🍃İÇ SES🍃

759 49 9
                                    


DERYA'DAN...

Saat gecenin üçü... Ve ben yine uyanığım... Uyuyamıyorum denemedim mi sanıyorsunuz denedim çok denedim ama olmadı uyku ilaçları bile işe yaramadı. Siz hiç ölü ruhunuzun acı içinde kıvrandığını hissettiniz mi? Ya da uyuyamadığınız uykuların kâbusunu uyanıkken gördüğünüz için hastaneye yattınız mı? Kabul edemedim ama kabul o... o öldü.


Ama ben ne kafamdaki sesleri susturabildim ne de gözümün önündeki beliren hayalleri kovalayabildim. O hem öldü hem de ölmeden önce terk etti beni sahi bu terk etmek sayılırımıydı? İnsan bazen sözle terk edilir, cümleyle terk edilir ama biri var ki en acılısı susarak terk etmek... Terk edilmek... Terk eden acıyı hisseder mi bilmem ama terk edilen nefes bile alamaz onu bilirim. Ve yine ilaç vakti... Buruk bir gülümseme... Ve dört tane hap, sakinleştiriciymiş zaten sakinim hem de çok saçma bir şekilde sevdiğim adamı kaybettim. O beni vurdu, evet... Evet, yanlış duymadınız vurdu. Tek kurşun, göğsün az üzerinden. Daha sonra da ölüm haberi geldi zaten. Bir dağ evi yanmış ve oda içindeymiş... Nedendir bilinmez ameliyattan çıktıktan sonra hiç sormamıştım onu sanki hissetmiş gibi. Sahi ya o demişti bana "Biz kördüğümüz" diye. Haklı mıydı bilmiyorum ama alamadığım yarım kalan çokça nefesim var onu biliyorum.



ATEŞTEN NEFESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin