Bölüm 6:

348 13 0
                                    

Yeliz'in ağzından

Berk hala ortalarda yoktu. Fakat söyleyemiyordum. Ona "Ben Selim'i değil, seni seviyordum başından beri!" diyemiyordum. Gözümden yaşlar süzüldü ve denizin karşısına geçip derinlere doğru baktım. Gözümden bir damla yaş akarken bir el o yaşı sildi. Arkama baktığımda bu kişinin Berk olduğunu gördüm.

"Iyi misin?" diye sordu. Ben de başımı onaylar şekilde salladım. Acaba onun için ağladığımı fark etse ne olurdu?

Bir banka oturup ağlamaya başladı. Bunun sebebi bendim! Eğer ben ona söyleme demeseydim belki de şu an çok mutluydu. Onun yanına oturup ağladım, sonra da sarıldım.

Bana "Selin... Selin'i çok seviyorum. Onun için ölümü bile göze alırım. Asıl... Asıl onsuz ben ölüyüm." dedi. Ben de ona sadece baktım ve akan gözyaşlarıma hakim olamadım.

Sırf ona yakın olmak için "Kolyemi kaybettim." diye bir bahane uydurmuş ve onun evine gitmiştim. Orada da çok yanlış anlaşılmıştık fakat ben bunun sadece ikisini ayıracağını düşünüp Berk'i susturmuştum. Ancak onun sustuğu her dakika içine attığı üzgünlüğün onun içinde büyük bir yangına sebep olacağını düşünememiştim. Bu yangını çıkaran bendim, söndüren de ben olacaktım!

Selin'in gözünden

Bu Berk'i anlamıyordum. Bana serenat yapmıştı, hem de Selim'in yanında. Ancak ben onun tuzağına düşmeyecektim. Madem sevmiyorsun, niye kandırıyorsun? Niye hayatımı sadece 5 harften oluşan basit bir sözcük haline getiriyorsun ki?

Istemeden gözümden bir yaş daha bıraktım fakat bir el onu durdurdu. Selim bana baktı ve "Değmez!" dedi. Birbirimizi çok seviyorduk, başkaları bizim mutluluğumuzu bozamayacaktı. Bir banka oturup güneşin batışını izledik. Izlemek, güneşin battığı anı yaşamaktan daha güzel geldi bize.

Son PişmanlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin