy canım kedim. Nasıl da özlemiş babasını." İlk defa bu kadar uzun kedimden ayrı kalmıştım. Başını çeneme sürtüp mırlamaya devam etti.

" Abartmayın sadece üç gün ayrı kaldınız. " Gülmemek için iç yanağımı ısırdım. Koca adamın beni bir kediden çocuk gibi kıskanması acayip komiğime gidiyordu. Hayvandı yahu. 

" Gel, sana da sarılayım. " Boşta kalan kolumu kocaman açınca başını köpekten tarafa çevirdi. 

" Oğlum, şuna bir şey de. " Zenan, Çamura beni gösterince köpek bana bakıp hırladı. 

" Lan o Yunanistan'a gittiğinde seni ben besliyordum. Hain valla hain." Kedime daha sıkı sarılıp koltuğa yayıldım. 

" Çamur ile Nazike'yi de alacağız de mi? Ailen alır eve bence." Başımı salladım. Annem, biraz titizdi ama babam hayvanlara bayılırdı.

" Biraz dinlenelim, trenle gideriz." Gözleri parladı bir anda. Çamurun başını okşarken ilgiyle bana döndü.

" Tren yolculuklarına bayılırım. Listenin devamını dinleriz değil mi? " İstemsiz gülümsedim, bu kadar hoşuna gideceğini bilseydim yüzlerce müzik listesi yapardım ona.

" Dinleriz, daha bir sürü güzel müzikler ekledim. " Kocaman gülümseyip köpeği sevmeye devam etti. 

Ben de ona fark ettirmeden bir süre gülüşünü izledim. Her geçen gün ona alışmak mükemmel bir şeydi. 

Birkaç saat öylece uyukladıktan sonra tren saati yaklaşınca toparlandık. Ben, kucağımda Nazike ile uğraşırken; Zenan'da heyecanla koşturan Çamurla oynuyordu. Küçük bir kız çocuğu, Zenan ile Çamura yaklaşınca gülerek onlara baktım. 

" Hey sevmek ister misin? " Zenan, gülerek Çamuru çocuğa yaklaştırıp sevdirdi.  Çamur, kuyruğunu sallayarak çocuğun etrafında bir tur döndü. 

" İncitme oğlum arkadaşını tamam mı? " Zenan, babacan bir tavırla Çamuru uyarınca dudak büktüm. Bu herif beni tatlı komasına sokacaktı.

" Anne, bak. Prens abinin köpeği çok tatlı. " Küçük kız, sarı saçlarını itip köpeğe sarıldı. Sonra canım sevgilime çevirdi maviş gözlerini.

" Prens abi senin sevgilin var mı? Benimle evlensene. " Gözlerimi büyüttüm. Kocam elden gidiyordu.

" Var, abicim var sevgilisi. Tüh başka kapıya." Zenan, ağzı açık bana döndü. Hemen koluna girdim. 

" Kenan, o çocuk. Hem baksana çok tatlı. " Dudak büküp, yerden bitme maksimum beş yaşındaki kıza baktım. Masum masum bize bakıyordu.

" Ya ama ben de tatlıyım. " Zenan, kahkaha atıp başını başka bir yere çevirdi. Çocuğun ailesi bize bakıyordu ama umurumda bile değildi. 

" Prens abi, beni kucağına alır mısın? " Kaşlarımı çatıp, yer elmasına çevirdim bakışlarımı. Utanmasa paketleyip eve götürecekti canım sevgilimi. 

" Alırım tabi gel. " Zenan, çocuğu kucağına alınca kollarımı bağlayıp ikisine baktım. 

Kıskanç biri değildim ama beni de kucağına alsın diye tam şu an yere çöküp zırlardım. 

NİCE GREEK (boyxboy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin