Günlük...
Hoca içeri girdi ve şu klasik konuşmasını yapmaya başladı. En gıcık olduğum tanışma senaryolarıydı işte. Ben hocayı dinlemiyordum bile. Her sene bu konuşmaları dinlemek yoruyor insanı sonuçta, yada beni yoruyor diyebilirim. Demetle derste gizli gizli konuşma çabalarımız hocanın dikkatini çekti ve bana klasik "yaz tatilin nasıl geçti ???? " gıcık sorusunu sordu. Sanırım büyüdükçe her şeyden nefret etmeye başlıyordum. Tabi bana sorunca "her zamanki yaz tatili hocam" diyip soruyu başka birine pas attım. Bu kişide Demet oldu tabiki. Hoca onu kaldırıp aynı soruyu ona da sordu. Demet yazlığa gidip güzel bir yaz tatili geçirdiğini anlattı. Ciddi ciddi yaptı bunu. İnanamadım. Bana böyle şeyler ters geliyor. Ne biliyim işte. Sanırım ben problemliyim. İlaçlar yan etki yaptı her halde. Ben bunları düşünürken,Demet son sözünü söyleyip oturdu yerine. Ona bu sorunun hoşuna gidip gitmediğini sordum. Net bir cevap veremedi. Anladığım kadarıyla hoşuna gitti. Neyse bu konuyu fazla sorgulamayacağım. Niye üstüne durdum hakkında da hiçbir fikrim yok :/ Ben yine böyle içimde kavga ederken aklıma Can geldi. Off unutamıyorum onu. Artık kendime inanmıyorum. Bir söz versemde tutmayacağımı veya tutamayacağıma inanıyorum artık. Evet ben bu değilim çünkü. Sanırım büyüyünce böyle oluyormuş. Hiçbir şeyi beğenme,onu bunu eleştir,ve en sonki aşama KENDİNDEN NEFRET ET... Evet bunuda başardım. Kendime bir ödül verilmeli bence. Millet kendiyle barışık olur,ben küsüm. Bu konuda kendimi toparlamam için en büyük destekçim,kardeşim Demet zaten. Ona büyük bir teşekkür borcunu nasıl ödeyebilirim hiçbir fikrim yok açıkçası. Ben dalgın dalgın düşünürken,irkilerek zilin sesini duydum. Demet beni kolumdan çeke çeke zorla bahçeye indirdi ve ciğer bekleyen aç kedi gibi okulun kapısına bakıyorduk. Önce neye uğradığımı şaşırıp kendime gelmeye çalışırken kafam "DAN" etti ve uyandım. Tam işi fark etmiş ve oradan uzaklaşmaya adım atarken Can çıktı karşıma ve gitmeme engel oldu. Ben gitmeye çalışırken Can konuşmak için hamle yaptı;
-Benden neden kaçıyorsun? Sana bir şey mi yaptım? Amacım sadece küçük bir tanışma. Arkadaş olabiliriz sonuçta değil mi?
Ne diyeceğimi bilemedim. Elim ayağım birbirine dolaştı. Ve aptal gibi şu cevabı verdim;
-Bir şey yapmadın tabiki. Ne yapabilirsin ki zaten. Bende tanışmak istiyordum. Ben Defne.
"Ne yapabilirsin ki''ne demek ya? akıllara zarar bir cevaptı benim için.Resmen rezil olmuştum. Kendime çok kızdım,onu görünce çenem titredi kelimeler dökülemedi ağzımdan. Dilim damağım kurumuştu. Sanırım ben aşık oluyordum. Bu seneyi nasıl geçireceğim bilmiyorum. Ben ne biliyorum ki zaten. Saniyelerle kendime kızdıktan sonra Can'ın yüzüne baktım,gerçekten çok büyüleyiciydi. Ben o aptal cevabı verdikten sonra Can benim salaklığıma gülümsedi. Gülüşünü anlatamam sana günlük,o kadar güzeldi ki kendimi Nirvana'ya ulaşmış gibi hissettim. Neyse konuşmamıza dönelim. Ben adımı söyledikten sonra Can'la muhabbete girdik. Sanırım Demet'in amacı bizi tanıştırmaktı. Ona bunun hesabını soracağım zaten. Onun yüzünden rezil olmuştum. Her neyse Can konuşmak için hamle yaptı;
-Bende Can.Memnun oldum Defne.Güzel isim. Severim Defne ismini..
-Can.Senin isminde fena değilmiş yani. Seni tanıdığıma sevindim.Bol bol görüşelim o zaman. Biraz aceleciyimdir ama,biraz kafada sıkıntı var her halde,heyecanıma ver... >/
-Komik kızsın ya.. Sevdim seni. Keşke başından beri tanışsaydık. Ayrıca çok tatlısın öyle şeyler söyleyip durma kendine...!
-Teşekkür ederim. Ama sende fena değilsin yani.. Beni bastırıyorsun.... :)
-Hadi canım :).. Bu arada gülmek yakışıyor sana.. Böyle devam et. İnan bana....:*
Bu güzel iltifatları duyunca birde üstüne yanağıma bir makas atıp sınıfa çıktı Can. Bizde sınıfın yoluna koyulduk. Ne yazık ki zil çalmıştı. Of o an ne güzeldi. Can'ın sınıf bizim sınıfın yanıydı. Aklıma geldi ve arkasından koşup ona seslendim.
-CAN!
-Defne?
-Al bunu. Lazım olur. Her kızın yaptığı şeydir. Klasik film hikayeleri gibi. Akşam görüşürüz..
Tabikide ona verdiğim şey bir kağıttı ve içinde telefon numaram yazılıydı. Bunu yapacağım aklımın ucundan bile geçmezdi. Ama ben aşık olmuştum. İlk adımı o yaptı ve bende o yolu çizmeye çalışıp beraber yürümek istedim. Vaybe! Aşk nasıl bir şeymiş böyle. Tüm verdiğim sözler aklımdan uçup gittii. Biran önce okulun bitmesini ve eve gidip onunla konuşmak istiyordum. Şuan aklımda sadece Can vardı. Hocalar,okul,hiçbir şey umurumda değildi. Aklım sadece Can'a hipnoz olmuştu. Yaa günlük Can beni en hassas yerimden vurdu. Kalbimden....
GÖRÜŞLERİNİZİ BELİRTİN LÜTFENN.. YENİ BÖLÜM YAKINDA. ŞİMDİDEN OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜRLEER.<3 <3 <3 <3 <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Bir Kızın Günlüğü~
Teen FictionBir kızın günlüğü nasıl olabilir? Veya bir günlük sizin dostunuz olabilir mi? Yoksa sıradan bir defter mi olmalı? Defne,günlüğünü en büyük sırdaşı olarak görüyor.. Küçük yaşta babasını kaybetmek ona her ne kadar zor gelse de eski mutluluğunu kazanma...