On Dokuzuncu Bölüm

152 16 1
                                    

Nişan hazırlıkları için herkes Acklamlara toplanmıştı. Akşam yeni çiftin yüzükleri takılacak ve kutlama yapılacaktı.

Faith organizasyon için gelen görevlileri yönlendirmekle meşguldü. Noah ise bahçede oturmuş, elindeki gazeteyi okuyordu. Kadını gizliden gizliye izlemeye koyulmuştu. Herkes - buna müstakbel gelin olan Lily de dahildi- yorulmuş ve köşesine çekilmişti. Ancak Faith durmak bilmiyordu. Bir şeylerden kaçıyor, bir şeyleri unutmak istiyor gibiydi. Noah onu dikkatle izlemeye devam etti. Madem gerçeklerle yüzleşmek bu kadar zordu, o halde neden işleri bu raddeye getirmişti? Noah sıkıntıyla nefesini verdi. Gazeteye dönmek daha mantıklıydı.

Faith göz ucuyla Noah'ya baktı. Onun umurunda bile değildi. Onu hiç öpmemiş gibi gazetesini okuyordu. Onaylamaz bir biçimde başını salladı. Faith ne olursa olsun onu sevmişti ve bunu ona söylemekten kaçmamıştı. Evet, ilişki onu korkutmuştu ancak duyguları konusunda dürüsttü. Oysa Noah onu artık sevmediğini söylemişti. Bu zalimceydi.

"Nasıl gidiyor?"

Faith ona yaklaşan halasına baktı. Nişan haberiyle tüm aile tekrardan Londra'da bir araya gelmişti.

"Akşama yetişmiş olur. Mutfak ne durumda?"

"Epey çeşit var." Kadın yeğenine derin bir ifadeyle baktı. "Seni son gördüğümden bu yana zayıflamış gibisin."

Faith gülümsemeye gayret etti. "Londra insanı yoruyor."

Bayan Acklam yeğeninin kolunu okşadı. "Güzel kızım, benimle paylaşmaktan çekinme lütfen."

Faith onun kolundaki eline dokundu. "Merak etme, sahiden iyiyim."

"Elbette iyi, benimle uğraşmaktan geri kalmıyor."

Bu Noah'ydı. Faith onun ne yapmaya çalıştığını anladı. Halasına içini dökemeyeceği belliydi, adam da onu mecburi yalanlardan kurtarıyordu. Faith ona minnettar bir ifadeyle baktı.

"Hadi gel, biraz yürüyüşe çıkalım. Tüm gün kardeşlerimizin nişan organizasyonuyla ilgilendin."

Faith Noah'nın ona uzattığı koluna baktı. Halası başını salladı. "Noah haklı, biraz nefes alın. Burayla ben ilgilenirim."

Faith adamın koluna girdi. Birlikte evden ayrıldılar. Baş başa kaldıklarında adama döndü. "Teşekkür ederim."

"Rica ederim. Bayan Acklam'ın bilgi alma konusunda ne kadar tutkulu olduğunu biliyorum. Seni orada bırakamazdım."

Faith güldü. "Halam biraz meraklıdır. Son zamanlarda o kadar da meraklı olamadı. Biliyorsun... babam."

Noah başını salladı. "Sanırım ikimizin de rahatlamaya ihtiyacı var. Ne olursa olsun," dedi kadına bakarak. "Hala derdimi anlatabildiğim tek insan sensin."

Faith buruk bir tebessümle başını salladı. "Üstelik birbirimize sonsuza dek bağlandık. Kardeşlerimiz evleniyor. Kaçmanın faydası yok."

Noah ona derin bir ifadeyle baktı. "Bundan çok daha önce birbirimize bağlanmıştık."

Faith yutkundu. Sorup sormama konusunda kararsız kaldı. Ancak Noah ondan önce davrandı.

"Sor hadi."

Kadın derin bir nefes aldı. "O gece... Dediklerin doğru muydu? Beni artık sevmediğini anladığın doğru mu?"

Noah ona baktı. Kendiyle alay eder gibi dudakları arasında gülme sesine benzer bir tıslama çıktı. "Bunun mümkünlüğüne inanmak sana kalmış."

Faith acı çeker gibi bakıyordu. "Beni inandırdın."

Noah gürültüyle nefesini verirken kabaran göğsü yavaşça indi. "Seninle çatışmaktan yoruldum, Faith. Blake ve Lily evlenecek. Bir aile olacağız. Elbette seninle aile olmayı başka şekillerde hayal etmiştim, ancak gerçekler farklı. Akışa uyum sağlamalıyız. Bir şeyleri yoluna koymalıyız."

Seni Unutmamı İstemeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin