Gözlerimi açtığımda yanım boştu. Dün yaşadıklarım aklıma geldiğinde yüzümde acı bir gülüş berildi. Her yerim ağırıyordu.
Banyonun kapısını açıldığında takım elbiseleri içinde ağam çıktı.
Yatağa ilerleyip oturdu bana doğru eğildi. " Günaydın küçüğüm." diyerek dudaklarımı öptü.
" Günaydın ağam."
Elini pikenin atına sokup karnımı okşadı. " İyi misin ?" Dün birliktelik yaşarken çok canım yanmıştı ağam ondan bahsediyor olmalıydı hatta bir ara dokunuşlarımın en hafifi bunlar Berivan demişti.
" İyim ağam. "
" Bugün çıkma odadan dinlen."
" Olmaz öyle ağam."
" Ben ne diyorsam o."
" Ama..."
" Aması yok Berivan. Dinlen bir sorun olursa beni ara gelirim hemen."
" Sen nereye gideceksin ağam."
" Şirkete gitmem gerekiyor bugün önemli bir toplantım var ondan sonra gelebilirsem geleceğim." Karnımdaki elleri yukarı doğru çıkıyordu. Göğüslerime geldiğinde dudaklarımın arasından bir inilti koptu.
Biraz okşayıp ağrımı azaltmaya çalıştı ki öyle de oldu.
" Benim artık gitmem lazım kendine dikkat et." Boynumdan öpüp odadan çıktı. Bende yataktan kalkıp banyoya girdim. Ilık bir duşun ardından odaya geçip yatağı topladım kapı birden gürültü ile açılmıştı.
Gürdan hanım gelmişti bu yaptığı cidden çok ayıptı. Kapıyı çalması gerekmez miydi ?
" Bu evin kuralları var öyle her istediğin saate kalkıp gelemesin herkes aynı saate o masaya oturacak. Bu ne hadsizliktir."
" Kusura bakmayın bir daha olmaz."
" Hayır yani dün gece bir şey de olsa diyicem ki ondan kalkamadı ama olan bir şey de yok. Gelmedi demi Alpaslan ağa çalışma odasından."
" Geldi Gürdan hanım."
Gürdan hanım ona cevap vermeme sinir olmuştu. " Gelmiş olması bir şeyi değiştirmemiş."
" Ne gibi anlamadım?"
" Uyup uyanmasından bahsediyorum."
" Gürdan hanım siz ne kadar kabul etmeseniz de biz evlendik ve eğer merak ediyorsanız dün gece olması gereken her şey usulünce oldu." Gürdan hanım odadan çıkıp kapıyı çarptı.
İlk defa belki de kendimi ezdirmemiştim. Önceden de ezdirmemek için konuştuğumda dayak yiyordum. Sırtımda babamın kemer izleri vardı. Allah'tan karanlıktan fark etmemişti ağam. Yoksa ne açıklama yapardım ki babamın bu yaptığından ben utanıyordum.
Kapı çaldığında içeri Dilan girdi. Onu görmek beni sevindirmişti bu evde en çok sevdiğim biri varsa o da Dilan'dı.
" Günaydın yengecim."
" Günaydın."
" Seninle vakit geçiriz diye gitmedim bugün okula."
" Keşke gitseydin." Ben okuyamamıştım babam beni okutmadı hep hayalimdi okumak. Okuyup avukat olmak istedim hep benim gibi çocukları kurtarmak istiyordum ama olmadı. Hem ben daha kendimi bile kurtaramamıştım bile.
" Yarın da var o zaman giderim hem ben özel derste aldığımda onlardan öndeyim sorun olmaz."
" Öyle mi ? Ne güzel."