Günlük...
Gözlerimi tanımadığım garip bir odada açtım. Neresiydi burası? Ben nerdeyim? Herkes nerde? Ortamı tanımaya çalışırken başımın gözlerime kadar vuran arısıyla irkildim ve bir yatakta yattığımı fark ettim. Üzerimde hiç giymediğim garip bir elbise vardı. Kolumun üzerinde garip bir iğne vardı ucu bir boruyla uzanan,yukarıda asılı poşet gibi birşey vardı. Hala kendime gelememiştim ve etrafı tanımaya çalışırken gözlerim kapandı..
Uyandığımda,tepemde Demet öylece duruyordu. Yanında bir kız vardı. Açıkçası kızı tanımıyordum. Konuşmak için birbirine yapışmış kuru dudaklarımı ayırırken Demet benim konuşmamı engelledi;-Defne! Ohh! Bizi çok korkuttun. Şimdi nasılsın iyi misin?
Zar zor açabildiğim dudaklarımı ayırdım ve konuşmaya çalıştım.
-Sanırım,iyiyim galiba.
Yanındaki kızı hala tanımaya çalışıyordum fakat gerçekten kızı tanımıyordum. Ve kız kendini tanıtmak için hamle yaptı.
-Şey,merhaba.Ben Alara.Demet'in yakın arkadaşıyım.Senden çok bahseder ama hiç görüşmemiştik sanırım.Demet'e uğramak için gelmiştim.İçeri girdiğimde seni yerde görünce ikimizde panikledik Demet'le,bende seni o halde görünce yanında olmak istedim.Tanıştığımıza sevindim.
-Bende.İsmim Defne.
Zorda olsa ismimi söyleyebildim.Hakikaten bana ne olduda ben burdayım şimdi?
Hafızamı biraz zorlamaya çalıştım ve zar zor hatırladım.Demet kapıyı açmaya gidince arkasından bende kalktım.Başım biraz dönmeye başladı,ben duruyordum ama dünya tıpkı lunaparklardaki salıncaklar gibi dönüyordu.Demet'e yardım etmesini istemek için ağzımı açamadan yere düştüm ve canım yanmıştı açıkçası.Sonrada zaten kendimi burda bulmuştum.
Demet ve Alara dışarıda olduklarını söylediler ve odadan çıktılar.İçeri hemşire girdi.Kolumdaki şeyi çıkardı ve yenisini taktı.Ona bu şeyin ne olduğunu sordum ve serum olduğunu o olmazsa iyi olamayacağımı söyledi.Daha sonrada tatlı bir ses tonuyla "Ziyaretçin var tatlım." dedi.Annemin geleceğini düşündüm fakat o değildi.Perdenin arkasından gölgesini gördüğüm,uzun boylu bir erkek geliyordu.Kapı açıldı ve içeri girdi.Gözlerim yuvasından fışkıracak gibi oldu.Ve ağlamaya başladım.Beni ziyarete gelen "dostum" Can'dı.-Defne.. Sana birşey olacak diye çok korktum.
Bu kelimeleri söylerken göz yaşları koluma damlıyordu.
-Şey pardon.
Dedi ve kolumdaki yaşları silmeye başladı.
-Dostum ben iyiyim. Lütfen ağlama.
Dedim bende ağlarken.
-Dostum? Bi-biz dostmuyuz?
-Sen istemiştin Can.Hatırlamıyor musun?
-Şey ha doğru t-tabi.Neyse sen iyisin umarım
-Evet merak etme.
-Tamam ben çıkıyım seni başkalarıda bekliyor dışarıda.
Gülümsedim ve Can anlıma doğru eğildi ve küçük bir öpücük kondurdu.Daha sonra kısık bir sesle bir şey geveledi ağzında.
-Seni seviyorum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Bir Kızın Günlüğü~
Teen FictionBir kızın günlüğü nasıl olabilir? Veya bir günlük sizin dostunuz olabilir mi? Yoksa sıradan bir defter mi olmalı? Defne,günlüğünü en büyük sırdaşı olarak görüyor.. Küçük yaşta babasını kaybetmek ona her ne kadar zor gelse de eski mutluluğunu kazanma...