Bana Ait Olanı Alıyorum

0 1 0
                                    


Bu sırada arkadan izleyen Dia ve Dra yanıma geldiler yüzüme baktılar.

Dra:

-Daha havalı görünüyorsun baba.

Dia gülümsedi ve boynuma sarıldı.

-Bu abla kardeşin mi?

-Evet Dia'cım.

İkisini de omuzlarıma oturttum.

-Şimdi ne yapacaksın Ark?

-Bana ait olanı alma zamanı, yeni evrene gidiyoruz.

-Kimler gelecek.

-Kena ve Wakaba benimle geleceksiniz.

-Tamam.

Hazırlıklarımız yaptık.

-Babanız havalı işler yapmaya gidecek annenizi üzmeyin tamam mı?

-Tamam!

-Kaos Tarayıcı, en üs seviye kaos evrenine kapı aç!

Geçit açıldı ve içine girdik, yolda giderken.

-Nasıl bir durumla karşılaşacağımızı bilmiyoruz bu yüzden dikkat edin! Eğer yanlış birşey görürseniz karşınızdaki kim olursa olsun saldırın.

-Emredersiniz.

Yolun sonuna geldik ve kendimizi bir şehrin önünde bulduk.

-Bu sefer yeniden doğmadım buda buradaki durumun farklı olduğunu söylüyor herkes silahını hazır tutsun bu dünyada kutsal silah yok.

-O zaman canavarı nasıl yeneceğiz?

-Biz yenmeyeceğiz ben yeneceğim, önce canavarı bulalım.

-Kaos Tarayıcısı!

Sağa sola baktım tüm şehir kaos enerjisiyle yapılmış gibi duruyordu.

-Acıma yok. Kutsal Yıkım!

Tüm şehir dümdüz oldu.

-Neden böyle yaptın?

-Şehir tamamen kaosla doluydu temizlenemeyecek kadar içeri girsek karşı koyamazdık bile.

-Yinede...

-Bakıyorum tuzağımı çözdün.

Sesin geldiği tarafta yozlaşmış Lord bana bakıyordu.

-Bu gözün bu kadar iyi olduğunu unutmuşum, Rövanşa var mısın?

-Buraya geldiğime göre.

-Bakıyorum Sonsuz Oktagram'ı açmayı başarmışsın ama yine de yeterli olacak mı bilmiyorum.

-Senin Oktagramlar hakkında tüm bilgiyi bildiğini sanıyordum ama yanılmışım Sonsuz Oktagram açana kadardı, Sonsuz Oktagram, kaybettiğim anılarımı ve tecrübelerimi geri almamı sağladı, şuan karşında Sadece Ark yok, daha fazlası var.

Kılıcımı çektim ve hızla saldırıya geçtim ikimizde çok hızlıydık. Kılıcımı savurdum geri çekildi ileri atıldım bu sırada havada kaostan bir kılıç oluşturdu kafamı kesmek üzereydi.

-Anti maddesellik!

Kılıç içimden geçerek boşlukta savurmuş oldu.

-Sonsuz Zaman Kesişi!

Üstüne savurdum kaçtı tekrar savurdum sıyrıldı tekrar tekrar denedim ve hepsinden kurtuldu.

-Bu kadar mı, bunun hızlı bir yetenek olacağını sanmıştım!

-Sonsuz Zaman Kesişi hızlı bir yetenek değildir, yetenek kılıcın geçtiği her alanı zamanda sonsuz kez keser. Şuan kılıç çevreni dolandı.

Parmağımı şıklattım. Vücudunda kesikler açılmaya başladı. Vücudu daha yavaş iyileşiyordu.

-Sıra bende Oktagram! Kaos Avcısı! Gök Yayı!

Havada bir yay oluştu ve bana nişan alıp oku fırlattı, ellerimi sağa sola açtım fakat ok bana ulaşmadan yok oldu.

-Bu ne anlama geliyor!

-Cahil, Oktagram hakkında bir şey bilmiyormuşsun, Oktagram'ı sahibinin dışındaki kişilerde kullanabilir ama bu gözler sahibine zarar vermez.

Sinirlendi.

-Ve bir bilgi daha sahibi Oktagramı uzaktan kullanabilir.

-Ne!

-Vücutsal Kilit!

-Gözden yeşil çizgiler çıktı ve vücudunu sardı.

-Seni diğer kaos varlıkları gibi yok edip kılıcıma emdirmeyeceğim, senin yaptığın gibi gücünü çalacağım!

-Oktagram Mistik Güç Mührü!

Vücudu kaos enerjisine dönüşüp göz tarafından emildi, güç göz için çok fazlaydı bu yüzden üstünden kara dumanlar çıkıyordu gözü aldım ve gözüme yerleştirdim tam bu anda acı içinde kıvranmaya başladım.

-Ark iyi misin?

-Beni öldürün, kötü bir şeyler olacak!

Wakaba başta tereddüt etti sonra saldırıya geçti. İki parmağımla kılıcını durdurdum.

Farklı Gerçeklikler:  Kaosun DoğuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin