Rose Derwa

460 52 3
                                    

Rose Derwa okul çıkışında telefonuna gelen mesaja baktı. Sekiz ay önce ayrıldığı eski erkek arkadaşı yine ona mesaj atmıştı. Olgunlaşma belirtisi istediği erkek arkadaşı gün geçtikçe ergen davranışlarına bir yenisini eklemeye çalışıyordu sadece. Telefonuna gelen mesajı Rose sildi.

Lisenin son yılıydı. Rose Derwa okulun bitecek olmasına çok seviniyordu. Okulun en seksi kızı olmak zordu. Çekici olmayı istemişti ama bu kadar ilgiyi istemiyordu. Tekliflerin önü arkası kesilmediği için son iki yılda derslerine odaklanma sorunu yaşıyordu. Uzun sarı saçlarını artık okula gelmeden önce düzleştirici ile yapmayı ihmal ediyordu. Belki böylece birinin saçlarının çirkin olduğunu söylemesi ile tüm dengeler değişmiş olurdu. Ne yazık ki okulda doğal saç trendine sadece vesile olmuştu.

Rose Derwa liseden sonra doktor olmayı istiyordu. Derslerine herkesten daha fazla değer veriyordu.
Eve giderken otobüs durağında oturdu. Erkeklerin ilgisini çekmemek adına yeni taktik düşünmesi lazımdı.
Eve gidince annesi işe gitmek için makyaj yapıyordu banyoda.
- Rose. Yan komşumuz taşındı. Yeni gelen genç bir adam. Tıp fakültesi ikinci sınıf öğrencisi.
- Ciddi misin anne ?
- Onunla tanışmak isteyecek olduğunu düşündüm. Lorlu kurabiye yaptım. On dakika sonra pişmiş olur. Tabağı alıp gidersin.
- Yakışıklı mı anne ?
- Fena değil.
Yan komşu Gabriel Garcia 21 yaşındaydı. Ailesinden çok sıkılmış olduğu için bir yıllığına başka üniversiteye geçiş yapmıştı. Annesi sürekli ona sevgili yaptın mı sorusunu soruyordu. Gabriel mezun olmadan önce kimseyi hayatına almak istemiyordu. Annesi ve babası erken yaşta evlenmişti. Babası on yıl önce Gabriel'in hayatından ebedi olarak gitmişti. Babası çalıştığı bankayı soydu. Gabriel herkesin gösterdiği o çocuk olmuştu. Mahkemenin kararını ayakta alkışladı Gabriel.

Babası ancak hapishaneden af çıkarsa geri gelirdi. Yaşadıkları ülkede böyle af kanunları kolay kolay yürürlüğe girmeyeceğini Gabriel iyi biliyordu. Hukukun üstünlüğüne Gabriel inanan idealist bir öğrenci olarak şimdi kolileri açıyordu.
Rose odasına çıktı. Üstünü değiştirip hemen banyoya girdi. Duştan çıkar çıkmaz fırını kapattı. Lor peynirli kurabiyeleri tabağa dizdi.

Saçını kurutmaya başladığı sırada köpek sesini duydu. Perdeyi çektiğinde yeni komşusu köpeğiyle oynuyordu. Kolileri açıp eve taşıyordu eşyalarını. Uzun boylu, esmer ve gözlüklü biriydi. Rose adamın kol kaslarını görmüştü. Kesinlikle onu spor salonunda çağırmaya davet için iyi bahanesi vardı.
Üstüne değiştirip evin anahtarını alan Rose peçete uçmasın diye savaş vermişti ama rüzgar sağolsun. Peçete uçarak doğrudan Gabriel'in yüzüne gelmişti.

Kahkaha atan genç kızı gören Gabriel sordu.
- Komik mi ?
- Size kurabiye getirmek için evden çıktım. Peçete uçtu.
- Annem tanımadığın kızlardan kurabiye kabul etme dedi. Kısacası evine dön ufaklık.
Öfkeden deliye dönen Rose bir adım daha attığında Gabriel ne yapacağını merak ediyordu.
Rose ise kurabiye tabağını kolinin üstüne bıraktı.
- Açlıktan ölme diye getirdim. Görüşürüz.

Rose yeni komşuna resmen taparcasına bakmıştı. Kasları olan komşunun çırılçıplak olduğun hayal etmişti. Ağzının suyu damlayan Rose iç çamaşırı çıkarıp kirli sepetine atmıştı. Ilık bir bahar esintisi genç kızın kalbine doğru yol alıyordu. Rose komşunun cidden iki ay boyunca tek kelime ettiğini onunla duymadı. Tabağı boş şekilde evin kapısının önüne bırakmıştı. Rose sınav haftasının başladığı gün yeni komşunun evinde bir kız gördü.

Okuldaki yoğun sınav maratonu bittiğinde Rose artık şen değildi. İstediğini elde edemeyen eski sevgilisine benzemek konusunda korkular yaşıyordu. Perdenin önünden komşuya röntgen yapmasının akıllı tarafı yoktu. Haftasonu Rose odasına az ışık geldiğini söyledi annesine. Böylece alt katta bulunan misafir odasına taşınmış oldu. Zil çaldığında annesi kapıyı açtı. Böylece istemediği halde Gabriel'in yeni sevgilisi olan Carla ile tanıştı.
Carla annesinden kahve istemeye gelmişti. Tıp fakültesinde üçüncü sınıf öğrenci olduğunu söylemişti. Rose intikam diye bağıran zihnine susmasını söyledi. Carla ise oldukça arkadaş canlısı bir kızdı.
- Ara sıra bize gelin. Kahve aldım. Çok lezzetli lazanya yaparım.

Rose gülümsedi. Lazanya istemiyordu. Gabriel yatağa atmak varken yemeği sipariş etmesi sadece bir telefona bakardı. Zengin ama cinselliği sönük günleri geldi geçti. Mezuniyet öncesi bir aylık tatilde Rose evde tek kalacağı için annesine kızıyordu.
- New York'ta bensiz gezmeye nasıl gidersin ?
- İşimi kaybeder isem açlıktan tavana bakarız Rose. Artık genç kız olgunluğuna sahip olmalısın.

Annesi gitmişti. Kredi kartını bırakmıştı. Nakit parayı Rose zaten yiyip tek başına bitirecek değildi asla. Annesinin verdiği kartı kırmak istiyordu. Carla'nın sesini duydu.
- Gabriel bir gören olacak yapma.
Yan komşu cevizleri kırarken Rose telefonu eline aldı.
İtfaiyeyi aradı. Beş dakika sonra Carla yarı çıplak yattığı Gabriel'in üstünden kalktı.
İhbar edene Gabriel dava açacak olduğun söyleyince Rose kahkaha attı.
Kullandığı hat annesine aitti. Rose bir arkadaşının şaka yaptığını söylerdi annesine. Hiç dert etmedi.

Rose öğleden sonra Carla'nın ziyaretine gitti. Elinde bir tabak çatlak kurabiye vardı. Kapıyı çaldığında Gabriel'in açacak olduğunu bilmiyordu.
- Yine ne var ?
- Carla'ya gelmiştim.
- Carla yok. Ailesinin yanına gitti. İyi ki kahve aldık sizden.
Rose böyle kaba konuşan bir erkeğe daha fazla katlanacak değildi. Tokat attı Gabriel'in yüzüne.
- Sen ne yapıyorsun ?
Acıyan yanağını tutan Gabriel'in burnundan öfke buharı çıktı.

Rose ise kasık bölgesine tekme atıp kurabiye tabağını bıraktı kapının önüne. Koşarak yan komşunun evinden kaçtı.
Gabriel kurabiyeleri yerken perdeyi çekti sağa. Onu gözetleyen komşunun kızının odasının ışıkları kapalıydı. Aklına bir fikir geldi. Madem böyle tokat atıyor ve tekme ile savunmaya geçiyor evine hırsız girdiğinde aynı cesarete sahip olacak mıydı ?

Evlerinin önünde araba yoktu. Annesi işte olmalıydı. Gabriel arka bahçeye gidince açık pencereden içeriye girdi. Rose odasını havalandırmak için pencereyi açık bırakmıştı. Mutfakta şarkı söyleyerek dans ediyordu. Birazdan kahvesini alacak. Film keyfi yapacaktı.
Gabriel giydiği ayakkabıları çıkarttı. Arkası dönük komşu kızı şarkı söyleyip dans ediyordu. Gabriel fırsatı değerlendirmek istedi.
Rose ağzına kapanan el ile neye uğradığını şaşırdı. Annesi evde yokken açık bıraktığı pencereden içeriye hırsız girmiş olmalıydı. Hırsız onu çekiştirerek götürmeye çalışıyordu.
Çırpındıkça Rose daha çok korktu. Mutfak tezgahında bulunan siyah bıçağı gördü. Elini uzatıp bıçağı alacağı sırada Gabriel'in sesini duydu.
- Ufaklık korkudan altına yapıyorsun değil mi ?

Gabriel elini çekti ve gülmeye başladı. Rose sinirden ölecekti.
- Seni şikayet edeceğim.
- Öyle mi ? Röntgen filmi bana çeken sensin. Carla ile öpüşüyorduk. İtfaiye geldi. Az öncesinde perdeden bize bakan gözleri tanıyorum.
- Elinde kanıt yok.
Gabriel ona doğru yaklaştı.
- Beni düşünüp kendini okşamaya başladın mı?
- Pislik. Evimden çıkıyorsun. Yoksa polisi ararım.
- Durma. Ara. Bende senin beni gözetleyen sapık olduğunu söylerim.
Gabriel pes etmişti. Gözlerini oynatmadan ona bakan kızın etkileyici dudakları aklına her gece geliyordu.
- Ben Gabriel. Seninle barış sözleşmesi yapacağım. Güzel bir başlangıç yapacağız.

Gabriel'in elini tutan Rose gülümsedi.
- Rose Derwa benim adım. Mezuniyet için yapılacak partiye benimle gelir misin ?
Gabriel teklifi red edecek iken Carla'nın onunla yollarını ayırdığı hatırladı.
- Sevgilim var benim. Ama düşünecek olduğumu bilmeni isterim.
- Carla seni terk etti.
Gabriel şok oldu.
- Sen nereden biliyorsun ?
- Gözlerinden Gabriel. Onlar bana söylüyor gerçeği.

Kırık Bebek 🙋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin