🎲Gidiş

1.3K 57 4
                                    

Üzerime gelen bakışlar ile ürkmeye başladım. Gerginlikten kurtulmak için yalan söyledim.

"Evet hatırlıyorum." Dudağımı ısırarak konuşmuştum. Ne kadar inandırıcı olduğumu anlamak için yüzlerine baktım.

Efe abim detay için soru soracakken sözünü yarıda kestim.

"Kendimi yorgun hissediyorum. Geri yatağıma dönebilir miyim?" Sorduğum soruya cevaplarını beklemeden merdivenden yukarıya yavaşça çıkmaya başladım. Yeni bir senaryo ile yere düşmek pek iyi olmazdı galiba.

Odaya girince kapıyı hemen arkadan kapattım. Derin bir nefes aldım. Buraya geleli çok olmamıştı ama kendimi aylar geçmiş gibi hissediyordum. Sorun mekan , kişiler falan değil benmişim. Her yerde sorun çıkarıyor insanları endişelendiriyorum.

Moral bozukluğu ile yatağın yanındaki çekmeceyi açtım ve içindeki ilacı ağzıma atıp su içtim. Bu ilaçlar işe yaraması gerekiyor çünkü unutkanlık da başladı.

Daha fazla ayakta duramadan yatağa gömüldüm. Uyumak bütün sorunlarımı çözemiyordu. Sadece unutmamı sağlıyordu.

Yatağa girer girmez gözümü ağır ağır kapattım. Çok geçmeden uykuya daldım.

Sanki balıklama dalıyorum.

***

Gümüş' den

Şuan oturma odasında dört dolanıyorduk. Herkes birbirine bakıyordu.

Sessizliğe son vererek "Gitmeli miyiz?" Diyerek sordum. Soruyu biliyorduk ama cevaplamak istemiyorduk.

Asaf abim hışımla çıkıştı. "Saçmalama istersen bu halde nasıl gidebiliriz? Görmedin mi kızın halini." Diyerek başını ovdu. Haklıydı ama bir sorunu hesaba katmıyordu.

Efe bir anda oturduğu merdiven basamağından kalkarak bağırdı. "Yeter artık! Kaç kez maçım oldu. Hemde çok önemli maçlar! Hiç birine gelmediniz. Bu sefer söz verdiniz. Gene bir şekilde gelmiyorsunuz." Efe'yi çok ihmal ediyorduk biliyoruz ama gidilecek zaman dilimi değildi.

Hızla koşarak merdivenlerden çıktı.
Asaf abim bağırsada arkasına bakmadı. Oflayarak koltuğa oturdum. "Her şey üst üste geliyor." Asaf abimde yanıma oturdu. Elindeki telefonu masaya bıraktı ve "Nereden tutsak elimizde kalıyor. Efe bizden iyice uzaklaşmaya başladı. Bizi affetmesi için çok uğraşmıştık."

Bu basit bir olay değildi. Gene bir maçında gelmemiştik. Efenin takımı kazanmıştı ama ordan bir çocuk yenilgi ile gözü dönerek Efe'yi dövmüştü. Ordaki güvenlik kurtarmıştı. Efe telefonundan Enver abimi aramış daha olayı Efe anlatmadan Enver abim de sinirlenerek "Gelemem senin maçına." Diyerek yüzüne kapatmıştı. Asaf abim çok kızmıştı. Efe 2 ay boyunca suratımıza bile bakmadı. Maçlarına gelmemizi de istemedi. Enver abimin yaptığı çok yanlıştı. Gene Efe'nin maça çağırdığını zannetmişti.

"Buldum!" Gelen ses ile kafamı çevirdim. Ata abim gülümseyerek bize bakıyordu. Herkesin ona baktığını görünce konuşmaya devam etti.

"Gümüş abim burda Asi'ye baksın bizde Efe'nin maçına gidelim." Herkes bir iki saniye düşündü. Hepimiz memnuniyet ile baktık. Bora abim "Bakamaz bu çocuk, Asi'ye!" Dedi. Asaf abim başını yukarı kaldırdı. "Enver duracak burda. Yaptığı şeyi tekrar anlatmayım isterseniz. Cezalı o." Diyerek kaşlarını yukarı kaldırdı. Hep sessiz olan Enver abim oturduğu sandalyeden kafasını çevirip cevap bile vermedi.

Bakışlarımı tekrar masaya indirdim. " O zaman gidiyoruz?" Onaylamak istediğim için sordum. Hepsi başını salladı. Bora abim "Maç Antalya da biletleri zaten almıştık Enver'in bileti iptal edip çıkarız. 3 gün sonrada geliriz nasipse." Herkes onaylayan mırıltılar çıkardı. Asaf abim Enver'e döndü. "Asi'ye dersin maça gideceğimizi. Bir şey olduğunda hemen ara bizi erkenden gelicez."

Toplanıp merdivenlerden yukarı çıktık. Saat geç olmuştu ve bu akşam çıkacaktık. Uyku almak gerekiyordu.

***

Merabalarrrr

Biliyorum biraz geç bölüm yazdım. Çok özür dilerim. Tekrar bölümler atacağım 20 yıldızlanırsa erken gelecek bölüm. (Sınav haftası motivasyon ile yazarım. Oyuzden sınır koydum. Yoksa sınavlardan sonra gelir.)

Kendinize iyi bakın hoşçakalınnnn!!!!!

Asi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin