Öğleden sonra yine maç yapmak için takımlar hazırdı, D.O çıkmış onun yerine Sehun girmişti, gerçekten heyecanlıydı, Luhan ise daha hırslı gözüküyordu. Bakışları gerçekten "Siz tek lokmada yutacağım." der gibiydi. Maç başlar başlamaz da bir gol atmıştı. Bir şeyler onun canını gerçekten sıkıyordu. Yixing neye uğradığını şaşırmıştı bu olay karşısında, kalede duran Tao da bi' o kadar şaşkındı. İlerleyen dakikalarda, Yixing dediğim taktiği uygulamıştı, bu yüzden ilk yarıyı bitirdiklerinde durum sadece 2-1 olmuştu.
İkinci yarıya başladığımızda, Sehun'nun yerine ben girdim, takım planında da değişiklik yapmıştık ki Luhan'la karşı karşıya oynayabileyim. Maç başladığında Luhan bir önceki yarıya göre oynayışını yumuşatmıştı, gerçekten artık abanmıyordu. Buna rağmen maç sonucu yine değişmemişti, karşı takım tekrardan kazanmıştı. Bu maçta gerçekten çok fazla efor sarf etmeme rağmen hiç gol atmadım ve maç sonunda da üzerimi değiştirecek bile halim kalmamıştı, bu yüzden herkes gittiğinde kendimi çimenlerin üzerine attım, kısa süre sonra uykuya dalmıştım, uyandığımda ise bilmediğim bir yerdeydim.
~~
Soyunma odasından çıktığımda Minseok çimenlerin üzerine uzanmıştı, ona seslendiğimde bana cevap vermedi, yanına gittiğimde uyuyor olduğunu fark ettim ve üzerimdeki ceketi çıkartıp üzerine geçirdim ve kucağıma aldım. O kadar derin bir uykudaydı ki bunları fark etmemişti. Bu soğukta üşümemesi için hemen bir taksiye bindim. Taksideyken bile onu kucağımdan indirmemiştim. Bana uzun zamandır bu kadar yakın olmamıştı. Kollarını boynuma dolamış ve başını da göğsüme yaslamıştı. Onu gerçekten çok özlemiştim, onun tekrardan benim olmasını bir kere daha deli gibi istiyordum.
Evlerimizin olduğu sokağa girdiğimizde hemen evinin kapısını çaldım, ama kimse kapıyı açmadı. Bu yüzden hemen onu kendi evime getirdim. Muhtemelen uyandığında bana fazlasıyla kızacaktı.
~~
Etrafımı incelediğimde kimin odası olduğunu çıkartamamıştım ki o sırada Luhan elinde bir tepsiyle odaya girdi. Şaşırmıştım.
"Uyandın demek."
"Benim burada ne işim var?"
"Sahada uyuya kalmıştın."
"Sen de beni uyandırmak yerine buraya mı getirdin?"
"Uyandırmak istemedim, aslında seni kucakladığımda uyanırsın sandım ama uyanmadın, ben de seni evine getirdim ama kapıyı açan yoktu, bu yüzden buraya getirdim Minseok."
Hemen yataktan kalkmaya çalışsam da Luhan yatağın kenarına oturup yorganı kaldırmamı engellemişti.
"Önce bir şeyler ye, ardından gidersin Minseok."
"Gerek yok evde de yiyebilirim!"
diyerek öbür taraftan çıktım acele ile hareket ettiğim için sehpasına çarpmıştım ve üzerindeki çerçeve düşüp kırılmıştı. Çerçevenin içine baktığımda kendi resmimi gördüğümü sansam da umursamadan hemen merdivenleri indim ve evden çıktım. Karşıya geçip kapıyı çaldım. Annem merakla kapıyı açtı.
"Minseok, neredesin sen?"
"Arkadaşlarla takıldık biraz o yüzden geciktim."
"Üstünü değiştirmeyi düşünür müydün peki? Ayrıca üzerindeki ceket de nerden çıktı?"
Annem demen önce fark etmemiştim üzerimdeki ceketi, bu Luhan'nındı, hatta yazın yağmura yakalandığımızda ona ben almıştım, iki yıldır bu ceketi saklamış mıydı? Onu anlamak cidden zor. Yoksa o yere düşen çerçevedeki resim gerçekten bana ait olabilir mi? Ne saçmalıyorum ben? O beni zevki için kullanıp sonra da hiçbir açıklama vermeden çekti gitti. Aslında bunu ona sormam gerekir! Benimle sevişirken gerçekten eğlenip eğlenmediğini sormalıyım?! Bana neden bunu yaptığını da! Gerçekten ondan nefret ediyorum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Give Love A Try
FanfictionSabahın köründe kalkıp antrenmana gitmekten her zaman hoşlanmışımdır. Yeni bir şehirde, yeni bir mahallede, yeni odamda yine o tatlı alarmın sesiyle uyandım ve hemen evden çıktım. Hava buz gibiydi ve titriyordum, bu yüzden adımlarımı hızlandırıp ant...