Tiya

1 1 0
                                    


Kaleye vardığımızda gidip tahta oturdum ve yanında duran adama sordum:

-Bu kaleyi bir haftada mı yaptınız?

-Hayır efendim sadece onarım yaptık burası kullanılmayan bir kısımdı.

-Anlıyorum şimdi bana birkaç güvenilir adam getir diğer ülkelere gönderilecek birkaç mesajım var.

-Emredersiniz.

Kısa bir süre sonra beş kişi karşıma çıktı ellerinde kağıtlar bana bakıyorlardı.

-Tüm ülke yöneticileri bir hafta sonra belirlenen noktada buluşacak buluşmaya gelmeyen hükümdarlar ülkeleri ile beraber yeryüzünden silinecek.

Sözlerimi kaydettikten sonra danışmana döndüm.

-Olan olayları düzgün bir dille açık bir biçimde anlat bilgilensinler.

-Emredersiniz.

-Bunun yanında mesajı hükümdara ilettikten sonra halka sızdırabilirsiniz.

Selam durup dışarı çıktılar, bende yanımda kirli kıyafetlerle oturan kız döndüm.

-Adın ne?

-Tiya efendim!

Gülümsedim.

-Sakin olabilirsin Tiya, yanımda rahat ol sana bir şey yapmam ama sözlerimi dinleyeceksin.

-Tamam!

-Ailen nerde Tiya?

Yüzündeki gülümseme söndü.

-Ailem...Beni yük olarak gördü, köle tüccarına sattılar.

Sinirlendim fark etmeden Oktagram'ım açıldı.

-Öyle mi!

Tiya gözlerimi göründe ürktü, o ürkünce Oktagram'ın açık olduğunu fark ettim ve kapattım.

-Korkma sadece sana yaptıklarından dolayı sinirlendim onlara.

-Peki...

-Onlara ne yapmamı istersin peki, istersen intikam alabilirim?

-Hayır, onlar ne kadar kötü olsa da ailem zor zamanlarda yanlış kararlar almış olabilirler.

-O zaman bu düşünenden dolayı sana müridim olma hakkı veriyorum, bu şekilde hep yanımda olursun ister misin?

-İsterim ama daha adını bile bilmiyorum.

-Adım Ark.

-Tanrı Ark...

-Sadece Ark diyebilirsin.

-Ark...

-Evet.

Elinin üstüne bir damla kan damlattım ve elinin üstünde mühür oluştu.

-Sırada görünüşün kaldı.

Bir küvet oluşturdum kapıyı büyü ile mühürledim küveti sıcak su ile doldurdum, Tiya'ya sabun ve temiz kıyafet verdim, kısa sürede temizlenip giyindi.

-Sizin üstünüzde kirli...

-Merak etme.

Parmağımı şıklatmamla üstümdeki kıyafetler temizlendi ve küvet diğer eşyalar buhar oldu, mühür açıldı, dışardaki insanlardan ona yiyecek şeyler getirmelerini söyledim.

-Sen yemeğini ye ben kısa sürede geri döneceğim, yürüyerek dışarı çıktım ve önce Ticaret ve Ecza Loncalarına gidip durumlarını öğrendim şehirdeki en büyük sorun enflasyondu bunun yanında hammadde pahalılığı yüzünden satışı olan her şey çok pahalıydı bunların asıl sebebi ise şehrin dışındaki haydutlardı bu yüzden Macera Loncasına uğradım içeri girdiğimde garip garip bana baktılar o sırada çalışanlardan birisi hemen yanıma geldi.

-Efendim, buraya gelmenizdeki sebep nedir?

-Diğer Loncaları ziyaret ettim büyük bir haydut sorununuz varmış.

-Evet doğru başa çıkamayacağımız bir sorun oldu, kaleden destek istememize rağmen sonuç alamadık.

-Bu aptal kralın yüzünden olması gerek.

-Evet haklısınız.

-Şuan boşta ne kadar maceracınız var?

-Yirmi civarı olması gerek.

-Tamam topla onları.

-Emredersiniz!

Yirmi üç kişi topladı ve karşımda sıra oldular.



Farklı Gerçeklikler:  Kaosun DoğuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin