Handa Bir Gece

1 1 0
                                    


Mahzenden çıktık hava karamıştı, karnım acıkmıştı hana gittik, ana salonda bir masaya oturduk.

-Hancı!

Bir adam geldi yanımıza.

-Bana çorba, ekmek, ona da çocukların rahat tüketebileceği bir şeyler getir.

Utanmış bir biçimde bana bakıyordu, hancı yemekleri getirdi.

-Ye hadi.

Ufak bir kaşık aldı, sonra hızlıca yemeye koyuldu. Yemeğimizi bitirdikten sonra kalkıp oradaki resepsiyona gittik.

-İki yataklı bir oda istiyorum!

Altı gümüş verdim ve arkamı dönüp yürümeye başladım, resepsiyon Kina'yı görünce.

-Yazık kıza Kin bilir ne yapacak ona.

Öfkeyle arkamı döndüm, yüzümü görünce sustu.

-Hadi gidelim.

-Tamam.

Yukarı kata çıktım ve odamıza girdik, üstümdeki silah ve ekipmanları çıkardım ve bakımlarını yapmaya başladım.

-Şey efendim..

Arkama baktım Kina kapıda ayakta durmuş bana bakıyordu.

-Neden orada bekliyorsun gelsene buraya.

-Tamam.

Bana doğru yaklaştı, üstü başı pislik içindeydi yaklaşmak istememesi normaldi, ayağa kalktım.

-Yetenek: Maddesel Oluşum: Odun.

Büyük bir odun oluşturdum ve onu yontup büyük bir küvet haline getirdim.

-Yetenek: Su oluşumu.

İçini su ile doldurdum.

-Yetenek: Ateş oluşumu.

Suyu ısıttım.

-Yetenek: Sabun oluşumu.

Bir parça sabun oluşturdum, sonra küvetin ortasında bir direk yerleştirdim ve direğe büyük bir kumaş geçirerek çadır yaptım, sabunu eline tutuşturdum.

-Bununla kendini temizleyebilirsin, banyodan sonra sana vereceğim kıyafetleri giy.

-T,tamam.

O banyo yaparken dışarı çıktım ve düzgün kıyafetler alıp odaya döndüm, küvetin yanına kıyafetleri koydum sonrada silahlarımın bakımın yapmaya devam ettim.

-Efendi Ark, nasıl olmuşum?

Arkamı döndüm küçük beyaz kulakları ve kıyafetleri ile çok güzel duruyordu.

-İyi durmuş, beğendim.

Bende silahlarımı topladıktan sonra küvetin içindeki soğumuş suyu buharlaştırıp sıcak su koydum.

-Artık yatabilirsin bende banyo yapıp yatacağım yatmana izin veriyorum yani.

Daha sonra kalan kirli kıyafetlerimi çıkarıp suya girdim vücudumdaki yaralar sızlıyordu, fakat garip bir şekilde karnımdan yara almadığım halde orası daha çok acıyordu. Suyun sıcaklığı o kadar güzeldi ki neredeyse uyuya kalıyordum, temiz kıyafetler giyip ortalığı toparladım sonrada vurup kafayı yattım.

Sabah uyandığımda Kina çoktan uyanmıştı, masanın üstüne yemek tabaklarıyla uğraşıyordu.

-Ne yapıyorsun?

-Kahvaltı.

Kalktım ve hazırladığı kahvaltıyı yedik.

-Bir yolculuğa çıkıyoruz, hazırlıklı olsan iyi edersin!

-Siz nasıl isterseniz efendim.

-Bu arada bu şişede iyileştirici iksir bulunuyor onu iç.

İçti, hazırlık yaptıktan sonra dışarı çıktık ve uzaktaki kara ormana doğru yol aldık.





Farklı Gerçeklikler:  Kaosun DoğuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin