VAN KEDİSi

10/Işık 2

Lavin'den;
Bir kafeye oturduk Su,Emre ve ben sırtımızı duvara vermiş bir biçimde otururken Yağız,Yiğit,Ferah karşımızdaydı.Arkadaşlarım (Su ve Yiğit)onlara meleğimi anlatmam için zorluyorlardı fakat ben öyle yüzlerine bakıyordum. Onlara ne benim sevdiğim kızından. Bing mesaj geldi.
Meleğim:Naber?

Güzelim:iyi sen

Meleğim:İyi bende görüntülü konuşalım mı?

Güzelim:Arkadaşlarımla kafedeyim onlarla tanışmak istiyorsan konuşalım

Meleğim:Tanışırım ama ya beni sevmezlerse

Güzelim:Sikerim onları||
Güzelim:Severler sen merak etme ama istemiyorsan zorunda değilsin

Meleğim:Tanışmak istiyorum beş dakika sonra burdan görüntülü ara

Güzelim:Olur bekliyorum

Bizimkilere döndüm pot kırmazlardı yani umarım. "Canım arkadaşlarım birazdan biriciğim meleğimi arıcam sizinle tanışıcak pot kırarsanız kafanızı kırarım bide kız İngiliz ondan İngilizce konuşuyorsunuz sakın yanlış bir şey söylemeyin kıza." Su bana dönüp "Çok şükür yengemle tanışıyorum." "Yok kanka tane pot kırcaz."dedi yiğit "Hadi inşallah."

Meleğim:Arayabilirsin

Görüntülü aramaya tıkladım açılmasını bekledim bir süre sonra ekran açıldı meleğim bana el salladı

"Selam güzelim nasılsın?" gülümsemesi genişledi "İyiyim güzelim sen nasılsın?"bizimkiler Türkçe konuşmasına şaşırmıştı. Tiplere bak ya. "İyiyim şimdi sana bizimkileri tanıtıyorum Su, Emre,Ferah,Yağız, Yiğit eğer isimlerini unutursan yada söyleyemezsen problem değil senin yabancı olduğunu biliyorlar." Su atladı "Evet biliyoruz sıkıntı yok." "Tamam teşekkür ederim."
"Kanka telefonu bir yere yasla hepimizi görsün."diyen Yiğite göz devirdim onlara bakmasına gerek yoktu ben yeterdim ona ama yinede dediğini yapıp peçeteliğe yasladım telefonu. Artık hepimizi görüyordu. "Eee yenge sen bizimkine nasıl katlanıyorsun?" Ferahın kıza sorduğuna bakın sana mi kaldı bana nasıl baktığı? "Lavin yenge ne demek?" diyen masum meleğime baktım ve açıklama yapmaya koyuldum "İngilizcede tan bir karşılığı yok ama arkadaşının yada kardeşinin kız arkadaşına deniyor bizde."
"Anladım."
"Sen ne okumayı düşünüyorsun Angel." Dediklerine eğitim hakkında koyu bir sohbete girdik.
...
1 saat yakındır kafede oturuyorduk bizimkiler Meleğime baya alışmıştı sanki oda burda gibi konuşuyorduk ve güzel zaman geçiriyorduk.

Bu güzel zamanımız içeri giren Işık ve Oğuz'la bozuldu. Işık direkt olarak masamıza geldi Oğuz ise boş bir masaya geçip oturdu. "Selam naber?" diyen ışıla döndük hepimiz. Ben cevap verme gereği bile duymadan önüme bakıyordum hiçbirimiz cevap vermeyince

"Ya selam verdik altı üstü karşılık versenize." diye triplendi Işık. "Selam."diye karşılık verdi Yiğit "Eee selamını aldığına göre def olabilirsin."dedim bunla mı uğraşacaktım.

"Ooo Lavin hâlâ kabasın." dedi yüzünü buruşturarak "Kaba demeyelimde sevmediğim insanlara nazik olup kendimi yorma gereği duymuyorum diyelim."dedim.

Işık'ın bana bakan gözleri telefona kaydı hemen öne eğilip "Aaa selam."dedi.

Hemen telefonu ordan çektim meleğim anlandıramadığı gözlerle bana bakıyordu ne olduğunu anlamaya çalışması çok tatlıydı.
"Ne oldu anlamadım."

"Ben seni sonda arayıp ne olduğunu anlatıcam şimdi gitmem gerek." "Peki görüşürüz Lavin."dedikten sonra Işık'a döndüm

"Ne o yeni arkadaşını çalmamdan mi korkuyorsun?"diye başladı söze

"Aslında geçen gün yazdım görüldü attı çok kaba arkadaşların var." Dedikleriyle gülmeye başladım içten içe sinirleniyordum benim Meleğime ne hakla yazardı.

"Sen ve benim olan şeylere olan merakın ne olucak Işık bence artık kendi hayatın olmalı kendi hayallerin sıkılmadın mi beni taklit etmekten eğer yardım istersen kolaylıkla psikolog buluruz ve ben bu söylediklerimde ciddiyim seni aralamak için yada başka bişi için söylemiyorum tek istediğim kendi hayatını yaşayabilmen böyle bir hayat sadece seni yorar haberin olsun."

Bana baktı ardından gözleri dolmaya başladı "Senin bir şey bildiğin yok ben kimseyi taklit etmiyorum."dedikten sonra arkasını dönüp kafeden çıktı Oğuz'da bizi izlemeyi bırakıp Işıl'ın peşinden gitti. Işık'ın sürekli beni taklit etmesinin elbette mantıklı bir sebebi vardı ama neydi bilmiyorum ve ona yardım edemezdim.
...
Işıklardan sonra bizde bir süre daha oturmuş ondan sonra evlere dağılmıştık

Ben hemen meleğimi arayıp neden kapatmam gerektiğini ve Işık'dan bahsetmiştim oda benim gibi Işık'ın bu yaptıkları altında bir travma olduğunu düşündüğünü söylemişti. İşte benim aşık olduğum kadındı bu.

Henüz o benim ona aşık olduğumu bilmesede bir şey olmaz zamanı gelince ona açılacaktım ve şu an bile ona karşım hislerim olduğunu biliyordu. Neyse gün böyle bitti yani.

Aslında Işılla Lavini saç baş kavga ettirecektim ama iki kadının birbirine düşman olmasına gerek olmadığına karar verdim umarım sizde aynısını düşünürsünüz.