"Tamam, baştan alalım." Faith, Noah'dan birkaç adım geriledi. Kur yapma konusunda gerçekten berbattı. En azından bu Faith'in düşüncesiydi ancak Noah açısından işler öyle değildi. Tek yaptığı roldü. Ne kadar berbat olursa kadın onunla o kadar çok vakit geçirirdi.
Noah başını salladı. "Hazırım." Yaklaşık iki haftadır kadınla kur yapma alıştırması yapmaktaydılar. Noah olabildiğince doğal olmasını sağlayarak ne kadar kötü bir öğrenci olduğunu sergiliyordu. Faith'in, onun bunu bilerek yaptığından şüphelenmesi imkansızdı.
Faith arkasını döndü. Noah onun arkasını döndüğünü görünce yaramaz bir çocuk gibi güldü. Yavaşça kadına yaklaştı. "Bayan Acklam,"
Faith arkasını döndü. "Ah, Lord Binham, sizi görmek ne hoş." Adam hiçbir şey demeyince Faith gözlerini irice açıp elini işaret etti.
"Ah," Noah onun elini alıp dudaklarına götürdü. İşte o an yaptığı rol değildi. Kadının yumuşak, soluk çillerle dolu olan elinin üzerine minik bir öpücük bıraktı. Gözleri yavaşça kadının gözlerini buldu. Etkileyici baktığının farkındaydı. Faith'in ona olan bakışlarında bunu görebiliyordu. Ancak birinin dış görünüşünden etkilenmekle ona hisler beslemek her zaman aynı şey değildi. Faith'in ona hayranlık duymasını istemiyordu. Elbette istiyordu fakat sadece bunu istemiyordu. Daha fazlasını arzuluyordu.
Faith ağır çekimde genç adamın elini alıp dudaklarını bastırmasını izledi. Dudaklarının dokunuşuyla içinin titrediğini hissetti ve oradan kaçmamak için kendini tuttu. Fakat can alıcı an bu değildi. Noah çikolata kahvesi gözlerini ona çevirdiğinde Faith bacaklarını tutmakta zorlandı. Bu kadarı işkenceydi. Okuduğu tüm o romanları hatırladı. Tam olarak böyle oluyordu. Ah, kahretmesin, Noah'dan cidden hoşlanıyordu. Bunu nasıl görmezden gelecekti ki?
Elini dikkat çekmeyecek bir şekilde geri almaya çalıştı. Başını mekanik bir biçimde salladı.
Noah bir süre onun yüzünü inceledi. Faith ise kaşlarını çattı. "Sürekli söylemen gerekenleri unutuyorsun." Kollarını göğsünde kavuşturdu. Bu hali Noah'ya kadının küçüklüğünü anımsattı. Elinde olmadan gülümsedi. Faith tam bir had bildiriciydi ve ah, Henry ve onu her zaman fena haşlardı.
"Bu pek doğal görünmüyor. Fazla duygusuzdun. Role girmemi engelliyor."
Faith kirpiklerini kırpıştırdı. Şaşkın bir ifadeyle kaşlarını kaldırıp Noah'ya baktı ve yapmacık bir gülme sesi "hah" şeklinde boğazından yükseldi. "Üçtür aynı yeri tekrar etmemize sebep olduğun için sıkılmamı mazur görün, lordum." Yeşil gözlerini irice açtı. Noah onun gözlerindeki kıvılcımı görebiliyordu. Faith Acklam'ın en sevdiği üç halini sıraladığında bu hali o listede kesinlikle bulunuyordu. Ancak en sevdiği hali kadının bir şeyler yazdığı ya da çiçekleriyle ilgilendiği anlardı. Faith o anlarda öylesine kendi dünyasında ve o dünyayla mutlu görünürdü ki... O mutluluk Noah fark etmeden ona bulaşırdı. Kendini hayranlıkla onu izlerken bulurdu. Ve Faith Acklam'ın en sevdiği ikinci hali Noah Binham'la olan haliydi. Zeki planlarına adamı dahil ettiği, onunla eğlendiği ve onunla kalbindekileri paylaştığı anlar... Bunlar Noah için eşsiz değerdeydi.
Noah güldü. "Bana öğretmesi gereken sensin ve seni duygusuz hale getirdiğimi mi söylüyorsun? Benden böyle çabuk etkileneceksen bana nasıl öğretmeyi planlıyorsunuz, leydim?"
Faith ona kötü kötü baktı.
Noah da ona aynı şekilde baktı.
Faith onu ittirdi. "Baştan alıyoruz." Noah'nın pek keyif almayacağını düşündüğü şeyleri mırıldanarak ardına döndü. Genç adam onun bu sinirli haline bayılıyordu. Tekrardan ikisi de yerlerini almıştı.
![](https://img.wattpad.com/cover/313099334-288-k480467.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Unutmamı İsteme
Fiksi SejarahNot: Bu kitap Acklam Serisinin ikinci kitabıdır. Faith Acklam, aristokrasiden nefret ederdi. Ancak son zamanlarda nefret ettiği bir şey daha olduğunu keşfetmişti; Noah Binham'ın evlilik hakkındaki düşünceleri. Genç adamı gerçek aşk ve doğru insan zı...