"Blake ve ben... Biz evlenmek istiyoruz."
Noah olduğu yerde donup kaldı. "Affedersin," dedi başını yana çevirdi. "Kim? Ne?"
Lily kendini tutamayarak kahkaha attı. "Noah!" Kahkahasını düzene sokup devam etti. "Blake, Acklamların en küçük oğlu."
"Ah, evet." dedi Noah. "Onu tanıyorum." Kendine anlamak için zaman tanıdı. "Bu ne zaman oldu?"
"Sen ve Faith olduğu zaman."
Harika. Konu bir şekilde sevgili Bayan Acklam'a gelmişti yine. Lily'e henüz birlikte olduklarından ve ah, yakın zamanda da ayrıldıklarından bahsedememişti. Zira Faith'e söz vermişti, birlikteliklerini kararlaştırıp açıklayacaklardı. Ki o an hiç gelememişti.
Noah kardeşine doğru ilerledi. Onu omuzlarından nazikçe tuttu. "Lily, henüz çok küçüksün."
Lily başını salladı. "Biliyorum ancak bekleriz. Birbirimizi seviyoruz, Noah."
Noah buğulu gözlerle ona baktı. Küçük kardeşi aşık olmuştu. Üstelik bu kadar genç bir yaşta evlilikten bahsedebiliyordu. Korkusuzca Blake'i sevdiğini dile getirebiliyordu. Faith'e gelince... O bir şeyleri kendine itiraf etmekten dahi korkmuştu. Evlilik bahsi geçtiği gibi adamı hayal kırıklığıyla bir başına bırakmıştı. İç çekti.
"Senin adına çok mutlu oldum, Lily. Fakat Blake ile bu durumu hususi olarak görüşmem gerekiyor. Henry ile de elbette."
Lily ona sıkıca sarıldı. "Teşekkür ederim. O çok iyi biri. Bana ve çevresine karşı her zaman samimi."
Noah gülümsedi. Kardeşini görmek için geri çekildi. "Onun iyi bir çocuk olduğunu biliyorum. Merak etme, bana anlatmana gerek yok."
Lily mutlulukla ağabeyine baktı. Tekrardan ona sarıldı. "İyi ki varsın, Noah."
Noah onun saçlarını okşadı. "İyi ki varsın, Lily."
***
"Şaka yapıyorsun!"
Mollie delirmiş gibiydi. Kanepeden atlayıp Blake'in kollarına atladı. "Lily ile resmi kız kardeşler olacağız!"
Faith ona gülerek baktı. Küçük kız kardeşi tam anlamıyla neşenin kaynağıydı.
"Dur, tüm ayrıntıları bilmem gerekiyor." Mollie, Blake'i kolundan tutup kanepeye sürükledi ve bareberinde oturttu. "Nasıl tepki verdi? Tam olarak neler söyledin?"
Blake - mecburen - en ince ayrıntısına kadar Lily'e yaptığı evlenme teklifini anlattı. Faith içinde bir buruklukla onun anlattıklarını dinledi. Blake'in onlara benzemiyor olması iyiydi. O her zaman daha olgun ve daha cesur olmuştu.
Faith'in hatıraları istemsizce su yüzüne çıkıyordu. Noah'ın ışık saçan gözlerini hatırlıyordu.
Her gün aynı evde, seninle aynı sofrada, yastığa başımızı koyduğumuzda birlikte olmamızı diliyorum. Benimle evlenir misin, Faith Acklam?
İç çekti. Noah ona evlenme teklifi edene dek ilişkileri öyle güzeldi ki... Tüm gözlerden uzak, sadece ikisine ait bir dünyaları vardı. Faith o kısıtlı zamanı öyle çok sevmişti ki, yaşadığı en güzel günler onlar olmuştu.
"Abla, ne düşünüyorsun?"
Faith kendine gelerek ona seslenen kardeşine baktı. "Ah," Gülümsedi. "Sizin adınıza çok sevindim, tatlım. Lily harika biri."
Blake ayağa kalkıp ablasına ilerledi ve ona sıkıca sarıldı. "Noah da benim hakkımda böyle düşünüyordur değil mi?"
Faith'in bakışları bir anlığına burkuldu. Kardeşinin kızıla kaçan kumral saçlarını okşadı. "Elbette düşünüyordur. Sen onun elinde büyüdün sayılır. Nasıl bir genç adam olduğunu biliyor."
![](https://img.wattpad.com/cover/313099334-288-k480467.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Unutmamı İsteme
Historische RomaneNot: Bu kitap Acklam Serisinin ikinci kitabıdır. Faith Acklam, aristokrasiden nefret ederdi. Ancak son zamanlarda nefret ettiği bir şey daha olduğunu keşfetmişti; Noah Binham'ın evlilik hakkındaki düşünceleri. Genç adamı gerçek aşk ve doğru insan zı...