8

1K 93 118
                                    

gelecekten güncelleme: care after sex yazmıştım ama wattpad silmişti sonra bir yere kaydettiğimi buldum o yüzden bölümü güncelliyorum. Bölümün sonlarına doğru bulabilirsinizz

Jungwon'dan

Jake yemekten sonra kalktığında, Sunghoon da onun arkasından kalkmıştı. Heeseung ise Soobin'e kartıyla hava atacağını söyleyip masadan kalktığında Jay'le yalnız kalmıştık.

Genelde asla konuşmayı başlatan kişi olmazdım ama Jay'le yakınlaşmak ve tanışma istiyordum. Tam ağzımı açacağım zaman çalan telefonumla içimden birkaç küfür savurdum.

"Efendim Riki? Hayır mangalarını ben almadım. Okuduklarımı geri koymuştum. Bak beni oraya getirtme. Ya benim senden daha fazla mangam var neden senin manganı çalayım? Riki, oraya geldiğimde eğer odadaysan ölünü bulurlar bak! Bir daha kedi pençesi dersen öldürürüm seni!" Telefonu yüzüne kapattığımda şaşkınlıkla bana bakan Jay yüzünden yerin dibine girmek istemiştim.

"Şey, bana şey dedi de, o yüzden şey yaptım, normalde bu kadar şey değilim." Kurduğum cümlenin saçmalığıyla daha da kızarırken elimde duran telefonu kıracak gibi sıktım. "Önemli değil, manga okuduğunu bilmiyordum. Aslında yanımda birkaç tana manga getirmiştim. Bakmak ister misin?"

Hızlıca kafamı salladım. Çok hevesli gözükmek umrumda bile değildi. "O zaman hadi gidelim." Ayağa kalktığında çatal ve bıçağımı tabağın içine koyarak onu takip etmeye başladım. En sonunda odasına ulaştığımızda kapıyı açarak ilk önce benim girmem için işaret etti.

İçeri girdiğimde yere atılmış dağınık kıyafetleri görmezden geldim. "Kusura bakma, oda arkadaşım Kai biraz dağınık. Bir sürü peluş oyuncağı var ve hepsini yanında getirmiş." Dedi yatağı göstererek.

"Oha! Ne kadar tatlılar!" Peluşların yanına yaklaştım ama dokunmadan hepsini gözlerimle inceledim. Kai belki de bunlara sarılarak uyuyordu ve eğer dokunursam rahatsız olabilirdi. "Ellemeyecek misin? Bu odaya girip o yumuşak şeylere saldırmayan yok. Ben bile öyle şeyler sevmesem de birkaç kere dokundum." Kafamı hayır anlamında salladım.

"Özel eşyası sonuçta. Bu arada odanız bayağı güzelmiş. Bizim odamız biraz küçük." Çantasından çıkardığı mangaları getirdi ve kendi yatağına oturdu. "Herkesin odası aynı, sadece Heeseung çok yer kaplıyor." Güldüm. "Haklı olabilirsin."

Elindeki mangalara baktım. İsmini duyduğum birkaç tane, asla duymadıklarım ve okuyup çok sevdiklerim vardı. "Bunu daha önce okumamıştım, konusu ne?" Kitaba bakıp iç çekti. "Ana karakterin adı Saki. Yaşadığı şeyleri anlatırsam rahatsız olabilirsin. Kısaca havalı gözükebilmek için erkek arkadaş ediniyor ve onunla bazı ilişkilere girerek çeşitli bağımlı edici maddeler kullanıyor. Daha ağır bir hikaye ama anlatabileceğim en sade hali bu."

Yüzümü ekşittim. Gerçekten havalı olmak için böyle şeyler yapmaya gerek var mıydı? Garip yüz ifadeler yaptığımı Jay'in bana gülere bakmasından anladım ve hızlıca ellerimle yüzümü kapattım. "Tanrım, tanışalı 1 saat bile olmamıştır ama sana o kadar çok rezil oldum ki...Umarım gözünde garip gözükmüyorumdur." Gülümsedi. "Hayır, bence çok tatlısın."

Ağzım bir karış açılırken gülümsemesi büyüdü. "Yeni tanıştığımız için bilmiyorsun ama oldukça açık sözlüyümdür. Aklımdan geçen her şeyi sözel olarak söyleyebildiğim için çok fazla arkadaşım olmadı. Sağolsun Heeseung o kadar yüzsüz ki, ne dersem diyeyim asla peşimi bırakmıyor. Sunghoon zaten utanmasa annemin karnından benimle birlikte çıkacaktı." Son dediğine ufak bir kahkaha attım.

Çalan telefonuma yine sövdüm ve açtım. "Niki. Tanrı aşkına beni bir sal. Mangalarını ben almadım tamam mı? Jake onları okumak için aldı ve hepsine kahve döktü. Artık bu sırrı daha fazla saklayamayacağım!" Tekrar telefonu yüzüne kapattım ve Jay'e bakarak gülümsedim.

Wonyoung's BrotherHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin