ÖLÜM KOKAN BEDENLER

19-BİTMEYEN KAVGALAR

**********

Odada ki gergin ortama karşı ayakta durmuş tartışmayı izliyordum.
"Bırkın beni Engin müdüre gidecem."

"Lan gebertirim seni şerefsiz!" Burak ileri atılacakken Bora son anda tuttu onu.

"Sıfatına sıçtığım! Otur oturduğun yerde." Bora Burağın omzundan tutup yerine sabitleyip oturturken, Sabri kanayan burnuna peçeteyi tutarak Demir ve Hakan'ın arkasına saklanmıştı.

"Burak sakin ol. Olayı kapatmaya çalışıyorum. Yangına körükle gitme." Demir Burağı kesin bir dille uyarırken Burak oralı bile olmuyordu. Bora ise Burağı tutma çabasındaydı. Bu kez roller değişmişti. Bora sinirli taraf Burak Sakin taraf olurken Hale'ye atılan iftiradan sonra Burak sinirli Bora ise sakin taraf oluyordu.

"Bana bak oğlum bu kez bu şerefsiz haklı sakin ol otur!" Demire hak verirken bile onu gömen bir Bora vardı.

"Lan Hakan söyle şu ite buradayım duyuyorum sesini."

"Duyman için söyledim zaten."
Bu iki adam ilk defa ortak bir konuda hemfikirken bile birbirine laf atmayı ihmal etmiyordular. Birbirlerine laf atarken yanımda duran Uğur elindeki çubuk krakerleri yemek ile meşguldü.

"Araya girmeyecek misin? Bu ikisi olayları kapatmaya çalışırken yeni olaylara patlak verecekler Uğur."
Elindeki çubuk krakeri bana uzatarak
"Ben bu kez hiçbir şeye karışmayacağım. Normalde Bora komserimi sakinleştiririz. Şimdi öfkeli Burak çıktı başıma. Günlerdir onunla uğraşıyorum bıktım bunlardan. Hale varken herşey daha kolaydı."
Yakınmasına ne tepki vereceğimi bilemedim. Köşeye çekilmiş Uğur ile kraker kemirirken tartışmanın gerisinde duruyorduk.

"Abi beni tutacağınıza bu adamın ifadesini alın. Yalan söylüyor o gece dışardaki girişte o nöbet tutuyordu. Gelen giden arabaları o içeri alıyordu." Demir sakin kalmaya çalışır bir halde Burağın karşısına geçti. Tabi bu sırada Burak Sabri'nin burnunu nasıl vurmuşsa Hakan yeni peçete uzattı ona.

"Bize işimizi öğretme Burak. O gece ki herkesi sorguladık. İçerdeki girişten kimse girmemiş dışarda ki girişten aynı şekilde. Kameralarda her iki girişten giren çıkan yok! Hale dışında."

"Ne yani Hale mi öldürdü diyorsun?"
Burak hayret ve şaşkınlık içeren bir öfke ile konuşurken
"Öyle bir şey demedim ben. Sadece bu işin içinde başka bir şey var diyorum. Sabri'nin bir suçu yok! İnanmıyorsan gel yeniden birlikte bakalım kameralara."

"Delirecem ya! Hale suçsuz yere hapse girebilir diyorum siz bana sakin kalın diyorsunuz." Burak öfke ile elini saçına atarken odada bir ileri bir geri gidiyordu. Dudaklarımı sıkıntı ile kemirirken ne yapacağımı bilmiyordum. Aslında bu odadaki kimse bilmiyordu. Hepsinin yüzünde sıkıntılı bir ifade varken Bora
"Hakan sen Sabri'yi bir lavaboya götür,elini yüzünü yıkasın. Kendine gelince zaten Engin müdüre gitmeyeceğini aramızda haledeceğimizi anlat bir güzel ona."
Sona doğru Sabri'nin gözlerinin içine baka baka hafif bir tehtid ile söylemişti. Hakan Sabri'yi götürürken kapı kapanana kadar kimse konuşmadı. Onlar çıktıktan sonra bazı şeylerden emin olmak adına

"Hale'nin yapmadığını hepimiz biliyoruz." Yüzlerine bakarken Demire bakarak "Biliyoruz dimi hepimiz." Diye sorma ihtiyacı hissetim.

"Hiç bana bakma Derin. Hüseyin benim ekibimdendi dostumdu. Suçsuz yere öldürüldü şuan için kimse masum değil gözümde. Kameralarda da Haleden başka kimse yok." Söyledikleri ile Burak kendini tuttuğunu belli eden sinirli bir nefes verirken ters ters Demire bakıp

"Gidiyorum ben." Deyip sinirle çıkacaktı ki Bora,Demir ve Uğur aynı anda yolunu kestiler.

"Nereye gidiyorsun lan!"