💛Ruhun Şifası Aşk💛

127 13 127
                                    

@pile16 @dystinabell @reem133x  @Daryoosh ❤💘

Derya, Yavuz'dan önce uyanmıştı, uyandığında beline sıkıca sarılmış güçlü ve sıcacık kolların arasından sıyrılması kolay olmamıştı ama neyse. Ayaklarını sert zemine bastırdığında karnında ufak bir sancı hissetse de bunu dert etmeyecek kadar mutlu ve huzurlu hissediyordu kendini. Dün gece Yavuz'un üzerinden çıkardığı tişörtü üzerine geçirmişti, yataktan kalkmadan önce genç adamın yanağına bir öpücük bırakmak isterdi ama uyanmasını istemezdi, o yüzden bu düşüncesinden vazgeçip ayağa kalktı ve banyoya doğru ilerledi. Banyodaki işlerini hallettikten sonra yatak odasına geri dönmüştü. Yavuz hala uyuyordu tabi uyuyan Yavuz Karasu cazibesi diye de bir şey vardı, kalbi sanki dün gece yaşananlar hiç yeni yaşanmamış gibi kaynamaya başlamıştı. Tabi bunda belki de aylardır ilk defa bu kadar mutlu ve huzurlu hissetmesinin de payı vardı ama bunların hepsi Yavuz'un onu iyileştirme çabasının eseriydi. Kalbindeki korkuyu silip yerine aşk tohumları ekiyordu tıpkı eskiden olduğu gibi. Onun inadıyla da kızgınlığıyla da gerçekten baş edebilen ve çoğu zamanda başarılı olabilen tek insandı, aşk böyle bir şeydi. Olmayınca acıtıyordu ama varlığı yanında bile belirince bu hissettiği korku, acı uçup gidiyordu.

Derya gülümseyerek "Ben en iyisi bir kahve yapayım kendime sonra da duş alırım" diye kendi kendine söylenirken odadan çıkmıştı bile. Beyaz tonlarda döşenmiş dolaplardan birinin kapağını açtı, bir tane fincan çıkarıp fayansa bırakmış ardından da kahve makinesine birkaç ölçek kahve koymuş ve makineyi çalıştırmıştı.

Yavuz yatağın diğer yanına döndüğünde eli boşluğa düşünce gözlerini araladı, yatağın sol yanı boştu. Güne Derya'nın güzel gözlerini görerek, kokusunu duyarak başlamak isterdi ama Derya erken kalkmıştı demek ki. Yattığı yerden doğrulup üzerindeki örtüyü yan tarafa attı, yerdeki eşofmanını üzerine geçirip yataktan kalkıp odadan çıktı ve merdivenlere yöneldi. Aşağıya indiğinde Derya üzerinde onun tişörtüyle kahve makinesine kahve doldurmakla meşguldü. Yavuz sessiz adımlarla genç kadının tanına doğru ilerleyip adımlarını Derya'nın yanında sonlandırdığında yüzünü boynuna gömerken fısıldayarak mırıldandı.

"Günaydın... Oh be kokun insanın ruhunu aydınlatıyor" derken bir kere daha doldurmuştu ciğerlerini sevdiği kadının kokusuyla.

"Sana da günaydın canım"

"Beni izlerken neler geçiyordu acaba benim güzeller güzelimin aklından?" diye söylenirken kollarını sıkıca dolamıştı Derya'nın beline.

"Bu benim tişörtüm değil mi?"

"Evet, yakışmamış mı?"

Yavuz muzip bir gülüşle "Çok yakışmış" dediğinde kahve makinesinin sesi duyulmuştu.

"Kahve hazır"

"Aç karnına kahve mi içeceksin?"

"Saat çok erken ya bir şey yiyemiyorum"

İkisi de kahvesini alıp salondaki üçlü koltuğa geçmişti. Bugün izinlilerdi yani birazcık keyif yapabilirlerdi. Derya avuçlarının arasındaki fincandaki kahvesinden bir yudum aldı.

"Ne oldu, niye öyle bakıyorsun Yavuz?"

"Manzaram çok güzel, bir de bakamadığım anların acısını çıkarıyorum diyelim"

"Ortalığı epey dağıtmışız" diye mırıldanırken bakışlarını yerdeki dün geceden kalan kıyafetlerin üzerinde gezdirmişti.

"Aşk rüzgârı savurmuştur onları"

ATEŞTEN NEFESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin