Alpaslan Ağa...
Eve geldiğimizde çalışman odasına girip bir kaç işimi halledim.
Bizim çocuklardan o şerefsiz aldıklarına dair haber aldığımda evden apar topar çıktım. Benim karıma sarkmak ne demekmiş göstereceğim o şerefsize.
Depoya gidene kadar o şerefsize yapacaklarımı düşündüm.
Depoya vardığımda içeri öyle bir girdim ki adamı zaten Adem ağa dövmüş ama ben beter edecektim.
" Sen misin lan benim karıma sarkan ?"
" Ağam ben ettim sen etme. Ben bilsem senin karın olduğunu yan gözle bakar mıyım?" Konu şuan Berivan'dı ama söz konusu bir kadınsa ona da bu şerefsizlik yapılmasına izin vermem.
" Kimseye yapamasın lan. Seni istemeyen kimseye yapamazsın." Adamı bir güzel dövdüm. Ondan sonra restorantan istediğim kamera kayıtlarına baktım.
Berivan'ın bileğini tuttan parmaklarını tek tek kırdım. Ona bakan gözlerini çıkarmak istiyorum ama şimdi değildi önce ona yaptığım tüm şeyi görüp izleyecekti ondan sonra gözleri de kalmayacaktı.
Ona laf eden dilini kesecektim bakalım bir daha bir kadına laf edebilecek hali kalacak mıydı?
Onu öyle bir tanınmayacak hale getirdim ki. Kendisi bile önceden nasıldı hatırlamayacak.
Bu halini görsün diye bir gözünü sağlam bıraktım.
" Hastaneye götürün ölmeyecek. Ama tedavi de olmayacak böyle kalacak. Yanından bir kadın geçtiğinde korku ile tirim tirim titreyecek. "
" Emrin başımız üzerine ağam. "
Arabaya binip konağa son gaz sürdüm.
Herkes uyumuş olmalıydı. Yukarı çıkmadan aşağıda güzelce yıkandım. Üstüm kan kokuyordu, üzerimi değişip yukarı çıktım.
Babaannem salonda oturuyordu.
" Hayırdır Berze hanım bu saate neden ayaktasın ?"
" Asıl sana hayırdır Alpaslan ağa bu saate nereden geliyorsun ?"
" Küçük bir işim vardı onu hallettim. Hem ne zamandan beri hesap sorar oldun babaanne."
"Evli adamsın artık sen bu saate evinde olman gerekir. Hem karını eve getirip gerisin geri nereye gittin sen?"
" İşlerim vardı. Daha fazla soru sorma istersen babaanne gidip uyu."
Babaannemi salonda bırakıp odaya çıktım. Kapıyı açtığımda Berivan yatakta uyuyordu. Üzerini neden değişmemişti, üstü de açıktı.
Yanına gidip onu yavaşça kaldırdım. Bugün çok güzel olmuştu bu durum canımı fazlasıyla sıkmıştı.
Elbisesinin fermuarını açıp kollarından aşağıya indirdim. Onu yavaşça yerine yatırıp elbiseyi tamamen üzerinden çıkardım. Sadece iç çamaşırları ile karşımda yatıyordu.
Küçük bedeni beni nasıl benden alıyordu.
Elbiseyi koltuğa bırakıp dolaba ilerledim. Dolaptan pijamalarını alıp yatağa geçtim.
Önce alt tarafını giydirdim. Sonra yavaşça Berivan'ı doğrultup üstünü giydiriyordum ki üst tarafını indirirken arkasındaki izleri gördüm.
Berivan'ı yüz üstü yatırıp sırtındaki izlere baktım. Bunlar ne iziydi bilmiyorum ama yavaş yavaş iyleşiyordu bunu babası olacak o şerefsiz mi yapmıştı.
Ne kadar canı yanmıştı. Berivan yan döndüğünde, arkasına geçip yaralarını tek tek öptüm.
" Daha erken bulamadığım için affet beni küçüğüm. "