~Bölüm 14 - Acıyla Yaşamaya Katlanmak..~

16 0 0
                                    

Günlük..
"Hayatımdan nefret ediyorum,hayatımdan nefret ediyorum,hayatımdan nefret ediyorum! Allah kahretsin,ölmek istiyorum,bırak beni,senden nefret ediyorum,herşeyden nefret ediyorum! Allah kahretsin,Allah kahretsin! Ölmek istiyorum ben."
"Defne yapma böyle sakin ol!"
"Olamam,olmuyo Kaan. Bırak beni ölmek istiyorum ben! Hayatımdan nefret ediyorum!"
"Defne böyle yaparak sadece kendine zarar veriyosun sen şuan onun umurunda mısın sanki?!"
"Allah kahretsin ki değilim Kaan. Değilim! Bırak beni." Diyerek elinden kurtuldum ve ilaç dolabına koştum,bütün ilaçları avucuma dökmeye başladım. Ölmek istiyordum. Artık bu hayata katlanamazdım.
"Defne saçmalama napıyorsun sen?" Kaan elimdeki ilaçları elimden düşürmeyi başardı ve hemen eline telefonu aldı.
"Figen teyze Defne çok kötü sinir krizi geçiriyor gelebilir misin? Tamam. Evet,tamam tamam görüşürüz." Telefonu kapattı ve bana döndü.
"Defne kalk ayağa elini yüzünü yıkayalım bak annende geliyo."
"İstemiyorum."
"Defne saçmalama dünden beri ağlıyorsun kalk bi kendine bak istersen." Zorla ayağa kalktım ve yerdeki camlara basmadan dikkatlice banyoya gittim kriz geçirirken her şeyi yere fırlatmıştım banyoya girdiğimde aynadaki yansımama baktım ve baktım. Sadece baktım.
"Bütün zorlukları umursamayarak hiçbir şey olmamış gibi dimdik duran kıza ne oldu? Ne oldu?" En sonki cümlede bağırarak elimi lavabonun kenarına vurdum. Ve bağırmaya devam ettim.
"Benim suçum neydi Kaan? Ha? Neydi benim suçum Kaan? Aptalın tekine aşık olmak mı? Senden nefret ediyorum Allahın cezası. Beni yarı yolda bıraktığın için,beni sana aşık ettirdiğin için. Senden nefret ediyorum!" Diye bağırıp ağlamaya devam ediyordum. Aynada kendime baktığımda gözlerim kıpkırmızı gözlerimin altları ise mosmordu. Gerçekten perişan haldeydim.
"Defne atlatacağız. Birlikte bu günleri aşacağız merak etme."
"Kaan ben çok kötüyüm. Hiç böyle hissetmemiştim." Diyerek ona sarıldım ve yavaş yavaş yere çöktüm. Göz kapaklarım daha fazla bu acıya dayanamadı ve kapandılar..

Gözümü açtığımda yatağımda yatıyordum ve başımda Kaan,Demet,Beren,Ege ve annem vardı.
"Allahım sonunda uyandı." Dedi Demet.
"Nasılsın hayatım?" Diye sordu annem anlımdan öperek.
"İyiyim." Dedim yorgunca.
"Bitanem." Dedi Kaan saçımı okşayarak. Gülümsedim.
"Bizi çok korkuttun Defne." Dedi Ege.
"Aynen çok korktuk." Diye onayladılar Beren ile Demet. Sessiz kaldım.
"Doktor sinir krizi geçirdiğini söyledi. Sakinleştirici verdiler." Dedi annem. Kafamı onaylarcasına salladım.
"Bir haftalığına da rapor verdi doktor. Yanında kalması için Kaan da aldı rapor." Diye devam etti.
"Tamam. Yine okuldan uzak kaldım." Dedim.
"Ne yapalım canım keyfinden mi gitmiyorsun sanki." Dedi annem.
"Defnecim tekrardan geçmiş olsun." Dedi Beren.
"Aynen çok geçmiş olsun. Hadi Beren biz gidelim. İyi günler." Dedi Ege ve Berenle odadan çıktılar annem arkalarından yolcu etmek için gitti.
"Canım. Bende artık gideyim annem merak edicek. Tekrar gelicem ama,benden kurtulamazsın böcek. Tekrar geçmiş olsun." Dedi Demet ve odadan ayrıldı
"Defnecim ben ilaçlarını almaya gidiyorum."
"Tamam anne." Kaanla ikimiz yalnız kalmıştık. Kaan olmasaydı belkide şuan sinir krizinden ölmüştüm. Şu yaşadıklarım kolay mı benim ya senden nefret ediyorum Can gerçekten nefret ediyorum.
"Defnee" diye gözümün önünde elini salladı Kaan
"Hı?"
"Bu üçüncü seslenişim artık dünyaya dön fındığım." Oha üçüncü mü?
"İstemiyorum Kaan. Bu lanet dünyaya dönmek istemiyorum. Burası acı dolu Kaan. Sürekli can yakıyor." Gözlerim yine dolmuştu. Yaşlar yanağımdan süzülüyordu.
"Ağlama bitanem. Biliyorum ama bazen düştüğümüzde ayağa kalkmamız gerektiğini unutmamak gerekiyor. Yaraların kapanması gerektiğini biliyoruz dimi? Her ne kadar biraz zaman alacağını bilsekte o yaralar bir gün kapanacak bitanem." Dedi Kaan ve saçlarımı okşamaya devam etti. Bu çocuk benim hayatımda olduğu için çok şanslıydım.
"Seni seviyorum be Kaan."
"Bende seni fındığım." Öz kardeşim bile Kaan kadar kardeşlik yapamazdı heralde.
"Biraz uyu çok yorgunsun."
"Tamam." Dedim ve gülümsedim. Kaan yanımdan kalktı ve üstümü örttü ardından anlımı öptükten sonra kapımı kapatıp odamdan çıktı. Baş ucumdaki kulaklığımı aldım ve telefona taktım müziklerimden Coldplay ~ We Never Change'i seçtim ve gözlerimi kapatıp düşünmeye başladım.
Neden? Neden böyle oldu? Her şey mükemmelken neden? Ben bunu haketmiyordum. Sırf bir özel okula geçtim diye olamazdı bu her şey. Olamazdı. Aklım almıyor. Neden ya neden? Daha öncede birini sevdim,bir çok kişiyi sevdim hiç bir zaman bu kadar acıttığını hissetmemiştim. Çünkü daha önce kimseyi bu kadar sevmemiştim be. Kimseyi. Bu kadar acı bana ağır geliyor artık. 7 yaşımdan beri sürekli acı çekiyorum. Artık bedenim katlanamıyor. Gözlerimden yaşlar süzülmeye devam ederken gözlerimi kapadım ve şarkının sözlerinde kayboldum. Bu şarkının çevirisine daha önceden baktığım için biliyordum sözleri. Ağlamaya devam ettim. Sessizce. Her zaman olduğu gibi. Ağladım,ağladım ve ağladım. Kulağımda çalan müziğin sözlerine dikkat ettim.

"Hayatımı yaşamak istiyorum
Zalim olmayı değil
Hayatımı yaşamak istiyorum
Seninle de iyi olmak
Ve uçmak istiyorum
Bir daha düşmemek"

Gülümsedim. Evet hayatımı yaşamak istiyordum. Acıyla yaşamaktan kurtulmak istiyordum. Seninle iyi olmak mı? Asla. Olmayacak bir şeyi neden istiyim? Acısız bir hayat istiyordum ben. Mutlu bir şekilde devam eden bir hayat. Evet uçmak istiyordum ama düşmemek üzere. Bu şarkıyı seviyordum. Bana huzur veriyordu. Melodisi ve sözleri.. Bu şarkı anlamlıydı. Tekrar gözlerimi kapadım ve uykunun kollarına kendimi bıraktım..

~Bir Kızın Günlüğü~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin