Farklı Gerçeklikler: Kaosun Doğuşu

Beş Milyon Yıl

Sue geçitten çıkması ile geçit kapanır.

Bety:

-Ark nerede?!

Sue:

-Son anda beni zorla geçitten geçirdi bizi kurtarırken o orada kaldı.

Bety gözyaşları içinde ağlamaya başladı, bu sırada kapanan geçit tekrar açıldı.

Helen:

-Söylendiği gibi beş milyon yıl geçti o dünyada.

Kina:

-Hala yaşadığını nereden bilebiliriz?

Sue:

-Elimizin üstündeki mühürler kaybolmadığına göre hala hayatta demektir.

Kina:

-Bu sefer kimler gidecek?

Bety:

-Onu görmek istiyorum ben gitmek istiyorum.

Helen:

-Ama senin gücün yok oraya gitsen bile ne yapabilirsin?

Bety:

-Ben gitmek istiyorum, sizler güçlüsünüz beni koruyabilirsiniz!

Helen:

-O zaman Bety, Sue ve Kina gitsin, itirazı olan?

Herkes başını sallayarak onayladı ve bu üçü geçitten geçtiler. Geçitten geçtiklerinde kendilerini kurak neredeyse çölleşmiş topraklarda buldular, çevrede yaşayan pek bir şey görünmüyordu bir süre araştırdıktan sonra yaşamaya çalışan birkaç grup insan buldular, yanlarına gittiler.

-Merhaba!

İnsanların yanına gittiler, neyse ki karşılaştıkları insanlar dost canlısıydı onlar misafir ettiler.

-Burada garip bir şeylerle karşılaştınız mı?

-Garip mi?

-Evet, değişik yada nerden geldiği belli olmayan şeyler.

-Aslında buranın güneyinde dev bir heykel var ama kimse neyin heykeli olduğunu yada kim tarafından yapıldığını bilmiyor.

-Heykel ha baksak iyi olur.

Biraz daha sohbet ettikten sonra yola koyuldular, belli bir süre ilerledikten sonra karşılarına dev bir heykel çıktı.

-Bu, Ark'a benziyor.

Heykelin önünde bir mühür vardı, kilidin üstünde bir el işareti vardı, Bety elini oraya yerleştirmesiyle heykelin çevresinde halka oluştururcasına, yerden tabutlar çıkmaya başladı, tabutlar aynı anda açıldı, içlerinden savaş zırhları giymiş kadınlar çıktı Bety'ye bakarak selam durdular ve aralarından biri konuştu.

-Efendi Bety bizleri uyandırdığınız için teşekkür ederiz.

-Siz kim oluyorsunuz?

-Bizler efendi Ark'ın müritleri ve askerleriyiz, efendi Ark bizleri uyandırmanız için uzun zaman önce buraya mühürledi, kendisi ise iki milyon yıldır bu dev heykelin içinde kendini mühürleyerek eğitim yapıyor.

-O neden uyanmadı?

-Kendisinin mührü bizimkine bağlı değil, onun mührünü biz açabiliriz sadece.

-O zaman hemen açın!

-Emredersiniz!

Silahlarını yere vurdular ve diz çöküp heykele baktılar, aynı anda konuşmaya başladılar.

-Oktagram: Mühür Açan!

Heykel parlamaya başladı ve hareket etmeye başladı bu sırada karşıda bulunan yer çatladı ve içinden bir kükreme duyuldu.