🎲 Başlangıç

3.5K 87 11
                                    

10 yıl öncesi...

"Güzel kızım benim." Saçıma öpücük kondurdu. Ona daha çok sarılıp, "Canım babişim."

Gülümseyerek beni kucağına oturttu ve önündeki pastanın mumunu yaktı. "Asi bugün hangi yaşına giriyorsun?" Parmaklarım ile düşünüyor gibi yaptım.

"6 mı baba?" Babam kaşlarını çattı.

"Hayır kızım. Geçen yıl 6'ya girmiştin. Unuttun mu?" Üzülerek gözlerimi yere indirdim.

"Baba  unutmak istemiyorumki ben." Yanağımı öptü.

"Hatırlatırım ben sana hep." Gözlerim tekrar pastayı buldu. Yeşil pastanın üstünde çiçekler vardı.

"Dilek diliyim mi baba?" Kafasını salladı.
Kıkırdayıp dileğimi diledim. Ardından mumları üfledim. "Ben kocaman oldum dimi baba?" Ayağa kalktım ve çiçekli yeşil elbisem ile etrafta dönmeye başladım.

"Büyüdün Asi ama bu beni mutlu etmiyor."  Somurtarak etrafta dönmeyi bıraktım. "Neden baba? Mutlu ol kızın büyüdü."

"Sen büyüdükçe seni kaybediyor gibi hissediyorum kızım." Anlamayan gözlerle önüme döndüm. "Beni kaybetmeye  izin vermezsin  baba."


Gelecekten kesit...

Babam kendi ile alakalı olan her şeye sahip çıkar. Seni üzmek istemem ama babam seni sevdiği için değil, sen onun kızısın diyerek getirdi."

Günümüz...

Bugün benim doğum günüm. Her ne kadar kendimi hazır hissetmesem de zaman çok hızlı akıyor ve ben bugün 17. Yaşıma girdim. Mutlu değilim. Üzgün değilim. Herhangi bir duygu hissetmiyorum. Doğum günü kızları mutlu ve güzel olmalı öyle değil mi? 

Başımı kaldırdım ve önümdeki kekin üstünde yanan mum ile göz göze geldim. Hazır alınmış küçük bir kekin ortasına yerleştirilmiş bir mum vardı. Başımı biraz daha kaldırıp annemin suratı ile karşılaştım. Gülümsemiyordu. Sahi en son ne zaman gülmüştü ki?

Annem aramızda geçen dakikalar sonunda konuşmaya girmeyi başardı; "Üfle Asi." Annemi tanıtayım sizlere
Kendisi her zaman emir verir. Bende robot gibi dinlerim. Yap Asi, git Asi, dur Asi, filan. Kendi başıma karar hiç vermedim. Çünkü yapacak kabiliyetim de yok.

Annem tekrar konuştu,
"Üfle ve ilaçlarını al." Annemin en takıntılı olduğu kural. İlaçlarım. Hatırlamıyorum lakin çok uzun süredir ilaç kullanıyorum. Hastalığımı merak etmişsinizdir. Ben her hangi bir hareket ile çok yoruluyorum. Yavaş konuşuyorum. Çünkü uzun konuşursam yorulurum. Ayakta bile zor duruyorum. Televizyonlardan izlediğim kadarıyla okula gitmem gerekiyordu. Bu halde de gitmem imkansızdı.  Küçüklüğümden beri annem beni hiç okula götürmedi.
Hak veriyorum ona. Nasıl gidebilirdim ki?

Sonuç olarak dışarıda çıkmıyorum. Düşünemiyorum bile. Düşünmek bile beni yoruyor. Unutkanlığım da var. Çok fazla değil ama bazen bazı şeyleri unutabildiğimin farkındayım.  Sonuç olarak işte hastayım. 17 senedir hastayım. Kendimi bildim bileli nasıl bu yılları geçtim farkında değilim. Gün boyu uyumam ve kalkmamdan ibaret gibi hissediyordum.

Kekin üstündeki muma yavaşça üfleyip söndürdüm. Annemde samimiyetsiz  bir gülümseme oluştu. "Aferim Asi. Şimdi odana git." Dairemiz küçüktü. Onarılması da gerekiyordu. Duvarlardaki kırıklar fazlasıyla soğuk alıyordu.  Güneş olsa bile de ben yaz kış baddaniye altındayım.
İçim üşüyor gibi hissediyorum.

Yerimden kalkıp hızlı adımlarla odama gittim. Zaten iki adımlık mesafe de çaktırmayın.

Baddaniyenin altına girdim hemen. Derin bir nefes çektim ciğerlerime. Yapacak bir şey olmadığından en iyi kaçış yolum uykuya teslim ettim kendimi.

Merhabaaaa.

Bu benim ilk kitabım ve kitabımda klasik aile kurgusu değil daha sürükleyici tarzda olucak.

Yazım yanlışım olabilir. Kusura bakmayınnn 💕💕

Asi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin