"Berk bir baksana!" diye bağırdığımda Selim'in değişik bakışlarına karşı "Bana güven." der gibi göz kırptım.
Berk'e baktım, üstüne yürüdüm ve yere takılmış gibi yaparak onu Yeliz'in üstüne ittim ve "Çok pardon." dedim.
Yeliz hislerine teslim olamadı ve gülümsedi. Ben de o sırada "Berk, Selim ile bir yerlere gidin ben Yeliz ile konuşacağım. Yalnız şimdiden söylüyorum, kavga yok!!" dedim.
Berk "Bunu o ayıya söyle." dedi ve ben ona bir tokat attım. "Sevgilisi olan bir kızı seviyorsun, farkında mısın? Ben Selim'in yerinde olsam sen şu an ölmüştün, ona dua et. Ayrıca onun bu yaptığı ayılık falan değil, bunu da kabul et!" dedim ve ufak bir sırıtmayla Yeliz'e doğru ilerledim.
"Yeliz ben bakmak istemiyorum sen söyle, gittiler mi??"
"Evet, rahatça konuşabiliriz Selin."
"Güzel. O zaman bir soru ile başlayayım. Berk'in senden nefret ettiğini düşünüyor musun?"
"Hayır."
"Ne güzel işte. Bence duygularından tam emin olmasa bile senden hoşlanıyor. Bunu anlamak o kadar da zor değil."
"Bileğime bak!"
İnanamıyordum! Bunu da yapmıştı demek! Korkuyla Yeliz'in bileğine baktım ve bağırdım;
"Yeliz! Bu neyi değiştirdi? Canını yakmaktan başka ne işe yaradı bu? Yeliz cevap ver!"
Yeliz beni susturdu ve "Bi nefes al ya! Ölme çabalarımdaki başarısız denemelerimden kalan bir kaç iz. Neden bu kadar büyütüyorsun?" dedi.
Ona direk "Sen manyak mısın?" diye sordum. O da Berk'den bahsetmeye başladı.
Deniz kenarına gitti ve "Berk ile Selim'i çağır, kavga çıkmasın." dedi. Ben de onun dediğini yaptım.
Berk geldiğinde Yeliz "Berk ve Selin'i tut Selim!" diye bağırdı ve denize atladı, tekrar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Pişmanlık
RomanceOkumanız Pek Tavsiye Edilmez. Sadece Ilk Kitabım Olduğu Için Hala Yayında...