Arkadaşlar bugün çok vaktim yoktu o yuzden geç vakitte yazmak zorunda kaldım, özür dilerim...
Sabah tüm cesaretimi topladım ve kahvaltı sonrası Selim ile konuşmaya karar verdim. Güzel bir kahvaltı ardından sahile gittim. Benim hep oturduğum bankta bu sefer Selim oturuyordu. Sanırım o da aynı şekilde benim gelmemi bekliyordu. Onun yanına gittim. Selamlaşma kısmı bittikten sonra hala Yeliz'e karşı bir şeyler hissedip hissetmediğini ve ona hala kızgın olup olmadığını sordum. O ise "Hala ilk seferki gibi kızgın değilim. Ama en azından benimle konuşabilirdi. Ona bir kalp verdim, ertesi gün onu ziyarete gittiğimde o kalbi paramparça bir şekilde yüzüme fırlattı. Artık ona karşı bir hissim de kalmadı." dedi. Sonra da bana uzunca süre baktı ve "O kalbi sana versem parçalamazsın, değil mi?" diye sordu.
Gözlerim dolmuştu. Selim tam bana göreydi; ortak yanlarımız çoktu, romantikti ve karizmatikti. Üstelik çok sadık ve iyi biriydi. Zor biri de değildi ayrıca. Hem isimlerimiz de uyuyordu: Selim ile Selin.
O an ağızımdan kendi kontrolümde olmadan bazı harfler, sözcükler, cümleler çıktı. "Her şeyde nasıl doğru düşünebiliyorsun??"
Sonra beni kendine doğru çekip öptü. Ilk öpüşmemizdi ve biz öpüşürken mevsim değişmişti; Ayrılık Mevsimi, Aşk Mevsimine dönüşmüştü. Sonbahar, hatta kış birden yaz olmuştu.
Öpüştükten sonra gözlerimi 5-10 saniye kapalı tutup Selim'e baktım. Selim bana "Seni seviyorum." dedi. Ben de onu tekrar öptüm ve "Ben de seni." dedim.
Artık sevgili olmuştuk ve buna inanamıyordum. Bir süre bakıştık ve "Seni seviyorum." dedim. O da kolunu omzuma attı ve saçıma küçük bir öpücük bıraktıktan sonra "Ben de seni seviyorum." dedi.
Hiç konuşmadan öyle bir süre durduk. Zaman öyle hızlı geçti ki, güneşin batışını yalanladık...
![](https://img.wattpad.com/cover/39972781-288-k567565.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Pişmanlık
RomanceOkumanız Pek Tavsiye Edilmez. Sadece Ilk Kitabım Olduğu Için Hala Yayında...