Bölüm şarkısı: cem adrian-zincir
*******
BORA'NIN ANLATIMIYLA :
Ölüm... Vedası en ağır ve en acılı süreçtir. Üç aşaması vardır,ilki yoğun gelen acı dolu aşamadır. İkincisi insanın kendi içinde kendini kaybettiği uzun bir boşluktur. Üçüncüsü ise kabullenmektir. Belki de en zoru budur çünkü kaybettiğin kişinin gidişine alışmak insan da ön göremediği bir vicdan azabı bırakır. Bu üç aşamadan sonra ise, geriye mezarlık başında son vedası kalır.
Ve bazı ölümler gürültülüdür, peşinde büyük gözyaşları ve hüzünler getirirken kimi ölümlerin vedası ise sessizce olur. Kimsesi olmayanların ise mezarlık başında birkaç tanıdık ve imamın son selalarıyla soğuk toprağın kollarında son bulur vedaları.Yağmur hepimizin hatasını yüzümüze vurmak istercesine harıl harıl yağarken başlarımız eğik bir şekilde mezarın etrafındaydık. Bir yanımda Burak bir yanımda uğur varken Hale en arkada şemsiyenin altında dolu gözlerle çamurlaşmış toprağı üzerine atılan mezarlığa bakıyordu. Başımı kaldırıp önümde duran adama öfke dolu bakışlarımı atarken ona vurmamak için yumruklarımmı sıkıyordum. İki gün önce patlattığım dudağı ve moraran gözüyle karşımda durması ona daha fazla vurma isteği uyandırıyordu.
Koruyamamıştı onu, onun hatası yüzünden Derin şuan aramızda değildi. Tek görevi onu korumaktı, ama o koruyamamıştı."Hakkınızı helal ediyor musunuz?"
"Helal olsun"
İmam son kez sorduğu sorudan sonra ellerini kaldırarak
"Merhum Özgür Başar kardeşimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Rabbim tüm günahlarını affetsin. Son kez el Fatiha."Son kez okunan dualar ile biten cenaze namazından sonra mezarlıkta Özgürü gömmek için gelen iki cenaze çalışanı,bizim ekip ve karşımda duran şerefsiz Demir'den başka kimse yoktu. Ailesi olmayan özgürün tek yakını kardeş bildiği Derin'di,ama o'da karşımda ki piçin dikkatsizliği yüzünden katil tarafından kaçırılmıştı ve onu bulamamıştık. Kayıptı.
Ve Özgürü o lanet yerdeki odalardan birinde bulmuştuk. Elleri sandalyeye bağlı bir şekilde başından tek kurşunla vurulup öldürülmüştü.
Onu şuanda gömdüğümüz yer ise kimsesizler mezarlığıydı. Cenazesini alacak bir yakını olmadığı için buraya gömmek zorunda kalmıştık. Burada ki mezarlarda sayı ve numaralardan başka bir şey yazmıyorken özellikle özgürün ismini yazdırmıştım. En azından bu kadarını hak ediyordu. O masumdu ve hastalıklı birinin kurbanı olmuştu. Ve belki de ölmeden son saniyelere kadar da kurtarılmayı beklemişti. Onu iki defa görmüş olsam da ölümü beni üzmüştü. Kimse bu kadar genç yaşta hiçbir günahı olmadan böyle öldürülmeyi hak etmiyordu.Derin içeri girdikten sonra taktığımız kulaklıklar ve kameralar bir anda kesilmişti. Başta anlamasakta sonrasında içeride sinyal kesiciler bulmuştuk ve İçeriye baskın yapacağımız sırada gece kulübünün önünde çıkan silahlı kavga bizi durdurmuştu. Ve biz içeri girinceye kadar herşey bitmiş. Demiri bar koltuklarından birinde baygın halde bulmuştuk. Rastgele içtiği içeceğe ilaç katıp uyutmuşlardı. Diğerleri büyük gece kulübünde Özgürü ararlarken Derini koruyacak kimse kalmamıştı. İçeri girip onu ararken boş odalardan birinde Derinin telefonunu bulmuştuk. Ama Derin yoktu. Ve özgür öldürülmüştü.
Katil nasıl olduysa operasyon yapacağımızı öğrenmiş ve tuzak kurmuştu. Bu tuzağı nasıl kurduğu sorgulanacak önemli şeylerden biriydi. Ama öncesinde tek isteğim Derini canlı bir şekilde bulmaktı. Ve bulsak dahi ona Özgürün ölümünü nasıl söyleyeceğim düşünmem gereken miliyonca düşüncenin içindeydi
Kardeşini kutaramadığımızı özgürün öldüğünü anlatmak en zoru olacağı kessindi. Ama önce onu bulacaktım ne pahasına olursa olsun.
![](https://img.wattpad.com/cover/324438910-288-k82510.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM KOKAN BEDENLER
ActionYazım tarihi :01.09.2022 Sokaklarda büyümüş biri olarak,soygun için girdiğin evde cesetle karşılaşsan ne yapardın? Kaçardın dimi. Derin Aktaşta o gece öyle yapmıştı. Kaçmak istemişti ama öyle olmadı polislerin evi basması ile herşey tepetaklak o...