Neden bu şekildeydim ve neden böyle davrandığımı bilmiyorum ama tek bildiğim korku duygusu. Bugünden sonra artık kendimden bile korkmaya başladım desem daha iyi olur. Ne oluyorsa bir anda oluyor, bir anda aklıma o düşünceler geliyor. Yine aynısı oldu yine o düşüncelere mani olamadım ve evdeki tüm vazoları duvara fırlatıp paramparça ettim. Kapıdan gelen kilit sesinden kısa bir süre sonra Beril ve Hilal'in çığlık seslerini duydum büyük ihtimalle kırık vazo parçalarını ve evin o dağınık halini görmüşlerdi zaten başka ne olabilirdi ki.
İlk defa buna şahit olmuyorlardı çünkü iki gün önce evdeki tüm yastıkları parçalamıştım. Kapımın yavaşça açılma sesini duyunca bedenimi oraya doğru çevirdim. İkisi de şok olmuş bir şekilde bana bakıyorlardı gözlerimin tekrar dolmasıyla başımı aşağı eğdiğim sırada Beril hızlıca yanıma gelerek sıkıca bana sarıldığı sırada Hilal sıkıntılı şekilde derin bir nefes alınca artık bu konudan ve sessiz kalmamdan sıkıldıklarını anladım.
''İzel, güzelim üstüne gelmek istemiyoruz ama artık bize bazı şeyleri anlatman gerekiyor.'' sessizce durmaya devam ettiğimde Beril kendini geri çekti ve çenemi tutarak ona bakmamı sağladı gözlerimi açarak ikisine de baktım. Yüz ifadelerinden korktukları belliydi ve ben artık susamazdım anlatmam gerekliydi. Ellerimi kaldırıp gözaltlarımı sildikten sonra sanki yerimde daha da dikleşebilirmişim gibi dikleştirdim ve bağırmaktan kısılmış sesimle konuşmaya başladım.
''Eğer sizi korkuttuysam özür dilerim ben isteyerek yapmıyorum.'' ben cümlemi bitirene kadar Hilal yatağıma oturarak ellerimi tuttu ''Hiçbir şeyden korkma bize anlatabilirsin üç yıldır beraber yaşıyoruz beraber eğleniyoruz, geziyoruz, tüm sorunlarımızı birbirimize anlatıyoruz hadi bebeğim sen de anlat.''
Seslice yutkunarak anlatmaya başladım ''Bana ne olduğunu cidden bilmiyorum sadece aklıma saçma düşünceler geliyor ve bir anda korkmaya başlıyorum sonra bir şeyleri kırıyorum, yırtıyorum, fırlatıyorum.'' cümlemi bitirdiğim gibi bakışlarımı Berile çevirdiğimde dikkatlice beni dinliyordu. Neden böyle olduğumu belki biliyordur diye umutla ona baktım. Beril 23 yaşında Psikoloji son sınıf öğrencisi Hilal ise 22 yaşında Hemşirelik son sınıf öğrencisi ben ise 22 yaşındayım ve Moda Tasarım öğrencisiyim.
''Peki aklına nasıl düşünceler geliyor daha doğrusu hangi düşünce senin bir anda tüm vazoları kırmana sebep oldu.'' tereddütle kızlara baktım çünkü anlatmaya korkuyorum ya bana inanmazsalar diye ama kaçarak da bir yere varamam o sırada bu düşüncelerimi fark eden Hilal elimi sıkarak anlatmamı istediğini belirtti derin bir nefes alarak
''Biliyorum çok saçma ama birinin veya birilerinin beni izlediğini düşünüyorum bana zarar vereceklerini düşünüyorum geçen yastıkları yırtma sebebim buydu ya içine kamera koydularsa diye bu yeni olan bir şey değil neredeyse 1 aydır bu haldeyim yolda yürürken arkamdan bana zarar veren insanların geleceğini beni öldürmek istediklerini düşünüp duruyorum.'' cümlemi bitirmemle Beril'in sorularına maruz kalacağımı bilerek Beril'e baktım.
''İzel şimdi sana önemli bir soru sormam gerek ve bana yalan söylemeni istemiyorum güzelim, istismara uğradın mı daha önce?'' sorusu karşısında hiç beklemeden başımı hayır anlamında salladım ''Şimdi ben Yalını bir arayayım bu durumdan bahsedeyim geç olmadan tamam mı ama aklına yine o düşünceler gelirse bana haber ver.'' yanımdan kalkıp cebinden telefonu çıkartırken odadan çıktı onun arkasından umutsuzca bakarken Hilal yavaşça omuzlarımdan tutarak ben yatağa yatırmaya çalıştığında ona karşı koymadan uzanarak ona doğru döndüm. ''Sence delirmeye mi başladım?'' o üstüme pikeyi örterken sorduğum soruyla bana ciddi misin bakışı atıp sesli bir şekilde gülmeye başladı. Bunları düşünerek aklımın karışmasını istemediğini ve bu yüzden ortamı yumuşatmak için güldüğünü biliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mask
General FictionBakışlarımı elimdeki silahtan Agah'a doğru çevirdim.Beni engellemesi gerekmez miydi? Peki ya neden beni engellemek yerine karşımda korkusuzca bana bakıyordu? ''İZEL HADİ AÇ ŞU KAPIYI!'' başımı...